2x20- Tekrardan Salı

376 50 10
                                    

SİZCE JULIE'NİN BAŞI DAHA NE KADAR BELAYA GİRECEK ?
ŞAŞIRTICI SONLARIYLA "DÖRT HAYAT" SİZLERLE

10 Ocak "Salı" 2017

Kararlı adımlarla okulun koridorlarında yürüyordum. Kantinin kapısını ittirdim. Yavaş adımlarla şu bahsettikleri çocuğun yanına gidiyordum. Bu lanet günü ne yazık ki bir kere daha yaşamam gerekiyordu. Sonunda yanlarına gelmiştim.

-Julie: Şeyy, afedersiniz. Stefan White siz miydiniz ?

-Stefan: Evet.

-Julie: Sizden bir şey rica edebilir miyim ? Duyduğuma göre bilgisayarlarla aranız iyiymiş.

-Stefan: İyi derken ?

-Julie: Hani çok İyi biliyormuşsunuz. Hacker filan gibi.
-Stefan: Evet de hangi manada sordunuz ?

-Alan: Anlasan işte Stefan bir işi var demek ki.
-Stefan: Orasını anladım da hangi konu da ?

-Julie: Özel olarak söylesem.

-Stefan: Sorun yok ya bunlar benim en yakın dostlarım. Bu arada adınız neydi ?

-Julie: Julie, Julie Scott.
-Alan: Sen git Stefan biz takılırız böyle. Birazdan bilgisayar odasında bizim de işimiz var zaten.

-Stefan: İyi peki hadi gidelim.

***
Sonunda bilgisayar odasındaydık.

-Tam olarak sorun neydi ? 

-Sanırım birisi beni hackledi.
-Hackledi derken hacklemek çok geniş bir kavram telefonunuz mu sosyal medya hesabınız mı yoksa size ait bir sitenin mi ?

-Telefonum.
Elini uzattı "Bir bakayım." dedi. Telefonumu verdim. Bir şeyleri kurcaladıktan sonra bilgisayara bağlayıp anlamadığım bir sürü yazılım şeylerinden yaptı.
-Yakın zamanda telefonunuzu birinize verdiniz mi ?
-Hayır, niye ki ?

-Telefonunuza birisi bir yazılım yüklemiş. Kim olduğunu bulmamız sanırım zor olur. Ama telefonunuzun şu an takip eden cihazın yerini bulabilirim. Çünkü takipçi yazılım arkasında veri izi bırakıyor.

-"Artık elinizden ne geliyorsa" dedim. Çünkü dediği şeylerden hiçbir şey anlamıyordum.

Biraz daha bilgisayarda bir şeyler yaptıktan sonra bulmuştu.
-Nasıl ya!
-Ne oldu ?
-"Telefonunuz takip eden cihaz şu an okulda. Yazılım akışı android yazılımına benziyor. Muhtemelen ya tablet ya da telefon olmalı. Aha hatta şu an okuldan çıkıyor." 

Hızla kapıdan çıkıp koşmaya başladım. Bu kahrolası insan müsvettesi yaratıkları bulmalıydım. Anneme reva gördükleri şeyin bedelini ödemeliydiler.

Az önce kapıdan çıkmıştım. Soluk soluğaydım. Etrafımdaki insanları dikkatli gözlerle süzüyordum. Beni takip eden yüzün kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyordum. Biraz sonra arkamdan yetişmeye çalışan Stefan da gelmişti.

-"Yakalayabildin mi bari ?" Sesinde bir rahatsızlık yatıyordu. Hayır manasında kafamı salladım.
-Bu işler sandığın kadar kolay değil. Hayır hemen pat diye yakalayacağını sanmadın değil mi ?
-Sanmama gerek yok, dedim ve..

Göz kapaklarımı sımsıkı kapatmıştım....._

Telefonumu uzattım.
-Siz buna bakarken benim küçük bir işim var da hemen döneceğim.
-Tamam.

Koridorda hızla adımlarımı atarken bu sefer hayatım buna bağlıymış gibi koşuyordum. Kapıyı açtığım anda kapşonlu bir çocuk dikkatimi çekmişti. Üstündeki grimsi kıyafetiyle elindeki telefona dikkatlice bakıyor harıl harıl bir şeyler yapıyordu. Biraz sonra okulun kapısına doğru gitmeye başladı. İçimden bir ses bu o olmalı, diyordu. "Bakar mısınız ?" deyip tam omzuna dokunacaktım ki birden koşmaya başladı. Tüm gücümle arkasından yetişmeye çalıştım. Nihayet yakalamıştım. Üstüne bir aslanın ceylana atılması gibi atılır atılmaz ikimizde yerdeydik. Yakasına yapışmıştım. Yüzündeki paçavrayı açıp kenara attım. Kızıp bağırıp belki de bir güzel benzetecektim ama sadece 14-15 yaşlarında bir erkek çocuğuydu karşımdaki. Gözlerindeki korkuyu görebiliyordum. "Neden beni takip ediyorsun" dedim. Sesim biraz gür çıkmıştı ama hak etmişti. "Lütfen abla yapma, buna mecburum" dedi ürkek bir sesle.

DÖRT HAYAT Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin