2. Bölüm

8.9K 281 31
                                    

J: Sakin ol Jennifer.

Jen: Evde bir kız olduğunu biliyorsun dimi ? Dedim arkamı dönmüştüm.

J: Affedersin alışkanlık olmuş.

Jen: Git ve üstüne bir şeyler giy hemen, dedim hala ona bakmıyordum.

J: Sakin ol Jennifer. Üstümde t-shirtüm ve paltalonum yok.

Jen: Evet, zaten her gece boxerıyla dolaşan insanlar var benim evimde, dedikten sonra ses kesildi. Gerçekten kesilmişti. Yürüme sesi de yoktu. Birazdan biraz ayak sesi duydum ama sesler biraz daha yaklaşıyordu. Uzaklaşması gerekmez miydi ? Birden biri belimden bana sarıldı. Ürkmüştüm hemen arkama döndüm. Justin bana pis pis gülüyordu.

Jen: Senin odaya gitmen gerekmiyor muydu ?

J: Oraya birlikte gidebiliriz

Jen: Şansını zorlama Bieber.

J: Denemeye değerdi, dedi gülerek. Nedense ben de ona gülümsedim. Bunu neden yapmıştım bilmiyorum. Belimi serbest bıraktı. Suyumu içtim ve odaya çıktım. Sürekli bunu düşünüyordum. Hayır hayır inanmıyorum. Ona aşık olamazdım. Birazdan uyuya kaldım. Ertesi sabah alarmla uyandım. Bu gün okuldaki ilk günümdü. Kalktığımda Justin çoktan okula gitmişti. Hazırlandım ve okula gittim. Müdür çok tatlı biri dursada cadının tekiydi. Bana bir dolap verdi bir de ders programı. Ders kitaplarımı da elimi doldurdu. Yeni öğrencilere hep böyle mi davranıyorlardı. Koridorda yürürken bir kızla karşılaştım. Elimdeki kitapların birazını alıp bana yardım etti.

X: Ben Clarisse.

Jen: Ben de Jennifer.

C: Sen yeni kızsın. Bir haftadır senden bahsediyorlar.

Jen: Ne ?!

C: Merak etme önemli bir şey değil. Notların çok iyimiş. Bu okulun ortalamasını düzelticekmişsin falan.

Jen: Daha gelmeden inek damgasını yedim yani.

C: Öyle deme. Aklımdaki kızdan daha güzelsin.

Jen: Burası benim dolabım, dedim ve durdum. Kilidi açtık sonrada kitaplarımı yerleştirdim. Clarisse de bana yardım ediyordu. Birden birkaç kız dikkatimi çekti. Pencereden birini izliyorlardı.

Jen: Clarisse, kimi izliyorlar ?

C: Tabi ki Justin'i. Dersten önce arkadaşlarıyla basketbol oynar.

Jen: Demek bu yüzden erken çıktı evden.

C: Bana onunla yattığını söyleme.

Jen: Saçmalama ! Maalesef Justin'le üvey kardeş olucaz.

X: Bir dakika sen ne dedin ? Dedi sarışın bir kız. Pencerenin önünden yanıma geldi.

Jen: Bilmem ne dedim ?

X: Justin'nin üvey kardeşi sen misin? 

Jen: Maalesef.

X: Senin yerinde olmak isteyen kaç kız var okulda biliyor musun ?

C: Bizi rahat bırak Sophia ! Dediğinde kız yanımdan ayrıldı. Sonra zil çaldı. İlk ders ingilizceydi. Kitaplarımı alıp sınıfa gittim. Bilin bakalım ne olmuştu. Justin'le aynı sınıftaydık. Beni görünce bana şöyle bir baktı. Boş bir sıraya oturdum. Hoca içeri girer girmez.beni tahtaya çıkardı. Beni övdü durdu. Notlarımdan falan... Artık herkes beni inek olarak bilecekti. Ne harika ilk günden harika bir başlangıç. Öğlen yemeğine kadar hep böyle devam ettim. Sadece ilk defa fark etmiştim. Justin beni izliyordu ama ona baktığımda gözlerini kaçırıyordu.  Öğlen yemeğinde Clarisse'le buluştuk. 

Jen: Hadi biraz kendinden bahset bana Clarisse.

C: Sanırım okuldaki tüm kızlardan tek farkım Justin için yanıp tutuşmuyorum, dedi gülerek.

Jen: Öhö öhö.

C: Seni saymazsak her kızdan farkım. Hadi sen bana kendinden bahset.

Jen: İngiltere'den gelen gayet sıradan bir kızım.

C: Justin'e karşı bir şeyler mi hissediyorsun? 

Jen: Hayır, bu da nerden çıktı ?

C: Bilmem arada bir ona bakıyorsun.

Jen: Ben şeeeey... Bilmiyorum. Bir dakika o kız kim ? 

C: Bilmiyorum, dedi omuz silkerek.

Jen: Justin popilerse sevgilisini nasıl tanımazsın ?

C: Sevgilisi mi? Dedi ve gülmeye başladı. 

Jen: Komik olan ne ?

C: Justin biriyle çıkmaz.

Jen: Nasıl yani ?

C: Her gece altına başka bir kız alır. Ama hiç sevgilisi olmadı.

Jen: Şimdi anlaşıldı.

C: Ne anlaşıldı ?

Jen: Boşver, dedim ve yemeğini yemeğe başladım. Çıkışta eve yalnız gitmiştim. Ve ev bomboştu. Yani babam ve Pattie de yoktu. Sabahta kimse yoktu ama uyuyorlar sanmıştım. Babamı aradım :

M: Jennifer tatlım.

Jen: Baba nerdesin ?

M: Ufak bir aksaklık oldu. Sanırım bu gece de gelemiycez.

Jen: Baba ! Onunla yalnız kalmak istemiyorum.

M: Tatlım sakin ol. Sadece bir gece. Bir de İngilterede kalmak istiyordun.

Jen: O başka bu başka.

M: Beni seviyorum tatlım. Şimdi kapatmalıyım, dedi ve telefonu kapattı. Telefonu tezgaha bıraktım ve eğilip kollarımı tezgaha yasladım. Birden bir sesle irkildim.

J: Bu gece de yalnızmışız.

Jen: Maalesef. Umarım bu sefer evde olduğumu hatırlarsın.

J: Gözümün önünde olsan evde olduğunu unutmam.

Jen: Gözünün önünde derken ? Dediğimde üzerime doğru yürümeye başladı. 

STEP BROTHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin