4."GEÇMİŞ VE ŞİMDİ"

13K 614 76
                                    


Arkadaşlar bölüme geçmeden önce birkaç şey söylemek istiyorum. Çok emek veriyorum ve gerçekten kalpten yazarak size bu satırları hissettirmeye çalışıyorum. Her bölümü yeniden yazılmış bir şekilde her hafta paylaşıyorum. Bu sebeple siz de lütfen satırlarımdan oylarınızı, yorumlarınızı esirgemeyin. Her satıra konduracağınız ufak düşünceler beni çok mutlu ediyor ve motivasyon sağlıyor.

Sağlıcakla kalın. ❤

Bölüm Şarkısı~Teoman-Senden Önce Senden Sonra

Bölüm Şarkısı~Teoman-Senden Önce Senden Sonra

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4. BÖLÜM "GEÇMİŞ VE ŞİMDİ"

O günkü yarı olaylı yarı olaysız kahvaltının ardından iki gün geçmişti. O günden beri Cemre'yle pek yalnız kalamamıştık. İki gündür yurda uğradığı yoktu zaten. Hastane, kütüphane ve çalıştığı mekân arasında dönüp duruyordu onun hayatı da. Yurda sadece üzerini değiştirmeye ve birkaç parça kıyafet almaya gelmişti bir kez.

Sabah uyanıp onu yatağının üzerinde oturur şekilde bulunca biraz şaşırdım bu yüzden.

"Naber?" dedim gözlerim yarı açık yarı kapalı bir şekilde kapanıp duruyordu. Uyandığımı görünce gülümseyerek elindeki telefonundan gözlerini ayırdı ve bana baktı.

"Uyandırdım mı kuzum?" dedi alçak bir sesle konuşarak. Başucumdaki rafın üzerinde duran saatime baktığımda saatin yediyi biraz geçtiğini gördüm. Başımı olumsuzca sallayarak saati gösterdim gözlerimle.

"Sen uyandırmadın. Alarmım çalmak üzereydi zaten. Sekiz buçukta ders var. Hem de akşam beşe kadar dolu bugünkü program. Yani zihnim kadar bedenim de etkilenmiş bu durumdan ki vaktinden önce uyandım."

"Çok kasıyorsun kendini bir tanem." dedi Cemre telefonunu kilitleyip bir tarafa koyarken. "Ben de hastaneyle okul arasında sürdürmeye çalışıyorum ama ölçülü bir şekilde yapmam gerektiğinin de farkındayım. Yoksa cidden sürünürsün."

Yani sürünmediğimiz hal bu mu demek istedim ama sonra vazgeçip başka bir konuya değinircesine "Ölçülü derken nedense gezip tozmaktan bahsedeceksin diye düşünüyorum." dedim. Bir yandan da gözlerimi ovalıyordum.

"Gezip tozmak değil, kendine vakit ayırmak." dedi Cemre tüm ciddiyetiyle.

"Ben kendime vakit ayırıyorum zaten." dedim sırtımı yatak başlığına yaslarken.

"Kitap okumak ve film izlemek. Okula gidip gelmek de hobilerin arasındaysa bu üç etkinlikten başka bir şey yaptığını görmedim ben bir aydan beri."

Sessiz kaldım. Cemre haklıydı. Çok bir yere çıkmayı sevmiyordum. Daha doğrusu hiç bilmediğim bir ortama girmek beni geriyordu. Hatta bazı zamanlar da korkutuyordu. Sokakta yalnız gezmeye korkuyor, akşam olmadan yurda geliyor ve bu yüzden de gecelerim genellikle yurt odamda geçiyordu. Nedense bunun eksikliğini, yani özgürce, kaygısızca akşamları gezmenin eksikliğini hiç hissetmiyorum sanıyordum, şimdi tüm bunları düşünene kadar. Fena yanılmışım.

YENİ UMUTLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin