J: Ryan anlamıyorsun.
R: Asıl sen anlamıyorsun. Kız üvey kardeş olmanıza kafayı takmış durumda.
J: Biliyorum ama ya gidersek.
R: Saçmalama Justin ! Pattie seni çok merak eder.
J: Ryan ! Bana destek mi olucaksın köstek mi ?
R: Bak dostum her zaman yanındayım ama-
J: Aması yok Ryan ! Ben kararımı verdim. Uygun zaman olduğunda Jennifer'a evlenme teklif edicem, dediğinde şok olmuştum. Yapamazdım, kabul edemezdim. Babamın küçük, kırılgan kalbi bunu asla kaldırmazdı. Hele şu olanlardan sonra bunu asla kaldıramazdı.
Belki Justin'den köşe bucak kaçmam gerekicekti ama bana o soruyu sormasına izin vermiycektim. Tepsiyi hemen mutfağa götürdüm.
P: İçti mi ?
Jen: Zorla içirdim.
P: Ona daha önce hiç sebze çorbası içiremedim.
Jen: Burnunu sıkıp kaşığı ağzına sokucaksınız, dedim ve Pattie ile güldük.
M: Justin'le ilgilenmene şaşırdım doğrusu.
Jen: Bütün bunlar benim yüzümden oldu. En azından bunu yapıyım. Bu arada Pattie, Justin'nin pansumanını yapsan iyi olur. Kendisi yapmaya çalışıyor, demiştim. O an bandını takmadığımı hatırlamıştım. Pattie üst kata çıkınca babamla yalnız kalmıştık. Bana tekrardan kocaman sarıldı.
Jen: Baba !
M: Biliyorum tatlım ama çok korktum. Neyse ki hiçbir şeyin yok.
Jen: Benim yok ama Justin-
M: Sen Justin'i hiç sevmezsin ki.
Jen: Sevmiyorum ama beni kurtarmak için dayak yedi. Şimdi yatakta.
M: Evet ona da teşekkür borçluyum.
Jen: Benden daha iyi geçiniyorsun onunla, dedim hafif gülerek.
M: Peki sen nasılsın ?
Jen: Baba ! Defalarca soruyorsun ve defalarca da aynı cevabı veriyorum. Ben iyiyim. Turp gibiyim.
M: O zaman okula gidebilirsin
Jen: Birden halsiz hissetmeye başladım. Başım dönüyor sanırım, dediğimde ikimizde gülmeye başladık.
P: Baba kız ne kaynatıyorsunuz bakıyım ?
Jen: Hiç babamın aynı soruları...
P: Mike ! Ben bile bunaldım kız iyiyim diyor işte.
M: Napabilirim o benim küçük prensesim, dedi.
Jen: Ben odama çıkıyorum, dedim ve Pattie ile babamı yalnız bıraktım. Kulaklıklarımı taktım ve yatağa yatıp gözlerimi kapattım. Biraz sonra birinin yanıma yattığını fark ettim ve gözlerimi açtım. Bu Justin'di. Kulaklılarımı çıkardım ve yatakta doğruldum.
Jen: Bir şey mi oldu ?
J: Yoo, yanına gelmem için sebep mi olmalı ?
Jen: Hayır ama hastasın. Yatakta kalman gerekiyor.
J: Çok sıkıldım o oda da.
Jen: Benim odam da pek eğlenceli değil.
J: Ama burda sen varsın, dedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı...
Jen: Bir gün bitmek zorunda olucak diye çok üzgünüm, dedim ama dediklerimden pişman oldum. Neden söyledim ki şimdi ben bunu ?
J: Zorunda değil...
Jen: Sonsuza dek bu oyuna devam edemeyiz.
J: Oyuna devam etmek zorunda değiliz belki biz...-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STEP BROTHER
Fanfiction"Biz kardeşiz." dedim sinirle. "Sana üvey kardeş fantezimden bahsetmedim herhalde." dedi ve tabii ki piç smile yapmayı unutmadı.