Bölüm 31

15.8K 1.4K 134
                                    


- Gülay, bu nasıl olabilir?!.. Anlamıyorum ben ya!.. Nasıl insanlık, nasıl vicdan, oyuncak mı bu?!..

- Ay sakin olmaya çalış Neşe.. Ben açıkçası Meral'den bekliyordum bir dengesizlik ama bu kadarı bana da fazla geldi.

- Dalga mı geçiyor, adamcağızı öldürmeye mi çalışıyor, ne yapmak istiyor anlayamıyorum yemin ederim. Onur çok üzgün, elimizden bir şey gelmiyor, çocuğun velayeti de onda..

- Ya ben Onur'a dedim ama o zaman. Çocuğu bırakıp defolup gittiğinde hemen velayet davası aç dedim, ihmal etti.. Şimdiye sonuçlanırdı belki de, aylar geçti üzerinden..

- Hiç beklemiyordu böyle bir hareket ama. Zaten o kadın hiç bakmamış ki çocuğa doğru düzgün..

- E bakmadı tabii, kendi de anası da doğru düzgün ilgilenmediler, bakıcıların elinde kaldı gariban. İlk kez bir aile gördüydü zavallı, onun da geldi ortasına turp sıktı kadın. Allahım, yemin ederim o Meral yanıma yaklaşırsa saçını başını yolarım, hatta gebertip neyse cezası çekerim yani..

- E derdi ne şimdi? Neden almak istiyor çocuğumu? Bir de İtalya'ya götürecek, velayet davası sonuçlanana kadar hiç göremeyeceğiz belki de..

Gülay restoranın ortasında göz yaşlarına engel olamayan Neşe'yi durdurmaya çalışmadı. Belki sağdan soldan fotoğraf çekip paylaşanlar olacaktı ama şu durumda ne önemi vardı ki? Meral denen gerizekalı aylar önce kedi yavrusuna bile reva görülmeyecek bir umursamazlıkla terk edip gittiği Ezgi'yi geri almaya karar vermişti. Hafta sonu çocuğu alıp İtalya'ya götüreceğini Pazar günü Onur'u cebinden arayıp bildiren hanımefendi üç gündür ortalıkta görünmüyordu.

- Ezgime de bir şey diyemedik. Kadını hatırlamıyor bile. İnsan bir gelir, çocukla vakit geçirir. Nasıl gelip götürecek Cumartesi günü? O kızcağız korkmaz mı, ağlamaz mı? Kim bu kadın, babam nerede benim demez mi? Ay nasıl olacak Allahım Ya Rabbim..

Neşe hıçkırıkların arasında kesik kesik konuşurken Gülay da ağlayacak gibi olmuştu. Zavallı Ezgi'nin günahı neydi ki bütün saçmalıklar onu buluyordu? Tam harika bir aileye sahip olmuşken manyak anası ortaya çıkıp hayatını tekrar mahvetmeye çalışıyordu..

..............

- Alo Onur..

- Meral, hangi cehennemin dibindesin sen, günlerdir arıyorum, ulaşamıyorum..

- Onur, nasıl konuşuyorsun sen böyle, yeni karın fabrika ayarlarını mı bozdu?

- Saçmalama, sen bozdun ayarımı, bir laf attın ortaya sonra doğru düzgün anlatmadan kayboldun.. Ne istiyorsun sen bizden? Utanmıyor musun el kadar çocuğu oyuncak etmeye?

- Ne var anlamayacak? Cumartesi akşamı İtalya'ya uçuyorum, Ezgi de benimle birlikte gelecek. Onun annesi benim, velayeti de bende. Kızımın üvey anne elinde büyümesine razı değilim. Ne var bunda anlaşılmayacak?

- Meral, kızı bıraktın gittin.. Bize alıştı, Neşe üvey evlat muamelesi yapmıyor Ezgi'ye, anne kız gibiler.. Sen asla öyle yakın olmadın hatta çocukla. Ablaları var, ağabeyleri var, babaannesi, dedesi var, Neşe'nin ailesi bile öz torunları gibi davranıyorlar çocuğa. Sen İtalya'da ne vereceksin ki bu kıza?

- İhtiyacı olan her şeyi tabii ki. En başta da anne sevgisi. Yeni karın senin gözünü boyamış. O en fazla, senin deyiminle annesi gibi olabilir. Asla gerçek annesinin yerini tutamaz.

- Meral, sen nasıl bir kadınsın, ben bu hatayı nasıl yaptım da senin gibi bir yaratığın anne olmasına vesile oldum?.. Yazık benim zavallı kızıma.

EVİN NEŞESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin