STEP BROTHER

33. Bölüm

İyiki sevgili olduğumuzu saklıyoruz. Ona ölümcül bir bakış attım. Ama çok geçti. Artık Dave de biliyordu. Bizi nasıl bir tehlikeye attığının farkında değildi Justin.

D: Ne ?!

J: Duydun beni ! Kapa çeneni ve evimin önünden kaybol.

Jen: Dave !

D: Buna inanamıyorum.

Jen: Dave lütfen kimseye söyleme.

D: Şaka mı yapıyorsun. Bunu Pattie öğrenince Justin feci ceza alıcak. Ondan sonsuza kadar kurtulucam.

Jen: Peki ya ben ?

D: Senin için üzgünüm Jennifer, dedi ve uzaklaştı. İçeri girip kapıyı çarptım. 

Jen: Justin sen ne halt ettiğinin farkında mısın ?!

J: Dave beni deli ediyor.

Jen: Sen de beni deli ediyorsun ! 

J: Bak-

Jen: Sus Justin. Şu an anı yaşamanın zamanı değil. Dave her şeyi anlatıcak ve bu birlikte son saatlerimiz. 

J: Bunun üstünden gelebiliriz.

Jen: Peki babam ve Pattie öğrenince ? Bavulumu toplasam iyi olur çünkü İngiltere'ye geri dönmem gerekicek, dedim ve odama çıktım. Yani ne düşünüyordu ki. Her şeyi mahvetmişti. Justin biraz sonra odama girdi. 

J: Pekala sakin ol her şey iyi olucak.

Jen: Her şey iyi mi olucak ? Bitti Justin ! Her şey bitti ! Sen az önce her şeyi mahvettin.

J: Birden ağzımdan çıktı. Yani ne biliyim.

Jen: Artık bir şey bilmene gerek yok- dediğimde telefon çaldı bu annemdi. Tam açıcaktım ki Justin telefonu elimden aldı.

J: Madem bu son dakikalarımız en azından birlikte olalım, dedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı ve bana gülümsedi. Nedense kendimi fazlasıyla kötü hissediyorum. Normalde olsa Justin'nin gülüşü beni çok mutlu ederdi ama bu sefer... Her şeyi mahvetmişti Justin. Dave her şeyi anlatıcaktı. Her güzel masalın sony geldiği gibi bizim masalımızında sonuna gelmiştik. Ama tek sorun masallar mutlu sonla biterdi. Bizim hikayemiz pek mutlu bitmiycekti. Endişeli olduğnu belli etmeye çalışmasa da yüzünden okuyabiliyordum. Yaptığının aptalca olduğunu biliyordu. Ama artık geri dönüşü yoktu. Masada karşı karşıya oturduk. Sessizce bekledik. Konuşucak bir şeyler yoktu bu akşam. Sex yapmaya istek yoktu ikimizde de. Telefonum çalmasıyla sessizlik bozuldu. Bu sefer arayan Clarisse'di. 

Jen: Efendim ?

C: İnanmıyorum Jen bunu nasıl yaptın ?

Jen: Hepsi Justin'nin hatası.

C: Bu hiç iyi olmadı. Şimdi ne yapıyorsun ?

Jen: Hiçbir şey.

Jen: Vahim sonumuzu bekliyoruz.

C: Sakın vazgeçme Jen. Sen sadece aşık oldun. Bunda yanlış bir şey yok.

Jen: Evet yanlış olan Üvey Kardeşime aşık olmam. Her neyse şimdi kapatıyorum, dedim ve telefonu masaya bıraktım.

J: Son kez birlikte film izleyelim mi ?

Jen: Son kez ! Biliyorum senin yüzünden her şey mahvolucaktı ama bu kadar çabuk değil.

J: Ne ?!

Jen: Hadi ama Justin benim kadar iyi biliyorsun. Her türlü her şeyi sen mahvedicektin.

J: Sanırım evet. Film ?

Jen: Son kez izleyelim, dedim ve gülmeye çalıştım. Filmi izlemeye başladık. Kafamı Justin'nin omzuna yasladım. Filmin yarısı bitmişti ki kapının kilit sesi geldi... İşte başlıyoruz...