Ertesi sabah her zaman ki gibi Clarisse ile okula gittim. Justin'le gizli gizli çıktığımızı bilen iki kişi vardı Ryan ve Clarisse. Clarisse bu fikri ortaya attığında ona biraz kızmıştım ama kimi kandırıyordum bunu zaten istiyordum. Okula gidince kantinde biraz oturduk. Okulun ilk günü bir kız vardı. Adını hatırlamıyorum. Hani şu Justin'i basketbol oynarken izleyen kızlardan. Justin yanımızdan geçerken o kıza göz kırptı. Bunu bana inat yaptığını biliyordum. O yüzden umursamıyor gibi yapıyordum. Kız çok sevinmişti. Sonra arkadaşlarından biri ona "bu kadar sevinme Carly ile barışmışlar" dediğnde kızda sandaltesine çöktü ve " söylemesen olmaz sanki" dedi.
Jen: Nasıl ? Justin ve Carly barıştı mı ? dedim Clarisse fısıldayarak.
C: Bilmiyorum. Ben de seninle okula geldim, dediğinde ona hak verdim. Okula geldiğimizden beri benim yanımdaydı. Dolabımın oraya gittim. Justin bir arkadaşıyla konuşuyordu. Arkadaşının gitmesini bekledim sonra yanına gittim.
Jen: Carly ile barışmışsın.
J: Evet.
Jen: Bu da ne demek ?
J: Bu fikri sen vermiştin.
Jen: Ben sana kimseyle çıkma dedim, dediğimde Dave yanımıza geldi.
D: Jennifer biraz konuşabilir miyiz ?
Jen: Dave-
D: Affedersin ben çocukluk ettim biliyorum. Ama Justin'le aramda olanları biliyorsundur, dedi Justine ölümcül bir bakış atarak.
Jen: O konuda-
D: Şimdi konumuz o değil. Ayrıca o konuda konuşmayı sevmiyorum. Sadece bize bir şans daha ver, dediğinde sadece aklımda Carly ve Justin olayı vardı.
Jen: Ben sana kızmadım ki.
D: O zaman hala birlikteyiz.
Jen: Evet, dedim ve yanağına kücük bir öpücük bıraktım. Bunu sırf Justin'e inat yaptım. Sonra Clarisse ile sınıfa gittim. Ders boyunca düşündüm. Ama Justin bunu hak etmişti. O Carly ile çıkarsa ben de Dave ile çıkmaya devam ederdim. Dersten sonra Clarisse sınıfta bıraktım ve lavobaya gittim. Tam lavobanın koridorundaydım ki temizlikçinin odasının kapısı açıldı ve biri beni içeri çekti.
Çığlık atıcaktım ama ağzımı kapattı. İçeride hafif bir ışık vardı. Bu loş ışıkda o iki bal rengi gözlerini gördüm. Yavaşça ağzımdan elini çekti.
Jen: Sen manyak mısın ?
J: Şşşştt.
Jen: Ya biri görse, dediğimde dudaklarıma yapıştı. Sonra yavaşça geri çekildi.
J: Biraz sakin ol.
Jen: Sakin mi ?
J: Jen !
Jen: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ?
J: Sen geçene kadar Ryan koridoru boş tutuyordu. Kimse görmedi.
Jen: Sen delisin.
J: Öyle yada böyle şimdi burdayız ve yalnızız, dedi ve duvarla arasında sıkıştırdı. Loş ışık da alt dudağını ısırdığını görebiliyordum. Yine de onun kadar rahat değildim.
J: Hadi ama Jennifer. Biraz gevşe bizi burda kimse görmez.
Jen: Temizlikçi dışında.
J: Benim olmanı istiyordum ama şu an ki durumumuz eskisinden de beter. Benimsin ama değilsin.
Jen: Eskiye dönebiliriz.
J: Ben öyle demedim, dediğinde zil çaldı.
Jen: Gitmeliyim.
J: Lanet olsun. Ciddi olamazsın.
Jen: Evde görüşürüz, dedim ve temizlikçinin odasından çıktım. Sınıfa geç kalmamak için koşuyordum. Clarisse neden geciktiğimi sordu ama bir şey söylemedim. Öğlen yemeğine kadar Justin'i bir daha görmedim. Clarisse ve ben Dave ile çıktığım için futbolcuların masasında oturuyorduk. Justinse biraz ileride basketbolcularla oturuyordu. Tabi yanında bir de Carly vardı. Arada Justin'e bakıyordum. Bir ara göz göze gelince bana gülümsedi ben de gözlerimi kaçırdım.
D: Bu gece diyorum, dediğinde bana bir şeyler söylediğini anladım.
Jen: Efendim ?
D: Parti ?
Jen: Dave partilerle aram hiç iyi değil.
D: Hadi ama bu birlikte ilk partimiz olucak.
C: Son partisinde olanları bilseydin vazgeçerdin.
D: Ne oldu ki ?
C: Şunu söylemeliyim ki onu eve ambulansla götürebilirdik bile.
D: Ama bu sefer yanında ben olucam.
Jen: Çok içmeme izin vermiyceksin.
D: Tamam, dedi gülerek. O an aklıma Justin geldi. Acaba o Carly ile gidicek miydi ? Tabiki gidicekti şapşal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STEP BROTHER
Fanfiction"Biz kardeşiz." dedim sinirle. "Sana üvey kardeş fantezimden bahsetmedim herhalde." dedi ve tabii ki piç smile yapmayı unutmadı.