Bölüm 12/ 1. Kısım

19.4K 1.8K 163
                                    


Neşe sabah yeni bir güne keyifle uyandı. Bugün yeni iş yerinde ilk iş günüydü ve genç kadın fazlasıyla heyecanlıydı. Hiç sabah sporu havasında olmadığı için hemen hazırlanma faslına geçti. Kısa bir duş, bir önceki haftadan karar verdiği kıyafetleri giyme ve hafif bir makyaj, toplamda yarım saatini almıştı. Tam hala bir sürü vakti olduğu için 'ne yapsam acaba' diye düşünürken telefonuna gelen mesaj gününü bir kat daha aydınlattı.

Onur: 
Günaydın 😊😊
Yeni işinde çok mutlu olman dileğiyle sana bu çiçekleri gönderiyor 💐💐💐 ve akşam iki kişilik bir kutlama yemeğine davet ediyorum 🥂🥂🥂 🤗😇

Genç kadının aklında bir sürü fikir birbirine karıştı.. Acaba hemen üstüne atlamış gibi cevap vermese miydi? Ama mavi ticki görmüş olmalıydı.. Acaba nasıl bir emoji ekleseydi?.. Smiley?.. Yok, Onur bir sürü smiley koymuştu zaten, mimik taklidi gibi olurdu.. Kalp? Ay, öyle de çok şey olurdu şimdi.. Çiçek? Yok, onu da Onur göndermişti.. Utanan maymun? Saçmalama ya..

Neşe:
Günaydın, teşekkürler, çiçeklerin şans getirsin inşallah 🐞🐞
Yemek olabilir.. Şimdilik başka planım yok..

Neşe gönder tuşuna dokunur dokunmaz son yazdıklarından pişman olmuştu. İlgisiz görüneceğim diye biraz küstahlığa kaçmıştı sanki.. Nitekim gelen mesaj da hafiften laf çarpar gibiydi..

Onur:
Tamam o zaman, akşama kadar başka plan yapmazsan seni 7 gibi evden alırım.. 😎

Neşe:
🙈🙈🙈
İşle ilgili yapmam gereken şeyler olabilir diye dedim.. Aşkolsun, sana tamam dedikten sonra neden başka plan yapayım😳🤗

Onur'un cevabını kalp çarpıntıları eşliğinde bekleyen Neşe'nin çilesi uzun sürmedi..

Onur:
En önemli işin benmişim gibi düşünmek hoşuma gidiyor.. Hayallerimi yıkmazsan sevinirim 😁😁

Neşe:
Sen nasıl istersen 😂😂😂

Onur:
Kahvaltına eşlik etmek isterim, hem de önemli haberlerim var. Görüşmek üzere 💐💐💐💐💐

Ah, Onur'un yayınının başlamasına bir dakikadan az kalmıştı ve Neşe bunu tamamen unutmuştu. Adamı lafa tutuyordu bir de..

Neşe:
İzleyeceğim tabii.. İyi yayınlar 🤗🐞

Neşe, adıyla müsemma, Neşe içinde merdivenlerden inip mutfağa girdi. Kahvaltı hazırlayan kızlar bir yandan aralarında sohbet ediyorlardı. Genç kadının geldiğini görünce aynı anda günaydın dediler.

- Neşe Hanım, çok şıksınız bu sabah.. Kahvaltınız hazır, isterseniz bahçeye ya da yemek odasına servis yapalım.

- Burada yiyebilirim, televizyonu açar mısın Ayşe?..

- Tabii, Onur Bey'in haberlerini mi açayım?

- Evet, lütfen..

...............

Öğlen saatlerinde Neşe'nin halletmesi gereken bir çok evrak işi, plan program, aralarda tanışma ritüelleri ve diğer şeyler bitmişti ama Neşe de bitik sayılırdı. Öğleden sonra katılması gereken bir toplantı vardı ve öncesinde dinlenmek niyetindeydi. Çıkmaya niyetlendiği kapıda burun buruna geldiği kişinin düşünceleriyse daha farklıydı.

