Bonus 13

13.2K 754 192
                                    


● Berrak Özder ●

Cam kenarında, restoranın en güzel yerindeki masalardan birinde otururken geniş deniz manzarasından bakışlarımı çekip Neva Hanım'a çevirdim. Yüzünde her daim hakim olan tebessüm ile Aybars'a bakıyordu. Buraya gelene kadar olan sürede gözlemlediğim kadarıyla aralarında samimi bir anne-oğul ilişkisi olsa da mesafelerini koruma konusunda iyilerdi. Annem ile olan ilişkime hiç benzemiyordu aralarındaki iletişim, daha çok dizilerde izlediğim köklü ailelere benziyordu. Aybars annesinin yanında yüzünden gülümsemeyi eksik etmiyordu, kibarlığı birkaç kat artmış ve davranışı oldukça sakindi. Trafik boyunca herhangi bir şeye söylenmediği, sinirlenmediği gibi kaşlarını bir kere bile çatılı görmemiştim ya da bakışlarını alaycı.

"Aybars'cığım," dedi Neva Hanım, dik duruşu benim de omuzlarımı dikleştirmeme neden olmuştu. "Bizim için şarap seçer misin hayatım?"

Aybars hemen çaprazımda duran büyük sandalyesinden kalkıp gülümsedi. "Ne tercih edersin?" diye sordu kaşlarını hafifçe havaya kaldırırken.

"Beyaz, lütfen." dedi Neva Hanım, bordo elbisesinin sardığı dizlerine krem rengi kumaş peçeteyi sererken.

"Berrak?" dedi Aybars kalktığı sandalyeyi düzeltirken.

"Efendim?" dedim, bakışlarımı sandalyenin kumaşında duran ellerinden mavi gözlerine çevirdiğimde.

Gülümsemesi biraz daha büyüdüğünde bana doğru eğildi. "Ne içersin?"

"Ben içmesem daha iyi..."

Yüzündeki gülümseme tanıdığım ifadeye büründüğünde bakışlarımı kaçırmak istesem de mavi gözleri kontrolü elinde tutuyordu.

"Rose?" diye sordu, içmek istemediğimi söylediğim kısmı önemsemeyerek.

Başımı hızla iki yana salladım. "Hayır, hayır."

"Aybars'cığım neden Berrak için alkolsüz bir kokteyl yaptırmıyorsun?"

Neva Hanım'a dönen bakışlarımda kesinlikle minnet vardı. Beni bu durumdan kurtardığı için ona kaç kere teşekkür etsem azdı. Son içtiğimde çenem yeterince gevşemişti, Aybars'ın yanında kendimi bir kez daha açık kitap haline büründürmek istemiyordum.

Aybars annesinin cümlesiyle başını onaylayan manada öne eğip yanımızdan ayrıldığında Neva Hanım'ın bakışları bana döndü.

"Bize eşlik ettiğin için teşekkür ederim," dedi gülümsemesi büyürken. "Aslında takım da olacaktı... Onlar sıkıcı bir yemek yerine daha eğlenceli bir kutlama tercih etmiş olmalılar."

Gülümsemem büyürken saçımı kulağımın arkasına attım. "Yorucu bir maçtan sonra deniz manzaralı bir yemek kesinlikle daha tercih edilir olmalıydı."

"Güzel oynadılar." dedi Neva Hanım büyük bardağından bir yudum su içerken.

"Teknik olarak çok fikrim yok ama Aybars iyi bir kaptan."

Neva Hanım bakışlarını su bardağında tutarken belli belirsiz gülümsedi. "Aybars kontrollü olmayı da kontrol etmeyi de iyi bilir."

Başımı salladığımda "En iyisinden öğrendi." diye mırıldandığını duydum.

Ne demek istediğini anlamasam da bunu oldukça sessiz söylediği için üstelememiştim.

Aybars masaya döndüğünde hemen arkasında garson vardı. Genç denilebilecek adam şarap servisini yapıp şişeyi masaya bıraktığında tepsideki renkli içeceği de benim önüme bıraktı. Gülümseyerek teşekkür ettiğimde adam yanımızdan ayrıldı.

İLKYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin