"O benim babam değil SEN DE KARDEŞİM DEĞİLSİN."
"Yapma Loki bu sözlerin kalbimi kırıyor"
"İşte zayıf noktan Thor" dedi saçları zifiri siyahı olan , omuzlarına dökülen,üzerindeki siyah yeşil derili , altın sarısı zırhla bezenmiş kostümünün içindeki kötülük Tanrısı Loki.
Loki küçüklüğünden beri Thorun gölgesinde kaldığını düşünmüştü. Aslında öyle de olmuştu. Odine göre Loki ve Thor kral olmak için doğmuşlardı. Fakat şanslı olan her zaman Thor olmuştu. Çekiç Thordaydı. Lokinin hayali onun olmasıydı. Ona göreyse Thor bunu haketmiyordu. Hoş kendisinin hakettiğini neden düşünüyordu tartışılır...
"Neymiş zayıf noktam kardeşim ? Bir kalbim olması mı ?"
"Birincisi ben senin KARDEŞİN değilim. Ve ikincisi hayır kalbin olması değil. Kırılmasına izin veriyor olman."
"hahaha Kes şunu KARDEŞİM" dedi Thor Lokinin inadına kardeşim sözünü vurgulamıştı. Thorun duygusallığını herkes biliyordu Asgardda. Kral olmak asla hayali olmamıştı. O barışçı kardeşti. (Lokinin aksine.) Taht onun için önemli değildi. O sadece düzeni korumak ve yardımcı olmak istiyordu. Çekicinin onda kalması yeterliydi. Lokiyi seviyordu. Her ne kadar yaptıklarının yanlış olduğunu bilsede sonunda hep affediyor ve ona destek oluyordu. Odinin ona ağır cezalar vermemesi için ricada bulunurdu hep. Ama Lokiye yaranmak ne mümkün!
"Gülünecek birşey bulmuş olmanda garip."
"Mutluluk için muhteşem birgün. Baksana Asgarda. Harikalar Diyarı gibi.Evrende başka gezegen yokmuş gibi. Bence yeterli şu manzara mutluluk için. Sence?" Asgard muhteşemdi. Altın şehir...Gözalabildiğine şelaleler,mavinin en güzel tonu bir gökyüzü,o
mavilikte dans eden daha önce görülmemiş devasa kuşlar,saray..."Bence aptalsın."
"İltifat sayıyorum KARDEŞİM tarzın bu."
"Tarz. Hımm benlik bi kelime. Tepeden tırnağa tarzım."
"Hıhı tabi. Loki bak..."
"Yorma kendini söyleyecek birşeyim yok."
"Loki senin için endişeleniyorum. Baksana yaptıklarının sonu bu işte. Masum insanların ölümü ve senin buraya dönüşün. Bunun sonu yok kardeşim. Zindanı özleyip dönüyorsun sanırım."
"Bıkmadın mı söylemekten. Aptalsın diyorum işte sorunların var Thor. Senin kardeşin değilim. Ne yapacağımda yaptığımda
seni ilgilendirmez. Merakın gitsin diye söylüyorum severim zindanları. Kaçış planları eğlencelidir.""Kaçış planın mı var Loki. ?"
"Hah plan mı ? Belki de burda değilimdir. Ha ?"
"Lokii sakın---"
"Thor başımı ağrıtıyorsun." Loki umursamazca arkasını döndü. Kitabını eline alıp okumaya başladı. Severdi kitapları.
Thor kafası karışık bir şekilde uzaklaştı oradan.Loki için üzülüyordu. Ne derse desin Loki buydu değişmeyecekti.
"Thor Loki nasıl ?"
"Cidden sordun mu anne ? Loki işte aynı."
"Başka sorum yok."
"Anne sen de mi konuşsan ya da konuşmaya çalışsan. Seni sever biliyorsun."
" Sanmıyorum."
Birşey diyemedi Thor sonrasında. Frigga Lokiyi anlıyordu. Onun kızgınlığını anlayabiliyordu. Kendi öz oğlu gibi seviyordu zaten.Ama konuşmaya cesareti yoktu. Loki kızgındı ona da. Üvey olduğunu öğrendiğinden beri konuşmamıştı onunla.
