26. Bölüm

4.5K 178 8
                                    

Sanırım beni anlamıştı. Hiçbir şey söylemedi. O an itibaren herkes susmuştu sanki. Dünya durmuştu. Öğlen yemeğinde Dave de bir şeyler fark etti.

D: sen iyi misin ?

Jen: Evet, dedim gülerek.

D: Emin misin ?

Jen: Dışardan bakınca çaresiz gibi mi duruyorum ?

D: Hayır sadece... Ben anlarım.

Jen: Nasıl ?

D: Aramızda bir duygu bağı var dimi ?

Jen: Dave b-bu çok hoş, dedim ve ağlamaya başladım. Kendimden nefret ediyordum. Dave harika biriydi ve ben onu kullanıyordum. Justin'den farkım yoktu. Sadece kendimi düşünemezdim. Belki de Dave ile yolları ayırmanın zamanı gelmişti. Dave bana sım sıkı sarıldı ve gözyaşlarımı sildi. 

D: Lütfen ağlama. Prenseslere ağlamak yakışmıyor.

Jen: Lütfen sus Dave. Ben... Ben seni hak etmiyorum. 

D: O da ne demek ?

Jen: Sen harika birisisin. Oysa ben- dedim ki Dave lafımı böldü ve dudaklarımızı birleştirdi. 

D: Kim olduğun umrumda değil. Sadece seninle mutluyum, dediğinde daha çok ağlamaya başladım. Kendimi daha iyi hissetmem için söylediğini biliyordum ama bu benim ne kadar iğrenç biri olduğumu gösteriyordu. Dave gözyaşlarımı sildi. O gün Justin'le sürekli göz göze geldik ama her seferinde birimiz gözlerini kaçırıyordu. Pekala karar onundu. Ve kararı benden yana değildi sanki. Clarisse ile eve yürüdük. Olanları ona anlatmıştım.

C: Birlikte olmayacağınızı söyleyen sen değil miydin ?

Jen: Evet ama...

C: O zaman sevinmelisin haklı çıktın.

Jen: Sonunu bile bile bir hata yaptım.

C: Sadece istediğin şeyi yaptın. Sonu gelene kadar o mutluluğu yaşadın.

Jen: Yine de şimdi acı çekiyorum.

C: Ne olursa olsun kendini üzme. Sonra görüşürüz, dedi. Ayrıldığımız yere gelmiştik. O sokağın sonunda oturuyordu. Bundan sonrasını tek başıma yürüdüm. Her zaman ki gibi evde kimse yoktu. Babam işte Pattie dışarda belki o da işte. Justinse o kesin Carly ile birlikte. Anahtarlarımı kenara bıraktım. Çantamı bir kenera attım. Mutfaktan bir kadeh viski aldım. İlk defa tek başıma içicektim. Kadehi aldım ve odama çıktım. Odamın kapısını açınca kadehi elimden düşürdüm. Justin yatağımda oturuyordu. Kadehi düşürünce ayağa kalktı. Önce yerde ki cam kırıklarına sonra bana baktı.Hemen odaya koştum.Biraz sonra odaya geldi.

J: Ben bir karar verdim.

Jen: Dinliyorum.

J: Ben seni unutmayı seçiyorum. Sanırım böylesi ikimiz için de iyi.

Jen: Tamam.

J: Tamam.

Jen: Güzel.

J: Güzel.

Jen: Artık gider misin odamdan. Buraya kadar zahmet etmene bile gerek yoktu. Bir mesaj da atabilirdin.

J: O kadar odun değilim, dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı. Tam yanımdan geçerken benim kolumdan tuttu ve beni duvara yasladı...

- Devamı oy ve yorum gelmeden paylaşmıycam puahahhah -

STEP BROTHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin