HOŞGELDİNİZ.
Merhabalar. Bu beni ilk olmasa da, ilk defa gerçekten hissederek yazdığım bir hikaye. Umarım beğenerek okursunuz.
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayıınn.😍
Buraya da okumaya başladığınız tarih ve saati yazın lütfen.
Bu kitabı okumaya başlayarak benim dünyama girmiş bulunmaktasınız.
HOŞGELDİNİZ...BÖLÜM ŞARKISI, SEZEN AKSU-FARKINDAYIM
1. "KALEYE DÜŞEN MÜCEVHER"
Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu, çok sıkılmıştım.
Etrafa şöyle bir bakındım. Cidden gözlerim kapanmak istiyordu.
Gözlerimi birkaç kez ovaladıktan sonra masamdaki su şişesinin kapağını açıp birkaç yudum su içtim.
Boğazım epey kurumuştu.
Ne zamandan beridir su içmiyordum acaba?
Unutkanlığım yine iş başındaydı, ya da umursamazlığım mı demeliyim bilemedim.
Soğuk su boğazımdan geçerken biraz olsun üzerimdeki ölü toprağını attığımı hissetmiştim.
Gözlüğümü düzeltip tekrardan hararetle ders anlatan hocaya baktım. Bir yandan da gözlerimin tekrardan kapanmaya yüz tutmaması için dua ediyordum.
Ders başlayalı baya olmuştu. 'İki saat?' diye tahmin ettim.
Duvardaki saate baktığımda tahminimde pek yanılmadığımı anladım.
Hocanın yaklaşık yarım saat önce ara vermesi gerekirdi ama hâlâ ara vermeden derse devam ediyordu.
Neyse diye iç çektim. Belki de dersi erken bitirecekti, o yüzden ara vermemişti.
Gözlerim dünkü uykusuz gecenin intikamını alırcasına kısıldı ve tamamen kapanmak için beni zorladı.
Ders beş dakika daha böyle uzayıp giderse önümdeki masaya kafamı koyup uyuyacaktım ve bu hiç de uzak bir ihtimal değildi şu an benim için.
"Bugünlük bu kadar yeterli. Bol tekrarlarınızı yapın, haftaya da lütfen derse hazırlıklı bir şekilde, konuya çalışmış olarak gelin. Gelecek haftaki dersimizde görüşmek üzere."
Ön sırada oturan birkaç tane kız öğrenci hocaya itiraz ederek ince bir ses tonuyla dersin bitmemesine dair sitemde bulunuyorlardı.
Neredeyse kusacaktım.
Hocanın genç olması, havalı olması onları böyle gülünç bir duruma sokuyor olmalıydı.
Yüzüm kusmadan önceki o hâle büründü. Hem kusmak hem de gülmek istiyordum. Fakat kendimi tutarak onların tüm sınıfın önünde kendilerini rezil edişlerini izledim.
"Yemin ederim bunların kafalarının içinde beyin yok. Ya da bu derse gelirken kiraya falan veriyorlar beyinlerini. Yoksa nasıl bu fakültede okuyabilirler?"
Son sırada olmanın rahatlığıyla içimden geçenleri rahatça dile getirdim.
Sessiz olmaya dikkat etmiştim ama sonradan fark ettim ki üç koltuk yan tarafımda oturan biri yüzünün bana doğru dönmüştü.
Yine kendimi rezil etmiştim. Dilimi tutamadığım için içten içe kendime sinirlendim. Açıkçası hocanın yalakalığını yapan sevgi dolu arkadaşlarım yüzünden de başım derde girsin istemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ UMUTLAR
RomanceEce için yeni okul, yeni şehir ve yeni arkadaşlıklar demekti. Yeni şehrini sevdi, birkaç kişi dışında yeni arkadaşlarını da. Birisi için hissettikleriyse çok farklıydı. Kendisini sevdiğine inandırdiğı bir sevgilisi olsa da buna engel olamadı. Ama ha...