14.Bölüm

33.2K 2.2K 705
                                    

Selam 🤗 arayı fazla açmadan bölüm atmak için uğraşıyorum 🙄 bu platformda sadece kitap okurken bölüm beklemem işkence olabiliyordu. Aynısını size de yaşatmak istemedim 😍

E hadi ne duruyorsunuz Kaydırın! 😂

Multimedya da Luis Davies.

Meclis evinden çıktığımızda Warner'ın beni koruması için görevlendirdiği asker ile birlikte Cadı Evi'ne dönmüştük.

Luis, kahverengi saçları ve mavi gözleriyle gördüğüm tüm kurtlar gibi yakışıklı bir adamdı. Tobias'a bu kadar genç birinin nasıl sürünün komutanı olabildiğini sorduğumda savaşırken tam bir makine gibi olduğundan bahsetmişti. Biz eve girerken Luis kapıdaki korumalara emirler yağdırmak için dışarıda kalmıştı.

Eve adımımızı attığımız an Rachael, "Kızlar, yukarı çıkıp valizlerinizi hazırlayın. Kimse buraya gelmeden yola çıkmış olmanız gerekiyor." diye talimat verdiğinde kızlarla birlikte yukarı çıkmak için merdivenlere yönelmiştim ki, "Alexis tatlım biraz konuşabilir miyiz?" diye seslenince olumlu anlamda başımı sallayarak onu takip etmeye başladım. Cadı Evi'ni bırakıp gitmek içimde evimi terk ediyormuşum gibi bir his uyandırıyordu. Ne kadar az kalmış olursam olayım buranın sıcaklığı bana yuva gibi gelmişti.

Rachael daha önce girmediğim bir odaya girince merakla onu takip ettim. Odanın kapısından girmeye çalıştığımda bir duvar varmış gibi geriye tökezledim. Ne olduğunu anlamamış etrafa bakarken, "Bu oda büyülü, Alexis. İçeride cadı tarihinin en önmeli kitapları mevcut. Bu yüzden ben, Fredic ve Natalie'nin izni olmadan kimse giremez. Hadi, gel şimdi." diyen Rachael'a tereddütle baktım. Bir daha o duvara çarparsam beyin sarsıntısı geçirebilirdim.

Küçük adımlarla kapı eşiğine geldiğimde önce elimi uzatıp kendimi bir engel olmadığına ikna ettim. Rachael'ın eğlenen ifadesini görünce fazla abarttığımı anlayarak kendimi odaya attım. Beni içeri davet ettiği için sanırım bir duvara toslamamıştım.

Gözlerimi odada gezdirirken bahsettiği gibi eski yıllara dayanan kitaplar görmeyi beklemiştim fakat burası gayet modern dizayn edilmiş bir çalışma odası gibi gözüküyordu.

Karşı duvardaki camın her iki yanında ahşap renginde, boylamasına kitaplıklar vardı. Camın hemen önüne gün ışığından yararlanmak işin küçük bir masa konulmuştu. Masanın üzerindeki Apple bilgisayar ve not kağıtları birinin burayı sürekli olarak kullandığını gösteriyordu.

"Burası hiç de bahsettiğiniz gibi eski kitapları barındırmıyor." dedim, kitaplıktaki kitapların isimlerini okurken.

Rachael, "Görünüşe aldanma, tatlım." diyerek kitap raflarından büyük boy yemek kitaplarından birini masaya bıraktı. Yemek kitabıyla ne yapacağını merak ederken kitabı açtığında sararmış sayfalar ve anlamadığım bir dilde yazılmış yazılarla karşılaştım. Kapağı yemek kitabı gibi gözükse de aslında bir cadı kitabıydı.

Zekice düşünülmüş yanıltmaya ağzım açık bakakalırken, "Çok zekice." diye fikrimi belirtmekten kendimi alamadım.

Çevrilen sayfalardan en ufak bir şey anlamasam da neredeyse kopacak gibi duran yapraklar uzun yıllardır bu dünyada olduğunun kanıtı gibiydi.

Rachael, "Bu bir bitki kitabı, tatlım. İçinde onlarca bitkinin hangi büyüde kullanıldığı ya da hangi hastalıklara iyi geldiği yazıyor. Çoğu ruh problemleri üzerinde etkisi olan nadir çiçeklerden de bahseden tek kitaptır." dediğinde daha yakından incelemeye başladım. Bazı sayfalarda dediği gibi bitki resimleri yer alıyordu. Her kim çizdiyse gördüğüm an tanıyabileceğim kadar ayrıntı vermişti.

KANLI LOTUS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin