Saklambaç

4.1K 141 25
                                    

30 bölüm yazmış olmam benim için mucize kitabım henüz 10-15. bölümlerindeyken neredeyse senede bir bölüm atıyordum. Artık sık sık atıyorum inşallah hep böyle devam eder :D Kitabımı ilk paylaştığım andan beri sabırla beklediğiniz için çok teşekkürler. hepinize keyifli okumalar. :D

Buraya alışmış sayılırdım biraz yorucu olması dışında işimden memnundum. Altan Ağa da artık benim için engel değildi. Üniversiteye gelip gelmediğini bilmiyordum ama sonuç olarak karşılaşmamıştık. Bu sebeple üzerimde bulunan tedirgin hava buharlaşarak gökyüzüne karışmıştı.

"Dicle."
"Efendim Enver Amca."
"Sen etrafı süpürebilirsin çıkış saati yaklaşıyor fazla gelen olmaz."
"Peki." dedim ve söylediğini yapmak için masaların olduğu bölüme geçtim.

İşim bittiğinde çıkış saatim de gelmişti. Ceketimi üzerime giydim ve Enver Amca ve diğer çalışanalara iyi akşamlar dedikten sonra dışarı çıktım. Henüz akşam olmamıştı ama havanın kararması yakındı.
Şemsiyemi açtım ve durağa doğru ilerledim.
Birkaç dakika geçmişti ki birinin adımı seslendiğini duydum.
Sesin geldiği yöne döndüğümde biraz uzakta olan Mert'i gördüm.

"Sen burda ne arıyorsun?"

"İş nasıl gidiyor diye sormaya gelmiştim böyle tepki vereceğini bilsem gelmezdim."

"Yok tepki falan vermedim sadece şaşırdım."

"Bende şaka yapmıştım, ee şemsiyenin altına girmemi teklif etmeyecek misin?"

"Pardon." dedim ve şemsiyeyi ona doğru uzattım.

"Hepsini istemedim." dedi ve güldü.
Birlikte otobüs durağına yürüdük. Mert fazla tuhaf davranıyordu, bu kadar yağmur yağarken gelecek kadar önemli bir şey yoktu.

Durağa geldiğimizde onunla adam akıllı konuşabildim.

"Mert bu havada bana sadece işimin nasıl gittiğini sormaya mı geldin?"

"Aslında canım yürümek istedi ve çıktığımda yağmur yağmıyordu. Her neyse bende düşündüm ki birlikte gidebiliriz."

"Nasıl yani eve kadar yürüyecek miyiz?"

"Hayır otobüse bineceğiz."

"Senin motorsikletin vardı ona ne oldu?"

"Tamirde neyse beni boşver asıl sen anlat."

"Anlatacak bir şey yok biliyorsun çalışıyorum herhangi bir sorun da yok."

"Güzel." dedi ve otobüsün gelmesiyle konuşmamız sona erdi.
Çoğu zaman olduğu gibi yine ayaktaydım.
Mert şemsiyeyi bana uzattı bende poşetimin içine koydum.

Mert'in gelmesi hiç iyi olmamıştı bankaya gitmem gerekiyordu. Çekteki numaranın kimin olduğunu öğrenmeye çalışacaktım. Ne yazık ki yine ertelemek zorundaydım.

Durakta birkaç yolcu indiğinde aynı şekilde birkaç koltukta boşta kalmıştı.

Mert "Diğer koltukta dolmadan otur istersen." dedi ve beni koltuğa yönlendirdi.

Mert oturduğum taraftaki direğe tutundu.
"Saçma olacak ama istersen sen oturabilirsin ben ayakta giderim."

"Evet saçma oldu." dedi ve güldü fazla üstlemedim.

"Enver Amca nasıl?"

"Yani her zamanki gibi, onun iyi veya kötü olduğunu anlayabilecek kadar tanımıyorum."

"Zamanla tanırsın."

"Senin durağın geride değil miydi?"
Mert dediğim şeyle kafasını eğdi ve nerede olduğumuzu anlamak için pencereden dışarı baktı.
"Evet öyleydi ama farketmedim."

KİMSESİZ #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin