23. Bölüm

4.7K 154 2
                                    

Jen: Hayır ama bunun konumuzla ilgisi ne ?, dediğimde Justin'den bir coşku koptu. Dudağıma küçük bir öpücük bıraktı.

J: Seni seviyorum.

Jen: Ben de ama hala anlamadım.

J: Neyi ?

Jen: Hani demiştin ya benim spermlerimden sana zarar gelmez diye. İşte o zaman, ne demek istedin ?

J: Boşver.

Jen: Justin ?

J: Sadece yeteri kadar sperm üretemiyorum. Benden hamile kalman çok zor bir ihtimal.

Jen: Nasıl yani ? Sen baba olmıycak mısın ?

J: % 50 olabilirim. Tedavisi var ama gerek yok. Böylece daha çok kızla onları hamile bırakma korkusu olmadan yatabiliyorum.

Jen: Piç, dedim ve yataktan kalktım. Justin bana gülüyordu. Biraz sonra hazırlandım ve eve döndük. Vücudum uyuşturucuya alışık değildi ama böyle olacağını hiç düşünmezdim. Justin'nin söylediklerine göre kanım temizlenmişti. Yine de kendimi tuhaf hissediyordum. Eve gidince ilk misafirim Clarisse oldu. Dave'den öğrenmişti hastanede olduğumu. Hemen yanıma gelmişti. 

C: İki dakika yalnız bırakmaya gelmiyorsun.

Jen: Sıradan bir brownie ne biliyim.

C: Geçmiş zaten boşver.

Jen: Kendimi biraz tuhaf hissediyorum.

C: Kendini saf gibi hissetmen normal ilk seferde bana da öyle olmuştu, dedi gülerek. Sonra Justin içeri elinde bir fincanla girdi. 

Jen: Bu ne ?

J: Çay, dedi ve bana uzattı.

Jen: Bu da nerden çıktı?

J: Bitki çayıymış Carly içmen için ısrar etti. Bende getirdim.

Jen: O burda mı ?

J: Yok uzaydan yapıp yollamış.

Jen: Çok komik, dedim o odadan çıkarken. Elimdeki bardağa baktım. Tanrım kokusu iğrençti. 

C: Umarım tadı kokusundan iyidir, dedi gülerek.

Jen: Umarım, dedim ve bir yudum aldım. Nerdeyse kusucaktım. Bu kadar iğrenç olamazdı herhalde. Ben bunu hayatta içmezdim. Hemen yatağın yanındaki masaya bıraktım. O sırada Clarisse'in telefonu çaldı ve gitmesi gerekti. Ben de biraz odamda oyalandım. Sonra biraz yemek yemek için mutfağa indim. Ama kimse yoktu. Herhalde Justin ve Carly de gitmişti. Yemeğimi yedikten sonra odama giderken Justin'nin odasındaki ışığı gördüm. Kapı aralıktı. Odasına girdiğimde Justin yuvarlak yatağında yatıyordu. Bir dakika elindeki kitap mı onun ?

Jen: Napıyorsun ?

J: Kitap okuyorum.

Jen: Sen ?

J: Evet okuyamaz mıyım ?

Jen: Bilmem tuhaf geldi. Gelebilir miyim ?

J: Tabi, dedi ve omuz silkti. Justin'nin yanına yattım. Justin kolunu omzuma attı. Bende kafamı omzuna yasladım. Justin sesli bir şekilde kitapı okumaya devam etti. Hem onu dinliyordum hem de kitabı takip ediyordum. Birden Pattie içeri girince ne yapacağımızı şaşırdık. Justin'den uzaklaşmaya çalışsam kolu boyumdaydı uzaklaşamıyordum. O an ki halimizin komikliği Pattie'nin yüzünden okuyabiliyordum.

P: Napıyorsunuz siz ? Hadi cevapla bakalım şimdi....

STEP BROTHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin