Onur 'Çek Silahını Daya Göğsüme' diye bas bas bağıran çocuğun sesini takip ederek Neşe'nin atölyesine girdi. İçerideki manzara tam seyirlikti doğrusu.. Neşe, Deniz, Yeliz, Berker ve hatta Ezgi ortada kendilerinden geçmiş vaziyette dans ederken, Sarper masaya oturmuş elini rapçiler gibi sallayarak şarkıya eşlik ediyordu. Onur'un geldiğini bir tek Ezgi fark etti. O da poposunu sallama işine hiç ara vermeden "Babiiişş, Çanta Yakmaaa.." diye bağırdı.- O nedir yahu?
- İşte.. Çağatay Akman diyemiyor da Çanta Yakma diyor..
Onur'un sorusuna Deniz lütfedip cevap vermişti, diğerleri dansa tam gaz devam ediyorlardı. Genç adam çareyi gruba katılmakta buldu ve dans ede ede yaklaşıp karısının karşısına geçti.
- Twerk yapayım mı Neşe?
- Sakın deneme Onur.. İlla yapacaksan ben görmeyeyim lütfen..
- Aşk olsun, çok güzel yapacağımdan emindim halbuki.. Ne yapıyorsunuz?
- Patronunun tablosu için ilham gelmesini bekliyoruz.
- Haa.. O Çağatay'la olmaz bence, Ezhel denediniz mi?
- Ezhel deme çocukların yanında, zaten Sarper'i geçen Burry Soprano dinlerken yakaladım..
Sarper ile Neşe arasında gergin bir bakışma oldu.
- Ya ne var ki, okulda herkes ezbere biliyor Mary Jane'i..
- Ne demek ne var? Oğlan, yok 'duman çek', yok 'kafam güzel', yok 'kaç gündür içmedim' falan deyip duruyor..
- Ne olmuş ki ama, şarkılarda duyduğumuz her şeyi yapıyor muyuz?
O arada çalan şarkı bitip Ceza'nın Suspus'u başladı. Ailece danslarına ara vermeksizin konuyu tartışmaya devam ediyorlardı. Onur'un bel kıvırırkenki ses tonu oldukça sertti.
- Uyuşturucu konusunda net çizgilerimiz olması gerekiyor Sarper. Yaşın büyüyor artık, etrafına seni maddeye özendirmek isteyecek bir sürü pislik doluşacak. Kimin dost kimin düşman olduğunu ayırt etmek yetişkinler için bile kolay değildir.
Neşe başarısız bir twerk denemesinden sonra fikrini söyledi.
- Bir kerecik dene, bir şey olmaz derler.. Halbuki o maddeler bir kerede bile bağımlılık yapabilir. Hayatınız mahvolur, Allah korusun..
Berker kollarını havada tuhaf tuhaf sallarken konuştu.
- Dahası, annem Mary Jane'i duyarsa hayatını kaydırma işini kimselere bırakmaz.
- Annem Ceza'ya da izin vermiyor ki..
- Aaa.. O zaman hemen değiştirelim.
Neşe, sesini köpek şeklinde bir hoparlörle yükselttiği telefonun ekranına dokunup şarkıyı değiştirdi. Şimdi Jason Derulo 'Time To Say Goodbye' ı söylüyordu..
- İşte bu klasik müzik sayılır.
Onur başını tereddütle iki yana salladı.
- Olabilir, en azından Brightman ile Bocelli söylerken öyleydi..
- Nicki Minaj'ı beğenmiyor musun?
- Bayılıyorum..
Onur iki eliyle kocaman göğüsleri varmış gibi bir hareket yapınca Neşe önce ellerine sonra da omuzlarına art arda şamarlar savurdu.
- Pis sapık seni..
Üst üste birkaç Derulo şarkısı Neşe'nin kahvaltıda laçka olan sinirlerini epey yatıştırmıştı. Çocuklar partiye devam ederken genç kadın pencereye doğru yürüdü, Onur da peşinden geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİN NEŞESİ
RomanceTAMAMLANMIŞ HİKAYE Onur Boran, en önemli ulusal kanallardan birinin ana haber bülteni spikerliğinden ratingleri yerlerde sürünen bir başka kanalın sabah haberlerine düşecek kadar ne yapmıştı? İşinde büyük bir hata mı? Hayır.. Tabii ki saçma sapan öz...