- Kızım niye eşyalı ev tuttun ki, bir sürü eşyan var, elalemin pis şeylerini mi kullanacaksın?- Anne, pis değil, sıfır eşyalar. Taşınma masrafından kurtuluyorum işte..
- Bırak Rahime Hanım bırak.. Evi burada döşeli kalsın, iki ay sonra kuyruğu kıstırıp geri dönünce lazım olacak..
- Benim kızımın kuyruğu mu var Aziz Bey? Yani varsa da sana çekmiştir o kuyruk. Ben eminim rahat bırakırsan gayet güzel idare eder.
- Siz hayal dünyasında yaşıyorsunuz. İstanbul piyasasından haberiniz yok.
- Kızım bakma sen babana.. Evi boşaltsan kiraya verirdin, üç beş kuruş faydası olurdu sana. Ya da satıp oradan ev alırdın, kiradan kurtulurdun..
- Bu evin parasıyla oradan kümes alır ancak..
- He Aziz Bey he... Off bu adamdan çektiğim..
- Anne, babam haklı. Evi satarak İstanbul'da ev alamam. Şimdilik olduğu gibi kalsın. Duruma göre eşyaları bir yere koydurup kiraya veririz belki. Acelesi yok.
- Tamam kızım, sen bilirsin.. O zaman bavulunuzu alıp gideceksiniz öyle mi? Ay ben nasıl yaparım, çok alıştım kızlarıma, doğduklarından beri hiç ayrılmadık ki..
O sırada içeriden bir gürültü, peşine de kızların kavga sesleri yükseldi. Neşe endişeyle koridora doğru yürürken bir yandan annesine soruyordu..
- Emin misin bunları özleyeceğine?
...........
- Bak şimdi Onur, çalıştığın kanaldan hoşlanmasam da sosyal medyayı daha etkin kullanarak izlenme oranlarını dikkate değer ölçüde arttırdığın bir gerçek. Sabah haberleri arasında öne çıkmaya başladın. Köşe yazıların da tutuldu, nette en çok tıklanan köşe yazarlarından birisin. Bu rüzgardan faydalanmak için yelkenleri fora etmemiz lazım.
Onur karşısında oturan iki kadına mesafeli bir bakış attı. Kuyruğu kaptırdığı anda kendisini çiğ çiğ yiyeceklermiş gibi bir halleri vardı. Gülay ve kısa süre önce zorla işe aldırdığı basın danışmanı Fulin bugünkü toplantıda Onur'u tekrar anchorman yapmak için belirledikleri yeni yol haritasını açıklayacaklardı.
- E anlatın hadi, ne yapmamı bekliyorsunuz?
- Neşe Pazartesi günü taşınıyor. Kız birkaç gün dinlensin, yerleşsin, gelecek Cuma günü birlikte galeride görüntülenin..
- Hangi galeride?
- Neşe'nin tablolarının durduğu tabii ki.. Resimler hakkında konuşurmuş ama biraz da samimiymiş gibi fotoğraflar verirsiniz, hafta sonu bütün magazinlerde görünür. O arada Fulin de sosyal medya hesaplarından Neşe'nin ressamlığını öven bir şeyler yazar.
Fulin gri ombreli saçlarının maşa marifetiyle oluşturduğu buklelerini sallayarak konuştu.
- On parmağında on marifet arkadaşım gibi bir şey yazacağım, Cuma'ya kadar en etkili metni oluştururum. Tabii Neşe Hanım ile tanışınca daha kolay olur.
- Merak ediyorum, benmişsin gibi paylaşımlar yapmak nasıl hissettiriyor?
- İnsanların beğeneceği şeyleri kendi kendinize becerip yazabilseniz, sizmişim gibi davranmama lüzum kalmazdı.
- Yat kalk dua et ki beceremiyorum. Yoksa işsiz kalırdın maazallah..
- Onur Bey, o kadar tatlı bir insansınız ki imajınız çakma ilişkinize bağlı. Gerçi piyasadaki ilişkilerin çoğu aynı durumda ama bu sizin için bir avuntu oluyor mu bilemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİN NEŞESİ
RomanceTAMAMLANMIŞ HİKAYE Onur Boran, en önemli ulusal kanallardan birinin ana haber bülteni spikerliğinden ratingleri yerlerde sürünen bir başka kanalın sabah haberlerine düşecek kadar ne yapmıştı? İşinde büyük bir hata mı? Hayır.. Tabii ki saçma sapan öz...