"FROST GİANTS"

1.5K 140 20
                                    

Yeni bölüm erken gelsin bakalım :) Yazdığım bölümleri okuyan, yorum ve oylarını benden esirgemeyerek beni mutlu eden okuyucularıma çok teşekkür ederim.Keyifli okumalar...


"Utgar! Utgar!" bağırarak koridorda yürüyordum. Beni odaya getirdi tamam da üşüyorum. En azından bir ceket , polar ne olursa sıcak tutacak bir şeye ihtiyacım vardı.

Sağ tarafta devasa bir kapı görüp oraya ilerledim. İçeriden çok ses geliyordu. Sanırım kalabalıktı. Hiç beklemeden kapıyı itip girdim. Kapının iki yanında duran askerler kolumdan tuttu ve bir kaç tanesi de hemen kollarını buzdan silaha sönüştürüp bana doğru uzattı.

"Hey kibar olun biraz ! Elimde silah yadA benzeri bişey görüyor musunuz ? Ayrıca çok ta korkunç görünüyorsunuz ?" dedim yüzlerine bakmayarak.

"Bırakın onu. Yaklaş bakalım.." dedi Laufey.

"Ben.." etrafa göz gezdirdim ve Utgar görünürde yoktu. Burada kötü de olsa sadece onu tanıyordum. Ondan yardım istemeye de çekinmiyordum bu yüzden.

"Ben şey.. Bi ricam vardı da.." yüzlerine bakarak konuşmak çok zordu.

Laufey onlara göre daha uzun ve fit görünümlüydü. Fakat hoş görünmüyordu kesinlikle. Masmavi ve kırmızı gözlü. Hepsi öyle aslında. Herneyse bu konu tartışılır.

"Hey! Konuşsana!" Laufeynin uyarıcı sesiyle kendime geldim. Ona Laufey diyorum fakat emin değilim. Buraya gelmeden önce gördüğüm o muydu hatırlamıyorum.

"Şey.. Siz kimsiniz ?"

"Bu sorunu daha önce cevapladım."

"Yani Laufey sin gerçekten ?"

"Evet."

"Aslında bu oturduğun şu tahttan belli ama emin olmak istemiştim."

"Tanımak için acele etme."

"Sonunda ölüm olmasın da... Zamanım bol."

"Rica diyordun ?"

"Ha evet be--" o sırada kahkahalarla gülmeye başladılar. Cümlemi kesmek zorunda kaldım. Beni ciddiye almıyorlardı. Sadece Aralarından bir buz devi gülmüyordu. Ona biraz baktıktan sonra kafamı yeniden Laufeye çevirdim.

"Ricaları yerine getiririz mi sanıyorsun ? İstiyorsak yaparız istemiyorsak öldürürüz!"

"Doğrudur." diyebildim sadece. Arkamı dönüp odaya gitmek en mantıklısıydı.

"Bekle. Merak ettim neydi rican ?"

"Ben üşümüştüm burası çok soğuk. Siz üşümüyor musunuz ?" anında sorduğum sorunun saçmalığıyla göz devirdim kendime.

"Tamam saçma kabul. Ama benim bünyem bu soğuğa dayanmaz." inceleyerek bana baktılar.

Kansızlık vardı bende. Özellikle ellerim çok üşürdü ve soğuk olurdu yaz-kış. Ve böyle üşümeye devam edersem kesin ölürdüm. Titremeye başlamıştım. Ellerimi ısıtmaya çalışıyordum.

"Evet. Görüyorum ki fazla dayanamazsın. İşime gelir."

"Ya bi örtü ne bileyim bişey verin." dudagını hafif sola kıydırarak sinsice güldü.

"Aaa şuan ona çok benziyorsun. Yani gülüşün.."

"Kime ?" Lokiye elbette. Gerçekten gülüşü babasına benziyormuş.

Babası ancak Lokiden bahsetmiyordu. Bende açıkcası hiç ondan bahsetmiyordum. Lokiyi önemsediğimi bilmeleri iyi olmazdı. Onuda kaçırabilirlerdi. Sahi ben neden buradayım ?

" Ice & Fire " Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin