Bu ses ona aitti. Loki. Kalbimin Fatih Sultan Mehmedi..
Ani bir hareketle arkamı döndüm aramızda biraz mesafe vardı. Yanında iki asker , iki kolundan tutmuştu. Nereye götürüyorlardı onu ?
"Nereye götürüyosunuz ?" Loki kafasını bir sağa bir sola salladı.
"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum."askere soruyorum o cevap veriyor.
"Sana sormadım seninle konuşan yok."
"Bak sen . beni soruyorsun ama birilerine ?"
"Sus. Seninle konuşmuyorum Loki."
"Sesimi özlediğini sanıyordum ama kırdın Ah!" diyip gülümsedi. Napıyordu bu ? Son yaptığından sonra nasıl bir yüzsüzlükle konuşabiliyor böyle...
Cevap vermedim ama cevap bekliyordu. Çok beklersin.
"Neyse nereye gittiğinde umrumda değil." diyerek arkamı dönmüştüm ki adımımı atmadan yine konuştu. Konuşası varsa demek ki.
"İyi bir yalancısın demiştim kabul ediyorsun sanırım."
"En azından beni düşünen insanlara sevgimden yalan söylüyorum ben. Senin gibi saçma sapan şeylerden kardeşimi yada ailemi kandırmıyorum."
"BENİM AİLEM YOK"
"Öyle mi ? Leylekler mi getirdi seni.?"
"Bilmem araştırmalıyım" bana yaklaşmak istedi bir adım attı.
"Efendim buna izniniz yok devam edelim lütfen." asker onların deyimiyle muhafız kolundan çekiştirdi yaklaşmasına izin vermedi.
"İzinleri takan kim ? Yasaklara boyun eğsem burda mı olurdum ?" hazır cevap bir Tanrıyla laf dalaşı yapılmaz bunu da görmüş oluyoruz.
"Lütfen efendim gidelim." muhafızda da bir korku vardı anlaşılan ya kaçarsa diye eh istese kaçamaz mı kaçardı.
"Nereye götürüyosunuz?"
"Cevap verin de merakı gitsin "
"Sen bi sussana ya"
"Konu benimle ilgili ama ." omuzlarnı yukarı doğru kaldırdı. Bu hali gülümsetmişti beni. Küçük bir çocuk gibi görünüyordu. Bakışları sinsilik değil de oyun oynayan küçük bir çocuk gibiydi.
"Neyse ben söyliyeyeim bari ama benimle konuşmuyordun pardon. Leydim"
"Bana Leydim deme."
"Valhamın demesini mi tercih ediyorsun ?"
"Ne ?" bakışları yere döndü. Ne demekti bu kıskanmış olamayacağına göre laf mı sokuyordu ?
"Duş almaya gidiyorum. Başka sorun yoksa izninle..."
"Duş mu ? " şaşırmıştım çünkü duş almak için gizli bir bölme vardır sanıyordum hücrede.
"Yani duşu başka yerde mi alıyorsunuz ? Gizli bir bölme falan yok mu hücrede ?" Loki buna büyük bir gülümsemeyle karşılık verdi.
"Hangi masal o ?" göz devirip askere baktım tekrar.
"Neyse götürün şunu oksıjenı mı tüketmesin. Keşke fotosentez yapabilsen. " askerler götürürlerken söyledim son cümleyi. Duraksadı askere fısıldayıp bana döndü.
"O ne demek ?"
"Bitkiler fotosentez yaparak oksijen üretir. Seninde bitkiden farkın yok ama fotosentez yapamıyorsun. Bence bilim adamları seni araştırmalı." Laf sokma konusunda yarışmak istiyorsa yalnış kişiye sataştı. Gözucuyla askerlere baktım gülüşüyorlardı.