Banyoya gittiğinde gün için planlar kurmaya başlamıştı, çıktığında Sahra hâlâ uyuyordu üzerine bir şeyler geçirip aşağı indiğinde hâlâ konak sakinleri uyanmamıştı. Mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı orada hayat vardı bir tek, kahvaltı için hazırlıklara başlanmıştı;
"Günaydın hanımlar"
"Ağam seslendin duymadık mı?"
"Yok Fidan seslenmedim, bize bir sepet hazırla"
"Hemen hazırlıyım ağam birşey istiyor musunuz?"
"Kahvaltılık koy birde işte piknik için ne gerekiyorsa onları hazırla"
"Tüm konak için mi ağam"
"Hayır iki kişilik olsun"
"Baş üstüne ağam size bir bol köpüklü kahve hazırlatayım"
"Çok iyi olur valla salona getirsinler"
"Tamam ağam" çıkmıştı Rüzgâr mutfaktan salona geldiğinde Hatun hanım kurulmuştu yerine. Rüzgâr uyanmasını bekleyecekti ama çoktan uyanmıştı Hatun hanım. Herkesten önce kalkar konağın sessizliğini dinlerdi.
"Anam uyanmışsın"
"Fırat'ım ne zaman uyuduğum gördün oğlum hayırdır sen neden bu kadar erkencisin"
"Bende seninle konuşacaktım anne"
"Konuşalım oğlum bir şey mi oldu"
"Yok annem bir sorun yok iznin olursa bu sabah kahvaltıda biz olmayacağız"
"Neden oğlum"
"Bu yaşananlar Sahra'yı çok yıprattı biraz değişiklik iyi gelir diye düşündüm çiftliğe götürmeyi düşündüm bu gece orada kalacağız"
"İyi düşünmüşsün oğlum hem gelinime dediğin gibi iyi gelir" o sıra en gençleri Fatma ağasına kahveyi getirmişti.
"Afiyet olsun ağam" dediğinde Hatun hanıma bakarak eklemişti; "Hanım ağam bir isteğin arzun"
"Kızım banada şöyle bol köpüklü kahve yap da ana oğlu karşılıklı içelim"
"Hemen hanım ağam" o sıra Rüzgâr kahvesinden büyük bir yudum almış ve eklemişti.
"Eline sağlık Fatma okulun nasıl gidiyor"
"İyi gidiyor ağam"
"Karneni ilk bana getir alınca"
"Tamam ağam" demişti genç kız heyecanlı ve şen bir şekilde salondan çıkarken.
Çok bir zaman geçmeden elinde bir tepsi kahveden daha gelmişti Fatma, Hatun hanımın önüne dikkatli bir şekilde bıraktıktan sonra mutfaktaki kadınların yanına geri dönmüştü yavaştan masayı kurmaya başlamışlardı.
Sahra gözlerini açtığında Rüzgâr yanında yoktu, boğazı yutkunurken biraz ağrımaya başlamıştı fena kapmıştı soğuk algınlığını. Dikkatlice kalkıp banyoya doğru ilerlemeye başlamıştı, dikkatlice bir duş alacaktı belki iyi gelirdi ılık su. Öylede olmuştu eskisinden daha iyi hissediyordu kendisini hâlâ sık sık hapşırırken. Üzerine dikkatlice bir şeyler giymeye çalışıyordu tek eliyle ama pekte kolay olmuyordu ne yazık kı. Hazır olduğunda alçılı kolu o kadar çok kaşınıyorduki kendini parçalamak istiyordu.
Aşağı doğru inmek için odadan çıktığında Dilan'ın odasından ağlama sesi duymuştu Sahra araları pek iyi olmasada içinden bir ses yardım etmesini söylüyordu, annesiyle sohbette dalmıştı Rüzgâr ve Sahra'nın uyandığını düşünmemişti daha doğrusu unutmuştu. Sahra beş basamak yukarı çıkıp Dilan'ın odasının kapısını çaldığında hıçkırık sesi kesilmiş ve cevap gelmemişti; "Dilan, ablacığım konuşalım mı?" Dediğinde ters tepmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöl Rüzgârı - Hanzade Serisi 1 (Tamamlandı)
General FictionYıllar çöl kumlarını rüzgarla savurup günümüze kadar getirmişti geçmişin izlerini, iki düşman aile ve bulanık suları durulmuş bir dava. İki aşık birbirine kavuşmak için herşeyi göze almışlardı ve zaman tekerrür ibaret olduğunu yine ispatlamıştır. H...