EVİN NEŞESİ

Bölüm 28

Neşe kapının kapandığını ve topuk seslerini duyduğunda üstünü toparlama işini yeni bitirmişti. Tam sifona basıp kabinden çıkacaktı ki dışarıdaki kadının konuştuğunu işitti ve rahatsız etmemek adına hareketsiz kaldı.

- Ya arayıp arayıp durmasana, ne gıcıksın Savaş..

......

- Yapmıyorum bir şey artık, ilgilenmiyor adam.. Ne yapayım, üstüne mi atlayayım ortalık yerde? Zaten yalnız gelecek demişlerdi ama seninkiyle gelmiş. Dip dibeler öyle, muç muç, ıyyy..

Dışarıda yüzlerce insan vardı ama Neşe duyduklarını fena halde üstüne alındı. Konuşan kadını pür dikkat dinlemeye başladı.

- Daha girişken olmam mümkün değil, rezil olurum, kariyerim biter.. Adamın karısını aldatmak gibi bir niyeti olmadığı çok açık ayrıca da farkındaysan benim müdürüm.

.......

- Ne demek bir fotoğraf yeter?.. Nasıl çekilecek öyle bir fotoğraf?.. Ben kendimi öyle bir şey için tehlikeye atamam Savaş, bu işi alana kadar canım çıktı.. Git fotoşop falan yaptır adama, bana ne be?!..

.......

- Tehdit mi ediyorsun sen beni? Bak beni sinirlendirme, yemin ederim gidip kendim anlatırım Onur'a..

Öfkeyle zemini döven topuklar, ardından sertçe kapanan kapı ve sessizlik.. Neşe kadının çıktığından emin olmak için birkaç saniye bekledi, usulca kapıyı açıp etrafına baktı. Ellerini yıkarken öfkeliydi, bu Savaş denilen manyak aklı sıra Onur'a iftira atacaktı, öyle mi? Peki kadın kimdi? Sesi Şermin denen yılana benziyordu ama.. Makyajını kontrol ettikten sonra tuvaletten çıkan Neşe bir hışımla kanalın yeni sezon partisine daldı. Çoğunluğunu ünlü oyuncu, sunucu, şarkıcı vesairenin oluşturduğu çılgın kalabalığın içinde gözleri bir ismi arıyordu.. Gülay..

- Gülay, acil konuşabilir miyiz?

Neşe, Gülay'ın bir kenara sıkıştırmış hararetle bir şeyler anlatmakta olduğu ünlü oyuncu Güvenç Behlül'e acele bir gülümseme gönderdikten sonra genç kadının kolundan çekiştirdi. Gülay dönüp dişlerinin arasından tısladı.

- Kızım bi' dur.. İş bağlıyorum şurada..

- Ya bu çok acil.. Hem o adamın bağlanmak gibi bir niyeti yok. Baksana surat beş karış.

- Onun imajı o.. Hep suratsız zaten.. Sen bekle, ben döneceğim sana..

Gülay'ın avını köşeye kıstırma faaliyetlerine geri dönmesi üzerine Neşe partinin düzenlendiği tarihi otelin bahçesinde, parmaklarının ucunda yükselerek Şermin yılanına bakınmaya başladı. Ortalık o kadar kalabalıktı ki ne kadını ne de Onur'u göremedi.

- Şimdi söyle, ne diyorsun?..

Neşe, Gülay'ın arkasından sessizce yaklaşıp koluna girivermesi üzerine yerinden sıçradıysa da telaşla derdini anlatmaya çalıştı.

- Savaş benimle uğraşıyor, bir de yandaş bulmuş kendine, aklınca Onur'un beni aldattığına dair tuzak kuracakmış.

- Nasıl?!.. Ne tuzağı?!.. Nasıl yapacakmış?!.. Ne diyorsun Neşe?!!...

Gülay'ın tepkisi beklediğinden daha telaşlı olunca Neşe de heyecanlandı.

- Lavaboya gittim, bir kadının telefonla konuştuğunu duydum. Konuştuğu kişiye Savaş diye hitap etti. Önce düşünmedim, yani bir sürü Savaş vardır, değil mi?..

- Eeeee?!..

- İşte.. Daha fazla uğraşamam, elimden geleni yaptım, adam ilgilenmiyor dedi.. Partiye yalnız gelecekti, seninkiyle gelmiş dedi..