C: Zaten yatmadım. Dave beni hiç dinlemedi. Dinlemek istemedi. Ona Justin'le aramızda bir şey olmadığını anlatmaya çalıştım ama dinlemiyordu beni.
Jen: Şimdi Dave için neden bu kadar endişelendiğini anlıyorum.
C: Bak Jen hiç şüpen olmasın. Justin'le aramda hiçbir şey olmadı.
Jen: Sana inanıyorum.
C: Keşke Dave de inansaydı.
Jen: Clarisse çok üzgünüm.
C: Sorun değil eskide kaldı işte.
Jen: Bir şey sorabilir miyim ?
C: Sor.
Jen: Yada sormasam daha iyi.
C: Hadi sor Jen.
Jen: İki erkek senin için yıllardır kavgalı olması nasıl bir şey ?
C: Berbat bir şey. Kendimi suçlu hissediyorum- dedi ve bir şey söyliycek gibiydi ama durdu. Çünkü o sırada Justin masaya oturdu. Tam kalkıcaktım kolumdan tuttu ve beni sandalyeye otutturdu.
Jen: Justin kolumu bırak.
J: Özür dilerim.
Jen: Sanki ne hissettiğim çok umrunda.
J: Öyle olmasa neden buraya geliyim.
Jen: Bir kızı önemsiyor olsaydın eskiden en iyi arkadaşın olan Clarisse'le aranda ki yanlış anlamayı düzeltirdin. Dave'e ile konuşurdun, dediğimde sustu ve kolumu bıraktı. Ama artık gitmek için çok geçti.
J: Sen nerden biliyorsun ?
C: Ben anlattım.
J: Clarisse !
C: Ne var illa ki öğrenicekti.
Jen: Justin bana doğruyu söyle Clarisse ile yattın mı ?
J: Daha önce de dedim. İstedim ama yatmadım. Dave bunu anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi. Biliyor musun ikiniz çok benziyorsunuz.
Jen: Dave ile mi ?
C: Aslında evet ikiniz de sadece inanmak istediğinize inanıyorsunuz.
J: Dave ona ihanet ettiğimize inandı, sen ise bizim kardeş olduğumuz için birlikte olmamıycağımıza inanmak istiyorsun.
Jen: Ama öyle !
J: Kim demiş ?
Jen: Ben diyorum.
J: Kimden saklıyorsun Jennifer. Beni seviyorsun işte.
Jen: Evet seviyorum ! Kahretsin seviyorum !
J: O zaman birlikte olamamızın engeli ne ?
Jen: Dur bir düşüniyim. BİZ KARDEŞİZ !
C: Ama üvey.
Jen: Sen sus Clarisse !
J: Hayır susma Clarisse !
Jen: Sus !
J: Susma !
C: İkinizde kesin ! Pekala Jennifer sebebinde haklı. Ama bunu gizli bir şekilde yapabilirsiniz. Pattie ve Mike'dan saklarsınız.
J: İşte bu ! Bunu yapabiliriz.
Jen: Hayır olmaz.
J: Neden ? Az önce beni sevdiğini söyleyen sendin.
Jen: Bilmiyorum bunu hiç yapmadım.
J: Kaç tane üvey kardeşin oldu ki...
Jen: Öyle değil yosun kafa babamdan bir şey gizlemedim yani.
J: Bence bunu seviceksin.
C: Hadi ama Jennifer. Onu seviyorsun.
Jen: Maalesef evet yosun kafayı seviyorum, dediğimde Justin de gülmüştü. Sanırım o andan itibaren artık çıkıyorduk. Pekala bu biraz zor olucaktı. Babam yalan söylediğimi hep fark ederdi. Clarisse eve bıraktık. Sonrada eve geri döndük. Pattie ve babam yemeklerini yemişti. Ben de mutfağa gidip sandiviç hazırladım. Justin masaya meyve sularını koydu ve sandiviçleri beklemeye başladı.
J: Teşekkür ederim.
Jen: Ben de, dedim ve birbirimize güldük.
M: Kafanıza saksı mı düştü ikinizin.
P: Boşver Mike. Ben bu hallerine alışabilirim.
J: Biz mi ? Sadece düşünüyordum da acaba Jennifer sandiviçin içine zehir koydu mu? Fare zehirleri nerdeydi anne ?
Jen: Yeme o zaman zorlayan yok. Asıl ben meyve suyundan korkuyorum.
J: Bencede kork. İçine hap attım.
Jen: Ben senden beklerim.
P: İşte yine başlıyorlar.
M: Pekala lafımı geri aldım, dedi ve Pattie ile içeri girdiler.
J: İyi işti.
Jen: Gerçekten içine hap atmadın dimi ?
J: Atmadım merak etme, dedi gülerek yemekten sonra odama çıkıyormuş gibi Justin'nin odasına gittim. O da ordaydı. Yani bu normal orası onun odası. Tamam yine saçmalamaya başladım.
Jen: Belki de Dave ile çıkmaya devam etmeliyim.
J: Bu da nerden çıktı ?
Jen: Böylece gizliden seninle çıktığımı daha kolay saklayabilirim ama sen kimseyle çıkmıycaksın.
J: Ben neden çıkamıyorum ?
Jen: Banane, olmaz ! Çok istiyorsan Clarisse olabilir. Bizim birlikte olduğumuzu bilen biri olmalı.
J: Neden Carly olmuyor ?
Jen: Sana yavşasın ben de deliye dönüyim diye mi ?
J: O zaman sen de Ryan ile çık. Sonuçta o da bizim birlikte olduğumuzu biliyor. Böylece ne ben Dave'i ne de sen Carly döversin. Bu arada sen beni kıskanıyor musun ? dedi belimden tutup beni kendine çekerek.
Jen: Justin ! Pattie ve babam evde biliyorsun dimi ?
J: Sen soruma cevap ver önce.
Jen: Evet kıskanıyorum, dediğimde bana güldü ve öpmek için eğildi.
Jen: Justin !
J: Ne var sanki benim odama çıkıcaklar. Hem belki bu yatağı özlemişsindir, dediğinde göz ucuyla yatağa baktım. Sonra yaz tatilindeki o küçük maceramız aklıma geldi ve gülümsedim.
Jen: Justin saçmalama ya Pattie odana girse.
J: Annem odama gelmez ki.
Jen: Hiç belli olmaz.
J: Ama ya...
Jen: Konuşmamız bittiyse ben odama gidiyorum.
J: Bari iyi geceler öpücüğümü ver, dedi ve bana yavru köpek gibi bakmaya başladı. Kahretsin çok tatlıydı. Kollarımı boynuna doladım ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.
Jen: İyi geceler.
J: İyi geceler prenses.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STEP BROTHER
Fanfiction"Biz kardeşiz." dedim sinirle. "Sana üvey kardeş fantezimden bahsetmedim herhalde." dedi ve tabii ki piç smile yapmayı unutmadı.