Şehzade

24.1K 1.2K 72
                                    

Rüzgâr attının gelmesini beklerken sinirden deliye dönmek üzereydi nereden çıkmıştı şimdi Juliet geçen o kadar aydan sonra şimdi mi aklına gelmişti, üstelik kalbini Sahra'ya kaptırmışken ve onunda sevmeye başladığını düşünmüşken onun gelişiyle herşey darma dağan olacaktı, attı geldiğinde üstüne binmek üzereyken Şehzade'nin sesini duymuştu ve peşinden hızla içeri girdiğini. En son bu at böyle geldiğinde Sahra'yı baygın bulmuştu hızla attın eğelerini tutmuş dizginlemeye çalışıyordu ancak atın sakinleşecek bir yanı yoktu, o da sahibinin kaçırıldığını anlatmaya çalışıyordu ama onun dilini anlayacak bir kişi vardı o da şimdi Akif'in elindeydi;

"Ne oldu oğlum sakin ol Sahra'ya ne oldu" attın dizginlerini tutsada şaha kalkmıştı Şehzade bu hareketinin üzerine, Rüzgar tek seferde üzerine binmiş Sahra'yı nerede bıraktıysa oraya gitmesi için konuşuyordu; "Hadi oğlum götür beni Sahra'ya" dediğinde at şaha kalkıp hızla koşmaya başlamıştı.

Juliet, Rüzgâr'ın bu harekettine şaşkınlıkla karşılamıştı ve içinden o kızda ne vardıki herkes onun peşindeydi. Aslında cevap belliydi onda olmayan herşey vardı, fedakarlık, göz karalık ve en önemlisi güçlü ve cesur bir kadındı. Genç adam hızla ilerlemeye devam ediyordu ancak hâlâ bulamamıştı, Şehzade sahibinin kaçırıldığı yere geldiğinde durmuş ve huysuzlanmaya başlamıştı. Rüzgâr atın neden bu kadar huysuzlandığını anlamaya çalışsada bulamıyordu. Görünürde yoktu Sahra neden buraya kadar atıyla gelip burada onu yalnız bırakmıştı diye iç çekmişti Rüzgâr daha sonra içinden tekrar etti neredesin Sahra neredesin.

Aşiret ağası at üstünde yoruluncaya kadar aramıştı ama hiç bir yerde bulamamıştı, hava kararmaya başlamıştı. Öte bir yandan Sahra'nın kaçırılma ihtimalini hiç bir şekilde düşünmemişti kim bir Hanzade karısını kaçırırdıkı hangi çılgın bunu yapardı belkide bu yüzden düşünmemişti ama artık düşünmesi gerekiyordu çünkü bu kadar saattir Sahra ortada yokken üstelik. En son çare olarak konağın yolunu tuttuğunda içindeki sıkıntı daha büyümeye başlamıştı.

O esnada Sahra bileklerinde bağlı duran ipten kurtulmaya çalışıyordu o esnada Akif odaya girmişti, iğreti bir gülümsemeyle. Sahra onun kuzeni olmasına lanetler okumuştu, heybetli adam bastığı yeri inlette inlette yaklaşmıştı Sahra'nın yanına ve eklemişti; "Nereye kaçabileceğini sanıyorsun, her şeyi biliyorum Sahra" o sıra Sahra peçesi olduğuna üzülmüştü yüzüne ölesiye tükürmek isterken.

"Neyi biliyorsun Akif sen kendi ölüm fermanını imzaladın Fırat ağa seni yaşattır mı sanıyorsun"

"Fırat ağa bu durumdan memnundur bence Sahra Verda, aylardır onun olmamışken neden peşine düşer ki"

"Bir insanı sevip kollamak için illa koynuna mı almalı Akif herkesi sen sanma"

"Sahra senin dilin baya uzamış"

"Benim dilimin uzadığı falan yok ben hep böyleydim Akif unuttuğun birşey var kı dua et Rüzgâr değilde babam bulsun"

"Her ikiside bir şey yapamaz sen benim karım olacaksın ve karnında benim çocuğumu taşıyacaksın"

"Akif beni kaçırman her ikimizin ölüm fermanın imzaladı yeterince ve bunu sakın unutma ki ölürken bile senin çocuğunu taşımaya bırak senin olmayacam. Ölümü tercih ederim senin yılan koynuna girmektense" dediğinde Sahra, genç adamı sinirlendirmişti ve elini kaldırdığı gibi yüzüne sert bir şekilde indirmişti.

"Sahra kes sesini hazırlıklı olsan iyi olur istesende istemesende benim olacaksın"

"Bu da sana yakışırdı, adamlığını kaybedeli uzun zaman olmuş senin" dediğinde Sahra yüzüne ikinci darbeyi de almıştı. Her inen tokat daha çok canını yakıyordu, ama vurulduğu yeri değilde kalbine belkide haklıydı Akif, Rüzgâr'ın işine gelecekti bu durum ya da kalbin dedikleri doğru çıkacak ve onu kötü son gelmeden kurtaracaktı, peki kime inandıracaktı Akif'in ona dokunmadığını işte bu sorunun cevabını ne olursa olsun bulamıyordu. Sahra'nın bildiği bir şey var kı kaderi asıl şimdi başlıyordu evlendiği gün değil.

Çöl Rüzgârı - Hanzade Serisi 1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin