17.Bölüm

30.8K 2K 865
                                    

Ben geldim 😍 Allah'ım bu ne sıcak diye diye bir bölümü bitirdim. Gerçekten fazlaca zorlandım sıcak yüzünden. Fakat 4K olduğumuzu görünce dayanamayıp yazmaya başladım.

Hepimize hayırlı olsun inşallah hepinize teşekkür ederim 😍😍

Neyse ben spoi vermeden siz okumaya başlayın bence çünkü yerimde duramıyorum 😂

Bu bölüm üzgün olduğum bir anda bile bana kahkaha attıran Xayah61 'ye gelsin. Tüm güzel yorumların için teşekkür ederim canım 😍😍😍

Hepiniz benim için ayrı ayrı değerlisiniz ithaf etmediklerim varsa daha inşallah önümüzde çok yol var ederim mutlaka diyorum ve daha fazla uzatmıyorum vurmayın 😂😂😂

İzlendiğimi iliklerime kadar hissederken inatla başımı tavuk dolu tabağımdan kaldırmıyordum. Ortamın gerginliğinden midir bilinmez tenimin üzerini ter tabakası kaplamıştı. Normalde olduğundan iki kat daha fazla terliyordum.

Huysuzca sağ elimi enseme götürerek terlemiş saç diplerimi kaşıdım ve fırsatı değerlendirip Warner'ın oturduğu yere kısa bir bakış attım. Herif resmen gözlerini bana dikmiş, yemeğinin tadını çıkarıyordu. Tüm gün onu görmezden gelme çabalarıma yaptığı tepki gibiydi.

Austin yalandan öksürerek, "Alexis, yarın sabah yedide derslerine başlayacağız. Öğlene kadar dövüş ve silah eğitimi, öğlenden sonra da cadı güçlerin için eğitim göreceksin." dediğinde yanında oturan kuzenine gözüm ufacık kaymadan Austin'e gülümsedim.

"Dövüş hocamın sen olmasına ne kadar mutluyum bilemezsin, Austin. Buraya geldiğin için teşekkür ederim." dedim, sesimdeki yapmacıklığı tamamen belli ederek.

Masada sadece biz bize olduğumuz için bu şekilde konuşmaktan çekinmiyordum. Parker Amca bu akşam bize katılamayacağını söylemişti.

Austin ne saçmaladığımı anlamasa da, "Önemli değil." diyerek yemeğine geri döndü. Yanında oturan Warner'a oturduğumuzdan beri ilk kez bakarak hayatımın hatasını yapmıştım. Gözlerinden adeta alevler çıkıyordu.

Beni etkilediğini belli etmemek için tekrar tabağımdaki tavuklara döndüm. Yakında tavuklar canlanıp, 'Yiyeceksen ye artık!' diyeceklerdi.

Yemeğimiz bittikten sonra hep birlikte oturma odasına geçtik. Tobias eve gelirken getirdiği bir kitabı yanıma gelerek kucağıma koyduğunda merakla kapalı kitabı incelemeye başladım. Siyah deriden olan defterin üzerinde pentagram işareti vardı.

"Bu bir gölge kitabı, Alexis. Bazı bilgili cadılar kendi klanına miras olarak bunun gibi defterler bırakırlar. Bu kitap Berenica Wilson'a ait. Senin kehanetini söyleyen ve kanı dökülen ilk cadıya yani." dediğinde incelediğim defter parmaklarımın arasından kucağıma düştü. Ölü bir kadının kendi elleriyle yazdığı defterini tutmak midemi bulandırmıştı.

 Ölü bir kadının kendi elleriyle yazdığı defterini tutmak midemi bulandırmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KANLI LOTUS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin