ÖZEL BÖLÜM

27.6K 1.7K 1.3K
                                    

SON DEFA, SİZLER İÇİN

Başımı Warner'ın omzuna yaslayıp kararan gökyüzünde parlayan yıldızları izlemeye devam ettim. Hafif esen meltem kıyafetlerimden açıkta kalan tenime vurdukça huzur tüm bedenimi hafifletiyordu. Onu ve bu anı seviyordum.

Sessizce, "Ne düşünüyorsun?" diye sorduğunda diyecek bir şey bulamamıştım. Tüm korkularımdan arınmışken bir şey düşünmek istemiyordum. Sadece bu anın güzelliğinde takılı kalmak istiyordum.

"Hiçbir şey." dedim başımı biraz daha omzuna yatırarak. Belime sımsıkı tutunmuş kolu beni kendine çekti. Uzandığımız hamakta geceyi izliyorduk. Bacaklarımız birbirine dolanmış, bedenim göğsüne yayılmış ve huzurla harmanlanmıştık. Mutluyduk. Hak ettiğimiz gibi.

Hafifçe güldü. Dudaklarını saçlarımda gezdirirken, "Sanırım bu mutluyum demenin başka bir yolu." dediğinde bakışlarımı gökyüzünden çekip ona çevirdim.

Lacivertleriyle buluşan harelerim okyanusun derinliklerindeki hazineyi bulmuş gibi parladı. Warner... Benim hazinem oydu. Dünyanın en güzel rengine sahip adam benim tüm dünyamdı.

Elimi kaldırıp sıcak yanağına yerleştirdim. Yeni çıkmaya başlamış sakalları parmak uçlarıma batıyordu. Beyaz teni soğuk görüntüsüne rağmen sıcacıktı.

Dile getirmeye korkarak, "Hiçbir şey düşünmüyorum çünkü artık endişeli değilim. Çünkü artık yanından ayrılmayacağım." dedim.

Sözlerim karşısında gülümsemesi solan Warner beni tamamen üstüne çekerken bir elini esneme çıkartıp alınlarımızı birleştirdi. Bir an kırpmadığı gözlerini gözlerime diktiğinde oradaki gizlenmiş öfkeyi görebilmiştim. Beni hala affetmiş değildi.

Çelik gibi sert sesiyle, "Bir daha asla Alexis. Bir daha asla beni arkanda bırakmayı aklından bile geçirme. Bunu bir kere daha kaldıramam." dedi.

Öfkesinde saklı kalan hayal kırıklığı boğazımda düğümler oluşturduğun da kaçmak için kalkmak istedim fakat belime sardığı kollarıyla buna izin vermemişti.

Çaresizce, "Bırak." dediğimde kollarını daha da sıkarak beni kendine yapıştırmıştı.

Kelimelerin üstüne basa basa, "Asla. Seni bir daha asla bırakmam." dedi.

Pes ederek kollarımı serbest bıraktığımda beni göğsüne hapsetmek istermiş gibi sıkıca sarıldı. Derin derin nefesler alırken saçlarımı kokladığını hissedebiliyordum. Onu üzdüğüm için canım yanıyordu.

Yüzümü boynuna gömerek boğuk sesimle, "Bir daha asla Warner. Asla bensiz kalmayacaksın." dedim. Kırgınlığı kurduğum bir iki cümleyle geçecek gibi değildi biliyordum ama biz beraber oldukça atlatılmayacak bir şey yoktu.

Belimdeki kollarından birini çekip elini çenemin altına yerleştirdiğinde saklandığım boynundan beni çekti. Göz hizasına geldiğimde parlayan lacivertleri çoktan yumuşamıştı. Bana kızgınlığı hiç uzun sürmezdi zaten.

Hala tuttuğu çenemi bırakıp dudaklarıma uzandığında ağırlaşan göz kapaklarıma uyup gözlerim kapattım. Sıcak dudakları dudaklarıma değdiği anda yaşadığım duyguların tarifi yoktu.

Aynı zamanda hem yok olup hem yaşamak nedir onun dudaklarıyla öğreniyordum. Bir anka kuşu misali beni aleve veriyor sonrasında tekrar güllerimden doğmamı sağlıyordu.

Sırtımda gezen parmakları, dudaklarımı döven dudakları, sıcacık teninden bedenime akan sevgisi... Sarhoş olmamak elde değildi.

KANLI LOTUS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin