Çek elini peçemden

28.2K 1.3K 57
                                    

Aşiret ağası tekrar odalarına girdiğinde Sahra, aynı yönde uyumaya devam ediyordu, yüzünde peçesi dahi olsa hüzün belli oluyordu. O henüz uyanmamışken duşa girmenin en iyi fikir olacağını düşünmüştü, bu yaşadıklarını ve okuduklarını birazda olsa sindirmesi gerekiyordu, banyoya yönelmişti. Bir kaç büyük adım sonrası içeriye girmiş ve hızla soyup suyun altına atmıştı kendini. Banyodan çıktığında vücudundan hâlâ sıcak olan su damlaları karın kaslarından adonis kasına doğru akıp daha sonra aşağıya doğru kendine yol çizerek beline sardığı havlu içersine süzülüp gözden kayboluyordu. Diğer yandan ıslak olan saçlarını saç havlusuyla kuruluyordu, dolabını açtığında Sahra'nın sesini duymasıyla ona doğru koşması bir olmuştu: "KARACA" genç kadın haykırarak uyanmıştı.

"Sakin ol, sakin ol evdeyiz hiç bir şey olmadı sadece bir kabustu" Sahra'nın burnuna keskin duş jeli kokusu geliyordu ve genç adamın ıslak göğüsü peçesini ıslatmaya yetmişti ilk kez böylesine yakınlaşmıştı bir erkekle en azından havluyu sayarsak yarı çıplak bir erkekle. Bir yandan Sahra kabusunun pençesinden kurtulmaya çalışıyordu nefes nefese kalmış hali ile sanki birileri onun boğazlamış ve nefes alamamıştı.

"Rüzgâr" dediğin de hâlâ genç kadını içine sokacak kadar bastırıyordu kalbine doğru kendi hatası yüzünden bu hale geldiğin bilincinde olarak.

"Efendim" saçlarını okşuyordu bir yandan ona iyi geleceğini düşünerek.

"Artık beni bıraksan mı nefes alamıyorum" bu sözü üzerine ancak fark edebilmişti Rüzgâr onu kendine fazla bastırdığını.

"Ben özür dilerim" Sahra'yı rahat bırakıp yataktan kalktığında genç kadın istemsizce süzmüştü Rüzgâr'ı her kadının aklını başından alacak yüzü ıslakken daha çekici olduğunu düşünmüştü. Kıyafetinin altında böylesine kaslı olduğunu düşünmemişti ve o yatakta otururken ondan bu kadar uzun görünmesi ürkütmüştü: "Beni süzmen bitti ise kıyafetlerimi giymek istiyorum izininle" demişti yüzünde alayıcı bir ifadeyle.

"Tabi giyebilirsin" dediğinde kendi içinden: "ne diyorum ben ya" diye kızmaya devam ederken Rüzgâr odadan çıkmayacağını anladığında gülerek dolaba tekrar döndü ve giyeceklerini çıkardı. Sahra hâlâ onun ne yaptığını anlamaya çalışırken Rüzgâr'ın eli havlusunda gitmişti o an Sahra ayağı sıçrar bir şekilde kalkıp şaşkınlık ve utanmayla birlikte gözlerini kapatarak çığlık atmıştı. Gözlerini hem sıkıca kapatmıştı hemde eliyle kapatmıştı, bu hali Rüzgâr'ı güldürmüştü: "Başka bir yerden giyinir misin?" Demişti genç kadın elleriyle gözünü kapatırken.

"Sahra burası benim odam nerede giyinmemi bekliyorsun"

"Git başka bir yerde giyin"

"Kusura bakma Çöl Gül'ü ama ben kendi odamdan başka bir yerde giyinemiyorum hem gözlerini neden kapatıyorsun ki ben senin kocanım beni izleyebilirsin" sesindeki muziplik genç kadının daha çok utanmasına neden oluyordu.

"Sen benim kocam falan değilsin" sesi titremişti.

"Öyle mi evlilik cüzdanı öyle demiyor ama" Sahra'nın bu hali fazlasıyla hoşuna gitmişti ve çoktan giyinmişti ama bunu Sahra'ya söylemeye niyetti şimdilik pe yoktu. Biraz daha genç kadını uğraştırmak istiyordu, bu durum fazlasıyla hoşuna gitmiş gibiydi, üstelik aklından da çıkartmıştı kardeşini.

"O göstermelik hem sen değil miydin benden tiksinen bir kadını koyunuma almam diye! Sende biliyorsun ki bu evliliği tamamlanması için çocuğumuzun olması lazım ve bu da olmayacağına göre" dediğinde çocuk istediğini belli ettiğini anladığında ağzına vurmak istemişti ama gözlerini açamıyordu kı dudaklarına vursun.

Çöl Rüzgârı - Hanzade Serisi 1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin