ÖZEL DUYURU, WATTPAD HATASI YÜZÜNDEN BU BÖLÜM SİLİNMİŞTİR. BU YÜZDEN TEKRAR YÜKLÜYORUM. GİFLER VE YORUMLAR MAALESEF SİLİNDİ.Şu başlığa baktıkça bile hem hüzün hem gurur duyuyorum. Hüzünlüyüm çünkü ek bölüm yazacak olsam bile bu bir final. Gururluyum çünkü Kanlı Lotus benim finalini yazdığım ilk kurgum. Bu yüzden bu kurguya ait olan karakterler ve sizler benim hep ilkim olacaksınız. Her şey için teşekkür ederim. ❤️ (Daha detaylı olan konuşmam aşağıda yer alacak.)
Son kez keyifli okumalar dilerim 🌺
Saçlarıma dokunan parmaklar beni uykumdan uyandırdığında her şeyin bir kabustan ibaret olmasını dilemiştim. Uyanmamdan korkar gibi saçlarımı okşayan parmakların sevdiğim adama ait olmasını o kadar çok isterdim ki ...
Gözlerimin kapalı olmasına rağmen dışarıya sızan gözyaşıma engel olmadım. Artık kendimi tutmam için bir sebep yoktu. Güçlü gözükmek istemiyordum. Güçsüzlüğümle en dibe batmışken rol yapmanın da anlamı yoktu.
Kristoff, "Kahvaltı edelim." dediğinde zaten uyanık olduğumu bildiğini anladım. Muhtemelen ağladığımı da görmüştü. Fakat ne kararından cayıyor ne de benden uzaklaşıyordu. Beni sevdiğini söylemesine rağmen üzüntüm umurunda değildi.
Titreyen sesimle, "Senden nefret ediyorum." dedim. Ondan ölesiye nefret ediyordum. Hayatımı kararttığı için. Ve ölene dek karartmak istediği için.
Başucumdan kalkarken, "Bende kendimden hoşlanmıyorum Alexis. Böyle olmayı ben istemedim." dedi. Belki öyleydi belki de değildi. Vampir olmayı o seçmemiş olsa bile katil olmaya kendi karar vermişti.
Büyük bir yorgunlukla uzandığım yerden doğrulurken ona baktım. Çoktan hazırdı. Hiç uğraşmadan ahenkle duran saçları ve giydiği siyah takım elbiseyle kusursuz gözüküyordu. Öyle ki yüzündeki izi bile kendine yakıştırmıştı. Mavi gözleri hiçbir ifade barındırmadan bana bakıyordu.
"Neden öldürmeyi seçtin?" diye sorarken aslında katil olmayı seçtiğine vurgu yapıyordum. Nick gibi olabilirdi. Öldürmeyi seçmeyebilirdi. Küçücük bir çocuğa bile acımayı bilmeyen biri olmayabilirdi.
Bana uzun uzun baktıktan sonra, "Sana hayatımda kimseye anlatmadığım geçmişimi anlatacağım fakat önce kahvaltı yapmanı istiyorum." dedi.
Teklifinin cazibesi bende öğrenme isteği oluştururken kendimi ikna etmeye çalıştım. Kahvaltı yapacaktım çünkü ne olursa olsun güçlü olmak zorundaydım. Kolay yenilmeyecektim.
Sonunda kendime yalanlar söyleyerek ayaklandım. İşin aslı nasıl böyle birine dönüştüğünü merak ediyordum. Öğrenip öğrenmemem ona olan öfkemi dindirmeyecekti. Bundan emindim. Fakat nedenini öğrenmekten zarar da gelmezdi.
Memnuniyetle gülümseyerek yataktan kalkışımı izleyen Kristoff giyinmem için beni odada yalnız bıraktı. Hiçbir şekilde özel alanıma girmemeye dikkat edişi doğrusu onu daha katlanıbilir kılıyordu.
Gereksiz büyük olan gardıroptan siyah kot pantolon ve yine siyah olan askılı bir bluz seçtim. Yakıcı sıcaklığa rağmen siyahtan başka renk giymek gelmiyordu içimden. Mutsuzluğumu bu şekilde gösteriyordum.
Giyindikten sonra bileğimdeki lastik tokayla saçımı at kuyruğu yapıp odadaki banyoya girdim. Kendime gelmem için soğuk suyu defalarca kez yüzüme vursam da faydasızdı. Tüm ruhum çekilmiş gibi hissediyordum.
Son kez suyu yüzüme vururken zihnime doluşan sahneyi mutlulukla kabul ettim.
Sayamayacağım kadar bedenle dolu tertemiz bir suda yüzüyordum. Mutluluğu ve huzuru gördüklerimin sadece anıdan ibaret olmasına rağmen içimde hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI LOTUS (TAMAMLANDI)
FantasyAilemin öldüğünü annemin telefonuma bıraktığı sesli mesajla öğrendim. Açık unuttuğu telefon çığlıklarına şahit olmamı sağladı. Ve katilleriyle tanışmamı... Artık eve gittiğimde benim için kapıyı açacak bir annem ya da saçlarımı okşayacak bir babam y...