Komşular, bir yıllık bir fasıladan sonra Demir Dük'ün Oğlu Özel Bölümünü yayımladım buradan da duyuruyorum, haberiniz olsun.. Medyada eski güzel şarkılardan biri..
- Evet, Neşe.. Bak, bu hafta sonu Büyükada'ya gidelim diyoruz mesela, sen de gelmek ister misin?
- Gelemem herhalde, yani bütün hafta çalıştıktan sonra kızlarımla vakit geçirmeyi tercih ederim..
Mustafa'nın yüzünde tedirgin gölgeler bir görünüp bir kaybolurken Günseli heyecanla atıldı.
- Kızların mı var?
- Evet, ikiz.. Beş yaşındalar..
- Ay ne tatlıdır onlaaar.. Ne zaman tanışıyoruz annesi?
- En kısa zamanda.. Bir gün öğle yemeğinde bana gelirsiniz, tanışırsınız..
Neşe yeni tanıştığı bu insanları evine davet ederken gayet rahat hissediyordu, Mustafa'nın yaklaşımıysa daha temkinliydi.
- Rahatsız etmeyelim..
- Yok canım, neden rahatsız olayım..
- Eşin öğlen tatilinde eve gelebiliyor mu?
- Evli değilim ben..
Genç adamın yüzündeki huzursuz ifade yerini bir anda rahatlamaya bırakırken Neşe yaptığı hatanın farkına vardı. Mustafa evli olmasından korkmuştu, belli ki açık kapı bulursa flört etmeye hevesliydi. Kendisiyse evli değilim diyerek o kapıyı ardına kadar açmıştı.. Kapı tekrar kapanmalıydı.. Hem de hemen..
- Sözlüm de öğlene yetişemez muhtemelen, olmadı akşam yemeği planlarız..
Günseli bu haberi ilgiyle karşılamıştı.
- Sözlü müsün? Ne harika.. Ne zaman evleneceksiniz?
- En kısa zamanda.. Benim ailemle görüşür görüşmez uygun bir planlama yapacağız..
- Oh! Aşk kokusu alıyorum..
Neşe bütün sevimliliğiyle gülümsedi.
- Onur harika biri.. Çok iyi anlaşıyoruz..
Tehlike bertaraf edilmişti.. Onur'un varlığı gerçekten işe yarıyordu. Genç kadın evlendikten sonra daha da rahat edeceğini, erkek cinsine karşı tamamen koruma altında olacağını düşündü. Peki ya onu Onur'a karşı olan kendi hislerinden kim koruyacaktı? Sözde kağıt üstünde bir evlilik yapacaklardı.. Ama havada aşk kokusu gerçekten vardı.. Maalesef..
Mustafa'nın yüzündeki sıkkın ifadeyi kısa bir bakışla değerlendirdi Neşe.. Eh, her önüne gelen kadını tanımadan etmeden potansiyel kız arkadaş olarak görmesi zaten doğru değildi. Hangi kadın beyefendiyle tanışmadan önce sözlenmiş bulunmakla suçlanabilirdi ki?.. Evet, görüntüsü gayet hoştu ama bu hayatta her istediğini elde edebileceği anlamına gelmezdi, dolayısıyla da bu yaşta bu kadar hayal kırıklığı fazlaydı.. Sahi kaç yaşındaydı ki bu adam?
- Mustafa Bey, siz de bizim fakültede misiniz? Sizi ilk kez görüyorum da..
- Lütfen, Neşe, ben fazla ciddiyete gelebilen bir adam değilim.. Sen diye hitap edebilirsen çok mutlu olacağım. Tabii ben de sana öyle diyorum ama..
- Ah, sakıncası yok.. Madem ki biz Günseli'yle oda arkadaşıyız ve siz de.. Sen de onun öğle yemeği arkadaşısın, bu bizi bir nevi akraba yapar..
Genç adam dolu dolu bir kahkaha attı. İri cüssesiyle uyumlu büyük hareketleri olan, doğal ve kendiyle barışık bir adam olduğu her halinden belliydi. Giyim tarzı, takıları kendine hastı. Neşe böyle bir adamla arkadaş olmayı isterdi.. Tabii sadece arkadaş olabilirlerse eğer.. Bu arada genç kadının sorusunun yanıtsız kaldığı dikkatinden kaçmayan Günseli araya karıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİN NEŞESİ
RomanceTAMAMLANMIŞ HİKAYE Onur Boran, en önemli ulusal kanallardan birinin ana haber bülteni spikerliğinden ratingleri yerlerde sürünen bir başka kanalın sabah haberlerine düşecek kadar ne yapmıştı? İşinde büyük bir hata mı? Hayır.. Tabii ki saçma sapan öz...