Konuşamamıştı.
Thor devasa koridordan geçip taht odasına ulaştı.
"Yüce Odin" diyerek eğildi babasının önünde. Babasına saygısı sonsuzdu ama gerektiğinde karşı gelmekten çekinmezdi.
"Loki den birşey öğrenebildin mi ?"
"Bilirsin baba zordur onunla anlaşmak. Birşey anlatmıyor."
"Thor niyetini öğrenmeliyiz. Bunu işkence yaparakta deneyebilirim tabi.Bir baba olarak bu yola başvuramıyorum ya da deniyorum diyelim."
"Hayır baba buna izin vermem eninde sonunda bir upucu verecektir en azından."
"Umarım."
Thor Odinin yanından ayrıldıktan sonra odasına gitmeye karar verdi. Kendini yorgun hissediyordu.Devasa koridoru arkasında bırakarak odasına ulaştı. Altın motiflerle işlenmiş gösterişli kapıyı iterek içeri girdi.Yatağına doğru adımladı ve oturdu.
"Beni farketmemene şaşırmıyorum artık." dedi tanıdık ses. Ses neşeliydi ama kalbi değildi.
"Odama bile girmiş olmana şaşırmamamla eşdeğer mi ?"
"Aynı şey değil."
"İkisi de umursamazlık değil mi ? Tamamiyla aynı."
"Bak seninle konuşmam gereken şey--"
"Yorgunum dinlenmeliyim izninle." Thor tahmin edebiliyordu konuyu. Ve olabildiğince kaçıyordu kendince.Kaçtığı kadın muhteşem bir güzeliiğe sahipti. muhteşem bir yüz ve fizige sahipti. Ayrıca çokta iyi bir savaşçıydı. Thor ile nice savaşları beraber nihayete erdirmişlerdi. Heran yanındaydı Thorun. Ama yetmiyordu sevmeye...
"Peki." diyebildi kız sadece.
"Bekle SİF" Genç kız adını ondan duymayı seviyordu. İçi eriyordu.Hisleri bambaşkaydı ona karşı. Thora dönük olan sırtını çevirip yüzünü döndü. Karşısındaki adamın mavilerine dikti gözünü. Kalbi hızlanmıştı. Ne bekliyordu ki ? Adamdan ilanı aşk falan mı... Hayır biliyordu hisler aynı değildi. Olsa hissederdi. Yoktu işte...
"Sif kaba davrandıysam özür dilerim. Gerçekten yorgun hissediyorum ve bir an önce uyumalıyım."
"Ah hayır hayır. Sorun değil, anlıyorum. Görüşürüz." diyerek arkasına bakmadan çıktı odadan. Asgard harika bir diyardı.Huzurun diğer bir adı gibiydi. Tanrılar diyarı...Ah bir de Tanrıçalar vardı tabi. Hepsi bir insanın bir bakışta aklını başından alabilirdi. Gerek saçları , gerek kıyafetleri,alımlı tavırları,muhteşem fizikleri , tabi ki güzellikleri dahil daha nicesi "Tanrıça" tanımıyla örtüşen ne varsa fazlasıyla mevcuttu her birinde.
Fakat bu diyardaki bir Tanrı için bunların hiçbirinin bir anlamı yoktu. O sadece gücü ve itaati önemseyen bir Tanrıydı. Ne zenginlik ne de duygusal aptallıklar ona göre değildi. Aşktan bahsetmiyorum bile. Filörtöz bir yapısı olabilirdi ama kadınlarda ilgi alanında sayılmazdı. Onun bir kalbi yoktu. Ve duygusallığa asla yenilmezdi. Kendini tamamen karanlığa adamış ve sadece bunu düşünüyordu. Tek istediği şey , güçtü.
Habersizdi kötülük Tanrısı; Birgün herşeyin değişeceğinden. Bu değişimin kendisinden başlayacağından ve istediği ilk şeyin artık güç olmayacağından...