52.bölüm

2.6K 96 33
                                    

Kapı neredeyse açılacaktı ve ben buraya sıkışıp kalmıştım tek çarem bir şey yokmuş gibi geçip gitmekti ama bu şüpheleri daha çok üstüme çekerdi. Üstelik buna
izin vereceklerini de sanmıyordum.
Dairenin kapısı açıldığında merdivenlerinden hızla kalktım.

"İçeri gel seni saklayacağım onlar gidene kadar sakın sesini  çıkarma."

Şaşkın bakışlarla kadına bakmaya başladığımda beni kolumdan çekti ve içeriye soktu. Ne olduğunu anlayamadan kendimi banyoda bulmuştum dediğini yapıp sessiz kalacaktım.

İçeriden sesler gelmeye başladığında kulağımı kapıya dayadım ve dinlemeye başladım.

"Çekil."
Tanımadığım bir erkek sesiydi hemen ardından kadın kısık sesle inledi ve kapı kapanma sesi geldi.

"Ne yapıyorsunuz size verebilecek bir şeyim yok dediğinizi yaptım."

Sesler hemen kapının önünden gelmeye başladığında tedirgin oldum ve geri çekildim aynı anda banyonun kapısı sertçe açıldı ve adamla gözgöze geldim.

Üzerime doğru gelmeye başladığında bağırmaya başladım neye uğradığımı şaşırmıştım.

"Küçük kaçak buradaymış."

Elime rafa dayanmış süpürge sopasını aldım ve "Yaklaşma." dedim.
Kendimi bu şekilde savunmam komik görünüyordu ama bunu umursayacak durumda değildim.
Korkmaya başlamıştım sanki buraya benim için gelmiş gibi davranıyordu.

"Yaklaşma dedim."
Birkaç adımda aramızdaki mesafeyi kapattığında sopayı kafasına doğru savurdum.
Acı içinde bağırdığında kaçmak için fırsatım olmuştu.
Hızla banyodan çıktım ve kapıya yöneldim her şey o kadar kısa sürede olmuştu ki inanmakta güçlük çekiyordum.

Ben kapıdan çıktıktan sonra adam toparlanmış ve bağırarak peşimden koşmaya başlamıştı.
Son gücümle koşmaya devam ettim binadan çıktığımda bilmediğim bir sokağa doğru yöneldim.

Benim orada olduğumu nasıl biliyordu ve daha önemlisi beni tanıyor muydu?

İzimi kaybettirecek kadar uzaklaşamamıştım ama aramızdaki mesafe bana güven veriyordu.
Aralıksız bir şekilde koşmaya devam ettim nereden geçtiğimi ve nereye gittiğimi bilmiyordum.

Fazlasıyla yorulmuştum, adımlarımı yavaşlattım ve tanıdık bir yer aramaya çalıştım. Bu beni biraz oyalamıştı, yeterince gergin olduğum için doğru karar veremiyordum.
Az önce ayrıldığım sokağa tekrar geldiğimde peşimde olan adamı gördüm. Sırtımı anında duvara yasladım ve yavaşça geriye doğru kaydım köşeye döndüğüm anda tekrar koşmaya başladım.

İlerledikçe kalabalık artıyordu, galiba bu doğru yolda olduğumun göstergesiydi. İnsanların arasından sıyrıldıktan hemen sonra anayola geçen arayı gördüm ve hemen oraya girdim.

Ara yoldan hızlı bir çıkış yaptığımda karşımda beliren araçtan kaçamadım ve ona çarpıp birkaç kez arabanın üstünde döndükten sonra yere çakıldım.
Bir an için benim için her şey bitti sanmıştım üstelik kurtulmak istediğim bu hayattan aslında o kadar nefret etmediğimi fark etmiştim. Başıma yerleşen zonklama kulağımda yükselen uğultu gittikçe kaybolduğunda bakışlarım netleşmişti. Biri beni kaldırmaya çalıştığında ona yardımcı oldum ve ayağa kalktım. Kendimi acılar içinde hissetmiyordum araba yavaş gidiyor olmalıydı. Bir elimi başıma koydum ve kafamı kaldırdım.

"Dicle?"

O tanıdık tını kulağımı doldurduğunda bir şok daha yaşamıştım. Ardından bunun az önce aldığım darbeden dolayı olduğunu düşündüm, hayal görüyor olmalıydım.

KİMSESİZ #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin