Bölüm biraz erken geldi ama bir sonraki bölüme arayı biraz açabilirim çünkü bu hafta yoğunum ve kafam çok dolu.. Benim için dua edin de işlerim rast gitsin.. Sevgiler ❤️❤️🌹🌹
- Yani aklıma yatıyor gibi ama beni kızı düşündürüyor açıkçası. Bir de o ne kadar kolay ikna olmuş evlenmeye öyle.. Tuhaf geliyor, koskoca anchorman yani..
Gülay, Neşe eve dönüş yoluna çıkmadan önce kahvaltı için buluştukları mekanda, garsonun masaya koyduklarını incelerken bir yandan da arkadaşının söylediklerini cevaplıyordu.
- Bence yalnız başına iki çocuk bakmaktansa, ev işlerini yapacak, sen dışarıdayken çocuklara göz kulak olacak yardımcılarla üç çocuk bakmak daha kolaydır. Hem sen anaç kadınsın, Ezgi de bir şeker ki.. Kızım ana kuzusu yavrucuk, o Meral denen yelloz da hiç bakmadı zavallıya.. Sen onu kanatlarının altına alıverirsin, çok da güzel olur valla.. Onur'a gelince, o hızlı düşünür, çabuk karar verir. Tipinden belli olmuyor ama tez canlıdır biraz.. Bakma, o etraflıca düşünmüştür zaten, seni görünce de baktı ki tam evlenilecek kadınsın, tamam dedi işte..
- Evet, ben tam evlenilecek, tam senelerce burnunun dibinde aldatılacak ve tam da boşanılacak kadınım..
- Ay kendini ezikleyip durmasana yaa.. O gerizekalı öyle bir halt etti diye sen mi suçlu oluyorsun yani?.. Hem tam boşanılacak kadınsan neden o beyin fakiri boşanmam diye tutturdu? Burcu mudur nedir o şey, ay terbiyem elvermiyor söylemeye, o şey işte kocanla beraber resimlerini göndermeseydi senin boşanma davan hala sürüyordu. Sahi n'oldu o şey?
- Ne bileyim, şirketten kimseyle görüşmüyorum, sinirlerim bozuluyor.. Hem bana ne ki o şeyden.. Sırf bir an önce boşanalım da Savaş ona kalsın diye yolladı o resimleri. Kendini rezil etti akılsız..
- Savaş'la konuşmuyor musun hiç? Çocuklarla ilgili falan?
- Her yerden engelledim, arayamıyor ki.. Babamın korkusuna gelemez de.. Babam bütün mahalleyi başına kaldırır vallahi..
- E İstanbul'a taşınınca ne yapacaksın?
Neşe bir an elinde ekmek ve bıçakla kalakaldı. Sonra tereyağı sürme işine kaldığı yerden devam etti.
- Aman, en fazla iki üç kere gelir gider sonra sıkılır.
- Onur korur işte seni..
Neşe çapkın çapkın göz kırpan arkadaşına bakıp güldü.
- Onur daha ziyade 'ay ay ay' diye bağırarak kaçarmış gibi duruyor. Adam bana kırışık giderici krem markası verdi yaa..
Gülay'ın kahkahası diğer masalardan meraklı bakışları üzerlerine topladı.
- Öyledir o, çok şeker değil mi? Kızım işte ele güne karşı kocam var diye yanında gezdirirsin, evde de kendi kendine makale yazar, gazete, kitap falan okur, cilt bakımı yaparsınız beraber... Yemini suyunu bol koy, bir hafta idare eder..
Bu sefer kahkahasını tutamayan Neşe oldu. Sonra utanıp etrafa bakınca yan masadaki kirli sakallı esmer adamın kendisine göz kırptığını gördü.. Hah, bir bu eksikti.. Neden bu erkekler kadınlara tacizkar yaklaşarak beğenileceklerini sanıyorlardı ki?.. Oysa sadece mide bulandırıcı oluyorlardı.
- Ay ne bileyim, yalnızsan bütün erkekler onların ilgisine muhtaç olduğunu sanıyorlar. Halbuki benim öyle bir canım yandı ki erkek sinek göresim yok. Şimdi konuşup dalga geçiyoruz ama sen kocanın başka bir kadınla resmini görmek ne demektir, ne hissettirir, biliyor musun? Gerçi Allah korusun, bilme inşallah tabii ama anlatamıyorum işte...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİN NEŞESİ
RomanceTAMAMLANMIŞ HİKAYE Onur Boran, en önemli ulusal kanallardan birinin ana haber bülteni spikerliğinden ratingleri yerlerde sürünen bir başka kanalın sabah haberlerine düşecek kadar ne yapmıştı? İşinde büyük bir hata mı? Hayır.. Tabii ki saçma sapan öz...