32. Bölüm

4K 147 32
                                    

J: Söyle bakalım ne oldu ?

Jen: Dave beni aldatıyormuş.

J: Buna mı ağlıyorsun ?

Jen: Kızlar aldatıldığında ağlar.

J: Bir şey unutuyorsun ama.

Jen: Ne ? dediğimde Justin kendini gösterdi.

J: Sen de onu aldatıyorsun.

Jen: Ama bu... Yine de... Bilmiyorum.

J: Hadi Dave'in seni aldatmasının acısını çıkaralım. Biraz da sen ona ihanet et, dedi gülümseyerek. Doğrudan dudaklarıma bakıyordu.

J: Çilekli mi ?

Jen: Ne ?

J: Dudak parlatıcın ?

Jen: Evet de ne- sözümü bitirmeden dudaklarıma yapıştı. Çok sert öpüyordu. Beni koltuğa yatırdı. Sonra dudaklarımı serbest bıraktı.

Jen: Öküz ! Dudaklarımı sömürdün resmen.

J: Senin hatan.

Jen: Benim mi ?

J: Bunu tartışmanın sırası değil, dedi ve kafasını boynuma gömdü. Boynumu emmeye başladığında elleriyle bacaklarımı okşuyordu. Elleri yavaşça şortuma gitti. Yavaşça onu çıkardı. Bu sefer ben onu altıma aldım. Paltalonunu çıkarıcaktım ki kemer taktığını fark ettim. Bana gülerek bakıyordu. Kemerini çözdüm ve paltalonunu çıkardım. Sonra Justin doğruldu. Şimdi onun kucağında oturuyordum. T-shirtümü belimden doğru yavaşça sıyırdı sonra da çıkardı. Aynısını ben de ona yaptım. Şimdi ikimizinde üzerinde sadece iç çamaşırlarımız vardı. Justin kafasını göğüslerime gömdü ve emmeye başladı. Biraz sonra durdu ve koltuktan kalktık. Justin dudaklarımı sömürürken kendimi holde buldum. Justin birden durdu.

J: Kalçanın orda dövme mi var ?

Jen: Evet de sen- dedim ve durdum. Arkamda ayna vardı. 

J: Çok sexy duruyor, dedi gülerek. Sonra tekrardan dudaklarıma yapıştı. Ama bu sefer ki o kadar sertti ki birkaç adım gerileyip aynaya çarptım. Buz gibi aynaya çarpında kendimi öne attım. Justin'e iyice yapışmıştım. O dudaklarımı sömürürken ayaklarını beline doladım. Gözlerim kapalıydı. Nereye gittiğimizi bilmiyorum ama merdivenlerden çıkmadık. O zaman hangi odaya girdik ? Justin beni bir yatağa yatırınca gözlerimi açtım. Burası babamın ve Pattie'nin odasıydı. 

Jen: Justin neden burdayız ?

J: Yukarı çıkmayı bekleyemedim.

Jen: Biraz tuhaf.

J: Neden ki ben sabırsız biriyim zaten.

Jen: O değil yosun kafa.

J: Tuhaf olan ne ?

Jen: Pattie ve babamın seviştiği yatakta sevişicez.

J: Bunu hiç düşünmedim... Umrumda da değil biz işimize bakalım, dedi gülümseyerek.Yavaşça bacaklarımı araladı ve bacaklarımın arasındaki yerini aldı. Dudaklarımı sömürürken gel git yapmaya başladı. Çığlık atabilirdim ama dudaklarım biraz meşuldu. Justin bunu farketmişti ve daha hızlı gel git yapmaya başladı. Dayanamayıp dudaklarını ısırdı. Küçük bir iniltiyle geri çekildi. Bir hamleyle Justin'i altıma aldım. Boynuna küçük öpücükler bıraktım. Ellerini saçlarımın arasına daldırdı. Onları iyice karıştırdı. Saçlarımla oynamaya başladı. 

Jen: Buna çok alışma.

J: Neden saçlarınla oynanmasını sevmiyor musun ?

Jen: Hayır yosun kafa, bu kadar rahat olmaya diyorum. Birkaç gün sonra annen ve babam gelicek. 

J: Biz ne demiştik. Geleceği düşünmek yok. Şu anın keyfini çıkar, dediğinde kapı sesi duyduk. Birden Justin'nin üstünden fırladım ve üstüme bir şeyler giydim. Kim gelmiş olabilirdi ki. Babam ve Pattie erken mi dönmüştü acaba ? Hemen gidip kapıyı açtım. Gelen babamlar değildi. Daha da kötü Dave burdaydı.

Jen: Senin burda ne işin var !

D: Jennifer bak-

Jen: Ben göreceğimi gördüm. Sen en iyisi Carly'e git.

D: Jennifer ben seni aldatmadım.

Jen: Ben başka şeyler gördüm ama-

D: Seni seviyorum.

J: Ama o artık seni sevmiyor Dave. Şimdi yaylan.

D: Karışma Bieber bu bizim aramızda.

J: Bu benim de meselem sayılır.

D: Abilik mi taslamaya başladın şimdi de.

J: Abilik taslamıyorum. Ve sevgilimden uzak dursan iyi olur, dedi ve yanağımdan öptü.Tanrım...Şimdi ne yapıcaktım ki...

STEP BROTHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin