28.Bölüm

27.5K 1.9K 577
                                    

Merhaba canlarım 😍😍 yaşadığım büyük mutlulukla size tek günde bölüm yazarak geldim.

Kurgumu sevdiğinizi ve erkenden bölüm gelmesini istediğinizi atılan oylar sayesinde anladım. Bu durum gerçekten mutluluktan havalara uçmama neden oldu. Taktım gözlüklerimi size bölüm yazdım. 🙈 bundan sonra gösterdiğiniz çabaya şahit oldukça bölümleri hemen yazacağım 🙈

Medyadaki kız Rebeca Davies.

Bu bölüm acemiwriter a gelsin 😍😍. Bölüm biriktirmeye çalışıp dayanamayarak okumaya başlayan tatlı okuyucum benim 😍 (bu arada onun da bir kurgusu var hemde tamamlanmış belki bakmak istersiniz 😍❤️)

Diana, Warner'ın emriyle dinlenmek için yatağına gönderilince Tobias'ın da onunla kaçar gibi uzaklaştığını gördüm. Bir şeylerin ters gittiğini o an anlamam gerekirdi.

Şimdi kahverengi deri koltukların olduğu, genelde az kişiyle yapılan bir toplantı odasındaydık. Burası önceden girdiğim odaların aksine daha konforluydu ve sadece Warner'ın el iziyle açılıyordu. Ona neden sadece kendinin girebildiğini sorduğumda sadece bu odanın özel bir yer olduğunu söylemişti.

Şok edici gerçekse fabrikaya bomba gibi düşen kızın Luis'in kız kardeşi olmasıydı. O da tıpkı abisi gibi üst düzey bir askerdi. Fakat bunların dışında ortamı geren bir şey daha olduğuna emindim. Yoksa neden Lydia kıza yiyecek gibi baksındı ki?

Rebeca, buraya Madison'ı bulmak üzere çıkacağımız yolculukta bize önderlik etmek için gelmişti. Las Vegas onun alanıydı.

Anladığım kadarıyla komutan olmaya hak kazanan kişiler, kendi oluşturdukları gruplarıyla vampir saldırısının yüksek olduğu bölgelere atanıyorlardı. Bu gruplar insanları korumakla görevlendirilmişti. Warner'a bunu neden yaptıklarını sorduğumda insanların onlara en yakın ırk olmaları dolayısıyla onları koruma iç güdüsüyle doğduklarını söylemişti.

İki gün öncesinde Madison'a gideceğimiz kesinleştirilince Warner tüm komutanlarına onun bilgilerini dağıtmıştı. Böylece Rebeca, Madison'ın kendi bölgesinde olduğunu söyleyerek plan yapmak üzere buraya gelmişti.

Önümde duran fotoğrafa daha dikkatli bakmaktan kendimi alamıyordum. Rebeca buraya gelmeden önce Madison'ın fotoğrafını çekmeyi başarabilmişti.

Yaşayan tek akrabam olan bu kadın nasıl biriydi, çok merak ediyordum. Koyu kahve saçları omuzlarının biraz altında kesilmişti ve dalgalıydı. Kendimi ona en çok benzettiğim özelliği şüphesiz gözleriydi. Benimkilerden biraz daha parlak rengi olan gözleri, gören herkesi hipnoz edebilecek kadar güzeldi. İnce dudakları ve küçük bir burnu vardı. Küçük yüzüne baktığımda onun minyon biri olduğunu tahmin ediyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KANLI LOTUS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin