Rüzgâr yavaşça konaktan içeriye giriyordu Sahra gözlerini biran olsun elinde tuttuğu üç kağıt parçasından ayırmıyordu. O kağıt parçaları, anne olduğunun kanıtıydı, aynı üç tane atan bebeğin kalbi gibi. Bir buçuk yıl hafızasından silinmişti elbette ama bu içindeki duyguyu kimse silememişti. Kokularını kokladığı anda karnında ilk tekme atışını hatırlamıştı, onları hissedişini ama daha fazlası gelmemişti hatırasına. Gözleri dolmuştu kim ki bu kadar acımasız olabilir bana bunu yapabilir diye düşünmüştü.
Elinden aşkını, hatırasını, acısını, bilgisini her şeyini yok edecek kadar kim yapabilmişti. Çok güzel bir kadındı, güçlü, bilgili, merhametli buna sahip olmayan her kadın yapabilirdi. Başta kız kardeşi ama insan bu suçu, yükü atabilir miydi? Kanından bir parçaya o bunun tozunu bile konduramazken yapmıştı Hatice hiç acımadan öylece ölüme bırakmıştı bebekleri ve ablasını. Arabayı park ettiğinde el frenin sesiyle kendine gelmişti Sahra gözündeki yaşları dindireme den giden hatıralarının ve babasının yasını daha çıkarmadan içinden. Çok hızlıydı zaman acımasız ve akıp gidiyordu yetişemiyorlardı. Sahra kapıyı açıp indiğinde Rüzgâr arabanın içinde derin bir nefes aldı. Sevdiği kadının hiç bir şey hatırlamaması onu yok ediyor gibiydi. Her şey hatırlamasını gerekiyorsa nefret etmesini istiyordu ama yinede hatırlamasını istiyordu yaşadıkları kolay değildi hemde hiç şimdi giden hatıraların gelmesi için savaş veriyor, aşkıda, nefrettide hatırlamasını istiyor eski Sahra'sını istiyor.
Sahra konağın içine girmeyece yaklaştığında çıkmıştı Rüzgâr araçtan arkasından hızla geliyordu. Sahra içeriye girdiğinde gözleri kan çanağı gibiydi, koltuğa kendini atar gibi bırakmış ve ağlamaya devam etmişti onlardan başka sınacak kimsesinin olmamasınada ağlamaya başlamıştı. Hatun hanım gelinin hıçkırık sesiyle koşar adımlarla sarılmıştı, hemen hizmetlilere seslenmişti su istemişti. Rüzgâr karısının o halini görünce koşmuş ve ayaklarına kapaklanmıştı. Ağlamaması içim ömrünü verirdi; "Ağlama güzel kızım" diyebilmişti Hatun hanım gelen suya el uzatırken.
"Nasıl ağlamayayım! Ne anam kaldı, ne babam bir zamanlar yuvam bildiğim her şey gitti. Hatırlamıyorum Hatun hanım bana ait her şeyi unuttum kime inanacağımı şaşırdım. Kim yapabildi bunu bana neden aldı elimden her şeyimi. Evlatlarımın babasını hatırlamıyorum, yaşadığım mutluluğu hatırlamıyorum bebeklerimi duyduğumda nasıl hissettim hatırlamıyorum daha acısı bir acıyı iki defa yaşatmak kadar insafsız bir dünya nasıl olur" Hatun hanımın elindeki suyu titrek ellerle alıp peçesinin altında dikkatlice içiyordu.
"Bulacam çök gülüm güzel gözlüm sana! Bize yapılan bu acımasızlığı bulacam ağlama yalvarırım" Rüzgâr sıkıca sarmıştı sevdiği kadını Hatun hanım iki evladı içinde göz yaşı dökmüştü.
"Bulsan ne olacak Rüzgâr hiç bir şey gelemeyecek bebeklerimi kaybedebilirdim ve bunu hiç hatırlamaya dahi bilirdim. Canımdan olan parçalar aylarca yolların gözlemişken biri geliyor hatıralarımı elimden alıyor ve o olayda belkide bebeklerimi de elimden alabilirlerdi gelen hatırım bebeklerimi geri getiremezdi. Ben bunu anlamıyorum canım acıyor neden acıdığını bile hatırlamıyorum! Sen bana her sarıldığında canım acıyor hem sarıl istiyorum hem benden git ben bu durumdan acı çekiyorum Rüzgâr ben hiç bir zaman eski ben olamayacağım. Senin anlattığın gibi sevmeyeceğim seni! Ama nefrette etmeyeceğim bunun ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun BİLMİYORSUN-N" demişti sanki bu acı tek onunmuş gibi sanki hiç sevdiği adam aynı acıları çekmiyormuş gibi bu olayın suçlusu o değilmiş gibi davranıyordu ama Sahra'nın bu yaşadığı şeyin üç suçlusu vardı bunlardan birisi kocasıydı.
"ANLIYORUM SAHRA HEMDE HERKESDEN ÇOK ANLIYORUM! NE KADAR ZOR OLDUĞUNU BEN BİLİYORUM DÜNYANIN EN ZOR ŞEYİ SEVDİĞİM KADININ HATIRALARINDAN YOK OLMAK ESKİSİNDEN DAHA KÖTÜ OLMAK AŞKINDANDA NEFRETİNDEN MAHRUM KALMAK" Sahra gözleri dolu dolu ona bakan kocasına baktı bu acıyı çeken bir tek o değildi karşısında güçlü görünen bu adamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöl Rüzgârı - Hanzade Serisi 1 (Tamamlandı)
Aktuelle LiteraturYıllar çöl kumlarını rüzgarla savurup günümüze kadar getirmişti geçmişin izlerini, iki düşman aile ve bulanık suları durulmuş bir dava. İki aşık birbirine kavuşmak için herşeyi göze almışlardı ve zaman tekerrür ibaret olduğunu yine ispatlamıştır. H...