Uh! Sonunda yazdım bu bölümü ve yayımlıyorum.
Duyanlar duymayanlara söylesin Sezon finali diyebileceğimiz bir bölümdeyiz.
Yeni Umutlar'ı 2 kitap olarak düşünmüş ve planlamıştım ve evet, 1. Kitabın finalindeyiz.
Acısıyla tatlısıyla bir şeyleri tamamladık, yolumuz uzun bu arada, devam edeceğiz nasipse.
Bölümü sakın ha sakın şu şarkıları dinlemeden okumayın, cidden rica ediyorum:🥲
Melek Mosso, No.1, Yarım Kalan Sigara
Yüzyüzeyken Konuşuruz, Son Seslenişim
Sizi bölümle başbaşa bırakırken ocak ayında geri dönüş yapacağımı da söylemek isterim.
Ve lütfen ben gelene kadar buralar coşmuş olsun. Tek bir yorumunuz bile beni nasıl motive ediyor size anlatamam.
Neyse ben kaçar, Allah'a emanet olun ballarım.36.BÖLÜM "HOŞÇA KAL"
Eylül de gelip geçiyordu. Oysa ben zamanın bu kadar hızlı geçmesini hiç istemiyordum. Yaşadıklarıma dönüp bakınca yaşıyor olduklarıma şaşırıyordum.
Cemre sabahları yanımdaydı, akşamları da bazen beni yalnız bırakmıyordu ama o da eninde sonunda gidiyordu. Onun da bir hayatı vardı sonunda. Fırat'la epey yakınlaşmıştık. Her gün olmasa da o da sık sık geliyordu. Burak'sa yine sözünü pek tutamamıştı. Evde, yalnız kalmayacağımı, yanımda olacağını söylüyordu ama geceleri haricinde onu göremiyordum. Gece de yalnızca uyuyorduk. Ona neden gelmediğini soruyordum uykulu kafayla o da uyumam gerektiğini söyleyip bana sarılıyor ve onun sıcaklığıyla çoktan kandırılmış olan ben uykuya dalıyordum.
Aynada kendime son kez bakarak salona geçtim. Cemre pencere kenarındaki puflardan birinin üzerine oturmuş telefonuyla oynuyordu. Onun yanına giderek ben de diğer pufa oturdum. Telefonundan başını kaldırıp gülümsedi.
Gözünün birini kırparak nerede olduğumu sordu.
"Sen telefonundan başını kaldırmayınca ben de yatak odasında biraz uyuyayım dedim. İnan daha eğlenceliydi." dedim Cemre'ye.
Geldiğinden beri sırıtarak telefonuyla ilgileniyordu ve bu belki de hiç hakkım olmasa da sinirlerimi bozuyordu. Sonuçta o burada durmak, bakıcı gibi başımı beklemek zorunda değildi ama bu günlerde çoğu şey sinirimi bozuyor, olur olmadık şekilde alınganlık yapıyordum ki ben bile kendi kendime inanamıyordum.
"Af edersin." dedi Cemre telefonunun kilidini kapatıp az uzaktaki koltuğa doğru uzanarak telefonu oraya koyarken. "Emre yine yalvarma seanslarına başladı da görüldü atmadan duramıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ UMUTLAR
RomanceEce için yeni okul, yeni şehir ve yeni arkadaşlıklar demekti. Yeni şehrini sevdi, birkaç kişi dışında yeni arkadaşlarını da. Birisi için hissettikleriyse çok farklıydı. Kendisini sevdiğine inandırdiğı bir sevgilisi olsa da buna engel olamadı. Ama ha...