Merhaba millet 😊 oruç nasıl gidiyor? Çok şükür günler o kadar sıcak değil ama benim finaller ensemde 😒 bir yandan ders çalışıp bir yandan akşam ne yesem diye düşünmek zor 😂 şaka bir yana umarım hepiniz için Allah kolaylık verir ❤️ çok uzatmadan bölüme geçmek için aşağı kaydırın lütfen 😍
Ha birde multimedyada benim prenslerim var! Kitaptan bağımsız bir şarkı ama cidden dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum 😍😍😍 evde Warner'ın ormandaki evi 😍
Yüzümü gıdıklayan dokunuşlarla uykumda rahatsızca kıpırdandım. Kendiliğimden uyanmam dışında hiçbir uyanma şeklini sevmiyordum. Biri tarafından uyandırıldığımda gün boyu agresif tavırlar içine giriyordum.
Tüylü şey bir kez daha yüzüme değince oflayarak diğer tarafıma döndüm. Bedenim henüz uyanmak istemiyordu. Dün geceki soğuk su olayı tüm kaslarımda şok etkisi yaratmıştı.
Tam tekrar uykuya dalacakken havlama sesiyle yattığım yerde sıçradım. Gözlerim ortama uyum sağlamaya çalışırken nereden geldiğini bilmediğim bir hırlama sesi duyuyordum. Yoksa Warner dönüşmüş olabilir miydi?
Fakat Warner, "Max! Sana onu rahatsız etme demiştim." diye odaya dalınca havlayanın o olmadığı kesinleşti. Hem kurtlar havlar mıydı ki? Sabah sabah aklım felaket çalışıyordu.
Tekrar bir havlama sesi geldiğinde koltuğun arkasına gizlenmiş köpeği fark edebilmiştim. En sevdiğim tür olan Sibirya kurdu, bana dişlerini göstererek hırlıyordu. Televizyonda daha sevimli görünüyorlardı oysaki.
Uykulu sesimle, "Köpeğin mi var?" derken ne zaman getirildiğimi bilmediğim odayı inceliyordum. Gri ve lacivert renklerinin bir arada bulunduğu oda bir erkeğe ait olduğunu belli ediyordu. Muhtemelen Warner'ın odasındaydım.
"Benim değil, Austin'in. Göreve gittiği için bana bıraktı." dediğinde yatağın ayak ucuna oturmuştu.
Göz ucuyla Max'e bakarken, "Neden bana hırlıyor?" diye sordum. Köpek Warner'ın bacaklarına dolanıyor, bana baktıkça hırlıyordu.
Warner sırıtarak, "Çünkü o bir dişi ve sanırım seni kıskandı." derken bir yandan da köpeğin kafasını kaşıyordu. Demek beyaz tüylü yaratık benim erkeğime göz koymuştu. Köpek bile olsa kıskandığımı anladığımda kendimi yataktan atmak istedim.
Konuyu değiştirmek için, "Neden senin odandayım?" diye sordum. O köpeğin daha fazla bacaklarına dolandığını görmemek için yataktan çıkıp banyoya gitmeye karar verdim. Bacaklarımı yataktan sarkıtınca unuttuğum şey aklıma yeni dank etmişti. Warner'ın kısacık tişörtüyle duruyordum!
Yanaklarım alev topuna dönerken Warner utandığımı gözünden kaçırmamıştı. "Hatırlarsan güzelim, dün gece birlikte duş aldıktan sonra benim evimde uyumuştuk." dediğinde arkamdaki yastığı alarak yüzüne vurdum. Sanki onunla duş almak isteyen bendim! Ateşim çıktığı için zorunluluk gereği izin vermiştim, normal bir zamanda izin verecekmişim gibi konuşuyordu bir de! Üstelik sesindeki imanın ucu hiç hoş yerlere gitmiyordu. İçimden ona saydırmaya devam ederken gülüşünün kulaklarıma dolması tüm sinirimin uçup gitmesini sağladı. Şimdi benim de yüzümde hafif bir tebessüm vardı.
Yastıktan kurtulup bana baktığında dudaklarımdaki tebessümde takılı kaldı. Gözlerinin koyulaştığını fark ederken kaşlarımı çatarak bakmaya başladım. Ne olmuştu birden?
"Seni hiç bana içten gülümserken görmemiştim." diye itirafta bulununca sessiz kaldım. En çok ona gülümsemek isterken beni sürekli itenin kendisi olduğunu söylemek istememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI LOTUS (TAMAMLANDI)
FantasyAilemin öldüğünü annemin telefonuma bıraktığı sesli mesajla öğrendim. Açık unuttuğu telefon çığlıklarına şahit olmamı sağladı. Ve katilleriyle tanışmamı... Artık eve gittiğimde benim için kapıyı açacak bir annem ya da saçlarımı okşayacak bir babam y...