Geri geri gidiyordum. Buzdolabına çarpana kadar geri gittim. Justin bana doğru gelmeye devam ediyordu. Bana çok fazla yaklaşmıştı. O kadar yakındık ki konuşsa dudaklarımız birbirine değicekti.
J: Seni istiyorum. Şu an evde kimse yok. Benim olabilirsin. Bunu zorla yapabilirim. Sana sahiplenebilirim ama yapmıycam. Çünkü sen kendin bana geliceksin, dedi ve dudağıma küçük bir öpücük bırakıp geri döndü.
Jen: Sana geliceğimi nerden biliyorsun?
J: Çünkü hepsi gelir. İsteyip de elde edemediğim bir tane bile kız yok.
Jen: İlkleri yaşatmayı severim, dediğimde bana göz ucuyla baktı ve sırıttı.
J: Bu gece odama gelirsen benimsin. Ama gelmezsen seni bir daha rahatsız etmiycem.
Jen: En azından senden kurtulucam. Kısmen, dediğimde sadece gülerek cevap verdi. Saçlarını düzeltti ve odasına çıktı. Hemen odaya çıktım ve Alice aradım. İlk günümden bahsettim ama Justin konusunu o açtı.
A: Sen ciddi misin ?
Jen: Evet, tam olarak böyle dedi.
A: Gidicek misin peki ?
Jen: Tabi ki gitmiycem. Ben Bieber'ın altına aldığı o kızlardan biri olmıycam. Herkesin beni inek olarak tanımasını yeğlerim.
A: Öyle deme bence onu seviyorsun gibi.
Jen: Saçmalama Alice. Üvey kardeşimden nefret ediyorum. Hem o üvey kardeşim.
A: Aslında henüz üvey kardeşin değil.
Jen: Kapa çeneni Alice !
A: İyi tamam. Şimdi kapatmalıyım Jen. Sonra tekrar konuşuruz.
Jen: Pekala, dedim ve telefonu kapattım. Kendimi yatağa attım. Ve alice ile konuşmamızı hatırladım. İçimden bir ses bu gece Justin'nin yanına gidiceksin diyordu. Diğer sesse kapa çeneni tabiki gitmiyceksin diyordu. Hangisini dinlemem gerektiğini bilmiyordum.Aslında basitti tabi ki gitmiycektim. O istediğinde altına giren kızlardan değildim ben. Bir kitap aldım ve okumaya başladım. Kitabın başında uyuyakalmışım. Sabah erken saatte kalktım ama yine de Justin'e yetişemedim. Çoktan çıkmıştı. Okulda basketbol oynuyordur diye düşünüyordum. Ama okulda yoktu. Clarisse sordum o da görmemişti. Tuhaf ama onun için endişeleniyor muydum ? Dolaptan kitaplarımı aldım ve sınıfa doğru giderken Justin'le karşılaştım.
Jen: Nerdeydin ?
J: Sanane.
Jen: Zaten merak edende kabahat. Sen benden 1 yaş büyük olduğuna göre senin bana göz kulak olman gerekir ben seni merak ediyorum.
J: Benim bakıcıya ihtiyacım yok. Bu arada dün gece Sophia'nın evindeydim.
Jen: Evde değil miydin ?
J: Bütün gece seni bekliyeceğimimi sandın, dedi gülerek sonra sınıfa girdim. Beni deli ediyordu. Onu reddeden benim ama o bir şekilde kendini haklı çıkarıyordu. Sinirle sırama oturdum. O anda bir kız yanıma oturdu.
X: Justin'i takma sinirin tekidir.
Jen: Takan yok zaten. Sorun aynı evde yaşamak zorunda olmam.
X: Sen Justin'nin üvey kardeşisin.
Jen: Maalesef.
X: Ben Julia.
Jen: Ben de Jennifer ama sen Jen diyebilirsin. Bu arada sen beni kim sandın.
Julia: Justin'le yatan kızlardan biri. Her neyse boşver okula hoşgeldin, dedi ve yanımdan kalktı o an anladım. Okulda iki tip kız vardı.
1. Justin'le yatmak isteyenler Sophia gibi. (Okulun ilk günü tanıştığım kız.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STEP BROTHER
Fanfiction"Biz kardeşiz." dedim sinirle. "Sana üvey kardeş fantezimden bahsetmedim herhalde." dedi ve tabii ki piç smile yapmayı unutmadı.