Merhabalar.Yeni bölümle karşınızdayım.
Oy vermeyi ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen.
Bir yangın başlıyor, hadi bakalım.
İyi okumalar34.BÖLÜM "BEKLENMEDİK"
Hayatımızda yaşadığımız çoğu şey beklenmediktir, bir anda olur ve bir şekilde bu şeylere uyum sağlamaya çalışır, bunlarla yaşamayı öğreniriz.
Annem babamdan ayrıldığından beri düşüncem buydu. Yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yoktu, yalnız da değildim zaten. Annem vardı, her zaman vardı. Ama bir noktadan sonra değişmeyen şeyler de beni yormaya başlamıştı. Sonuçta sürekli tekrarlanan şey yalnızca su içmek, yemek yemek değildi, benim hayatımdı.
Ama sonra her şey bir anda değişti. Onu buldum. Ya da o beni. Bence birbirimizi bulduk, buna ihtiyacımız vardı. Hayatın, ihtiyacın olduğu noktada sana tatlı bir gülümsemeyle karşılık vermesi kadar güzel bir şey var mıydı? Burak ve ben, birbirimizi bulmuştuk ve tamamdık.
Şimdi nerede miydim? Burak'ın evinin yolunu tutmuştum. Bu gece diğer çoğu gece olduğu gibi onda kalacaktım. Kollarımda bir buket yasemin çiçeği vardı. O gecenin sabahına uyandığım kokunun bağımlısı olmuştum adeta, o günden beri kuruyan her yasemin buketinin yerine yenisini alıyorduk Burak'la. Bunu ben unutsam o yapıyordu.
Her şeyi tatlıya bağladığımızdan ve üzerimizdeki gölgelere yokmuş gibi davranmaya başladığımızdan beri bir aydan fazla zaman geçmişti. Haziran ayı sıcaktı, bunaltıcıydı ama sanırım daha önce hiçbir haziran ayı bu denli huzurlu hissettirmemişti bana.
'Sevdiğin adamın kollarında uyurken her gece ve her sabah onun kokusuyla uyanırken nasıl huzursuz hissedersin ki zaten. Mutluluk içinden taşıyor senin.'
İçimden geçenlere gülümserken çalan telefonuma uzandım. Arayan Cemre'ydi.
"Efendim bebiş?" diyerek açtım telefonu.
"Neredesin bebeğim?" dedi. Sesi durgundu.
Kaşlarım merakla çatılırken "Burak'ın şehir merkezindeki evindeyim." dedim Bir yandan da kafamı kaldırmış yüksek binaya bakıyordum. Burak okula geliş gidişlerimin kolaylığı için burada kalıyordu benimle, normalde şehirden uzaktaki o geniş bahçeli evinde kalmayı sevdiğini biliyordum.
"Yanına gelebilir miyim?" dedi. Sesindeki yıkılmış ton beni ayak üstü rahatsız etti.
Kaşlarım git gide çatılırken "Gel tabii." dedim. Cidden bir şey olmuştu, kötü bir şey.
Cemre telefonu kısık bir sesle beni onayladıktan sonra kapattı ve ben de binaya girdim.
O gece Burak'ın evine girmeme izin verdiği için minnet duyduğum ve buraya gelip gitmelerim sıklaştığı için her defasında selamlaştığımız Sevda Hanım'a gülümseyerek selam verdikten sonra doğruca asansöre ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ UMUTLAR
RomantizmEce için yeni okul, yeni şehir ve yeni arkadaşlıklar demekti. Yeni şehrini sevdi, birkaç kişi dışında yeni arkadaşlarını da. Birisi için hissettikleriyse çok farklıydı. Kendisini sevdiğine inandırdiğı bir sevgilisi olsa da buna engel olamadı. Ama ha...