Kendi günlük şık tarzından farklı olarak gayet bohem görünen Doktor Öğretim Üyesi Günseli yeni oda arkadaşıydı. Yeşil gözleri, ince ince örülmüş çılgın saçları ve esmer teniyle hoş ve enerjik bir genç kadındı.. İlk vakitleri olduğunda muhtemelen bütün hayat hikayesini öğrenecekti Neşe, şimdiden Zonguldaklı, bir kez evlenip boşanmış ve nişanlanmak üzere olduğunu anlatmıştı bile. Velhasıl Günseli'yle epey renkli bir oda arkadaşlıkları olacaktı belli ki..

- Neşeciğim, haydi, yemeğe çıkıyoruz..

- Günseli, ben de eve gidip biraz dinleneyim diyordum..

- Nine misin kızım sen? Doğru düzgün sohbet edemedik daha.. Öğleden sonra da toplantıya gireceğiz.. Daha hakkında hiçbir şey bilmediğime inanabiliyor musun? Ben böyle yaşayamam..

Genç kadının abartılı tavırları Neşe'yi güldürdü ama hala tereddüt ediyordu.

- Nerede yiyeceğiz?

- Merkez yemekhanenin yemekleri gayet güzel. Gel bak pişman olmazsın.. Hah, Musti de gelmiş..

Günseli tarafından kapıdan dışarı adeta sürüklenen Neşe, genç kadının Musti diye bahsettiği kişiyi sırtı kendilerine dönük olarak telefonla konuşurken gördü. Boyu tahminen bir doksan ve sırtı ortalama bir öküzü kıskandıracak kadar geniş ve kaslı olan şahsın kesinlikle Mustilik bir hali yoktu.. Ensesinde topladığı uzun siyah saçları, başını hareket ettirdikçe görünen gür sakalları ve sol kulağında parlayan küçük küpe de Neşe'nin görüşünü destekler nitelikteydi.

- Mustiii, kapat şu telefonu, seni Neşe'yle tanıştıracağım..

Genç adam hafifçe başını çevirip omzunun üstünden Günseli'ye kısaca baktı, işaret parmağını bir dakika der gibi havaya kaldırdı ve konuşmasına devam etmek için geri döndü. Aradan bir saniye bile geçmeden gördüğü şeyden emin olamamış birinin bakışıyla tekrar çevirdi başını ve ışıldayan koyu gözleri bu kez doğrudan Neşe'nin üzerindeydi..

- Zafer, sen o proje üzerinde biraz daha çalış, konuşuruz tekrar..

Aceleyle telefonu kapatıp siyah kotunun arka cebine tıkıştıran genç adam aralarındaki mesafeyi iki adımda aşarak elini Neşe'ye uzattı.

- Selam, ben Mustafa..

Mustafa'nın yakından simsiyah görünen gözlerindeki gizleme ihtiyacı duymadığı beğeni Neşe'yi ürküttü. Nedense genç adamın Günseli'nin bahsettiği nişanlısı olduğunu zannetmişti ama şimdi bundan hiç emin değildi. Bembeyaz dişlerini ortaya çıkararak genişleyen gülümsemesi, tokalaştığı elini diğer tarafından kavrayan bileği şık ve erkeksi çelik bir bileklikle kombinlenmiş siyah deri kayışlar ve siyah taşlarla süslü iri esmer eli, nişanlısının yanındaki bir erkeğe ait olamayacak kadar çekinmesizdiler.

- Neşeciğim, Mustafa benim değişmez öğlen yemeği partnerim. En kafa dengi arkadaşım. Hafta sonları da bazen fotoğraf çekmeye bir yerlere gideriz beraber. Kafamız sararsa sen de bize takılırsın canım. Benim hislerim çok kuvvetlidir, kesinlikle iyi arkadaş olacağız..

Bölümün kısalığı için özür dilerim, yanlışlıkla yayımlandı, ben fark edene kadar epey okunduğu için ufak bir düzeltmeyle güncelleyip bırakıyorum. En kısa zamanda gerisi gelir inşallah 🌹🌹🌹

EVİN NEŞESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin