Bölüm 10

22K 2K 345
                                    


Onur telefonu kulağına götürmüş açılmasını beklerken bir yandan salonda volta atıyordu. Neşe'yi gördüğünde eliyle cam kapıyı kapatmasını işaret etti.

- Anne?..

- ........

- Neşe'nin evine casus yerleştirdiğine inanamıyorum..

- .........

- Ha sırf boşta kaldı diye yani, bilgi sızdırmak için değil.. Ya bula bula Neşe'nin evini mi buldun?.. Üstelik  yalan söylüyor, bana 'hiç tanışmadık' dedi.

- .........

- Yirmi yıldır evimizde çalışan kadının kardeşini tanımayacağımı nasıl düşündün?

- .........

- Nasıl kendisini bile tanımam? Anne, esas sen beni hiç tanımamışsın.

- .........

- Sohbet etmek zorunda değilim ama herkesin kim olduğunu bilirim. Her neyse, asıl amacın neydi, sen onu söyle.

- .........

- Vakti gelince tanışırsınız anne. Bak sen bir şeyler çeviriyorsun, Ezgi'ye bakamıyorum demen de numara zaten, onun da farkındayım, yemin ediyorum alırım kızımı da, bir daha hiçbirimizi göremezsin.

- .........

- Tamam anne, telefonda daha fazla tartışmak istemiyorum. Kapatıyorum şimdi.

Onur gerginlikle kanepeye çöktü. Duyduklarının şokunu atlatamamış olan Neşe de gidip yanına oturdu. İri iri açılmış ela gözleri şaşkınlıkla yüzüne bakarken, Onur'un buz katılığındaki ifadesi ister istemez çözüldü.

- Canım, çok üzgünüm, duyduğun gibi Nermin Hanım annemin emektar çalışanının kardeşi. Senin hakkında bilgi sızdırıyormuş. Annem bazen tuhaflaşabiliyor.

- E ablası da geldi bize. Neriman değil mi adı?

- Ciddi misin? Ne zaman?

- Birkaç gün önce..

- Ben de Şile'de tatil yapıyoruz sanıyorum.. Annem gözümün önünde ne işler çeviriyormuş meğer..

- Gülay, anne babanın doktor olduklarını söylemişti. Benimle uğraşmaya vakit ayırmasına şaşırdım. Planımızdan haberi vardı o zaman..

- Emekli olduklarından beri saracak bir şey bulamıyorlar. Ezgi onları epey oyalıyor ama bu güncel durum annemin hayatına yeni bir heyecan katmış olmalı. Babam bilmiyor ama anneme anlatmıştım. Ben çok büyük yanlış yaptım, keşke bıraksaydım da bizi gerçekten birlikte zannetseydi. Aramızdaki anlaşmadan hiç hoşlanmadı.

- Anlıyorum, haklı ama Onur.. Biz birbirimize iyi geleceğimize inanıyoruz ama annen elbette dayanağı sevgi olan gerçek bir evlilik yapmanı ister.

- İster ama dalavere çevirmesin Neşe.. Daha dün gece bana 'ben Ezgi'ye bakamıyorum artık, çok yoruldum diye tutturmasın mı? Resmen emrivaki.. Bunalıp kaçacaksın diye mi düşündü acaba?

Neşe küçük bir kahkaha attı. Genç kadının olgun ve anlayışlı halleri Onur'u öylesine sarıyordu ki..

- Yok canım.. Kaçsam Yeliz'den kaçardım. İkiz büyütmüş kadınım ben. Ama lafı geçti madem, ne yapmayı düşünüyorsun şimdi?

Onur yaslandığı kırlentlerden doğrulup dirseğini kızın omzuna çok yakın bir noktaya dayadı ve ciddileşti.

- Benim niyetim aslında dün geceden beri seninle bunu konuşmaktı. Benim dairem, bilirsin işte, alan geniş ama oda sayısı az. Ezgi, bakıcısı falan derken hepimiz için rahatsız bir ortam olacak. Bir de çocuk bütün gün beton yığınının içinde kapalı mı kalsın?

EVİN NEŞESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin