Keyifli okumalar:)))
Gözlerimiz birbine kilitlenmişti. Sadece bakıyordum. Az önce haykırmıştım aşkımı demi ? Yüreğim kaldıramadığı yükünü omzundan bir hışımla atmıştı. O da Ashly'nin ayağına düşmüştü. Şuan şokun etkisinde olacaktı ki sadece yüzüme gittikçe ciddileşen tavrıyla bakıyordu. Ne yapmalıyım şimdi ? Biri bana yardım etsin. Çeksin çıkarsın hiçbir insan evladının girmek istemeyeceği şu durumdan.
-Ashly, ben
-Demek...
-Açıklamama izin ver."Kardeş" dedi. Acı bir gülümseme belirdi. "Sen onca sene kime kardeş dedin Alan ?"
-İster kardeş ister başka şekilde ben seni seviyorum.
Yüzüme yediğim tokat ile kendime gelmiş olacaktım sanırım.
-Alma o kelimeyi ağzına. Nasıl
Bana öyle tiksinerek bakıyordu. Sadece aşık olmuştum. Kabahatim neydi ?
-Demek yolda yürürken söylemekteki maksadın buydu. Tebrikler Alan Walker. Maksadınıza ulaştınız.
Arkasını dönüp giderken "Dur" demeye dahi yüzüm yoktu. Bir başka tokat daha ruhumu uçsuz bucaksız uçurumun kenarından düşürebilirdi. Sabah kuşum uçmuştu ve ellerim bomboş kalmıştı. Tanrım! Ben ne yaptım böyle ? Bir daha o eve nasıl adım atacaktım ? Aynı odada onunkiyle yanyana olan yatağıma nasıl başımı koyacaktım. Bir daha ona nasıl "Sabah kuşu" diye seslenecektim ?
Müzik: The Script - "Millionaires"
Her bastığımda bataklığın içine daha da çekilirmişçesine attığım adımlar. Ellerim birbirine kavuşmuş sokakta ağır adımlarla yürüyordum. Şehir beklediğimden canlıydı. Kumsala doğru yönümü çevirdim. Kumsalda gitar çalan bir çocuk ve etrafına toplanan arkadaşları vardı. Ben bu kadar ölüyken neden herkes bu kadar canlıydı ? Olduğum yere çöktüm. Bir süre boş gözlerle denizi seyrettim. Cebimdeki telefonu çıkardım ve birlikte çekindiğimiz fotoğraflara bakındım. Hatta geçenlerde dijitale aktarmayı başardığımız çocukluk fotolarımıza bile. Elim arkamda Ashly'ye uzatmak üzere bekleyen çiçekler, üçümüzün şehir manzarasına karşı fotolarımız ve daha fazlası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRT HAYAT Wattys2017
Science-FictionZaman benim kölem, kader ise Tanrı'mdı (ZAMAN) Tanrı'n burada iken dua etmen gerek yok... Dokunduğum anda hissettiğim duygulardı, içimde atışını hissettiğim kalpler (RUH) Durmaksızın, tükenmeksizin, soluk dahi almaksızın koşuyordum hiçliğin orta...