KUMA-17

42.7K 1.3K 131
                                    


Taksiyi mezarlığa sürmesini istedikten sonra arkama yaslanıp bekledim.

Bu son günlerde yaptığım, hata alışkanlık haline getirdiğim birşeydi beklemek.

Sonunda mezarlığa gelince ağır adımlarla inip yürümeye başladım.

Ona veda etmek mi? Onun öldüğünü kabullenemeden mi?

Yavaşça oturdum mezar taşının başına. Konuşmaya korkuyordum çünkü biliyordum konuşursam ağlayacaktım, ağlarsamda üzücektim onu, bu yüzden bir süre bekledim.

"Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Git dedin gidiyorum ama neden aklımdan çıkmıyorsun? Her nefes aldığımda canım yanıyor sanki senin nefesinden çalmışım gibi. Unutma her gidiş bir ayrılık değildir. Çünkü ne kadar uzağa gidersen git. yüreğin hala bıraktığın yerdedir, benim yüreğim hep burada seninle olucak. Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan. Yokluğuna alışmak zor olsa da avutacağım kalbimi, o da anlayacak sonunda senin gelemeyeceğini. Sana ihtiyacım var Azat, korkuyorum senin masum caddın olamamaktan korkuyorum. Değişmemden, acımın büyüklüğünden korkuyorum. Biliyor musun ben büyümeyi hiç istemedim! Büyüdükçe insanlar daha az gülüyordu çünkü. Çocuk olmanın en güzel yanı, istediğin zaman ağlaya bilmekti. Büyüdükçe insanlar gizli gizli ağlıyorlar çünkü hayat ağlayanların zayıf olduğunu düşünüyor, insanlarda ona eşlik ediyor.eskiden sana aşıktım, şimdi hem sana hem kara toprağa HOŞÇAKAL aşkım"

Kendime ağlamayacağıma söz versem de gözyaşlarım hıçkırığa kadar ulaşmıştı.

Hızla beni bekleyen taksiye bindim ve son kez baktım memleketime.

Yarım saatin ardından havaalanına yetişmiştik sahi nasıl bulacaktım kızı daha hayatımda görmemiştim ve akılı ben numarasını bile almamıştım.

Uçağın kalkıcağını anons edilince hızla yerimden doğrulup uçağa doğru ilerledim.

Şuanki durumumdan dolayı uçak korkum bile bana bir hiçmiş gibi geliyordu, sanırım ben artık ölümden korkmuyordum.

Sevdiğim adamın amansızca ölümü beni ölümle dost yapmıştı, hayat artık benim için o kadarda önemli değil.

Zaten içinde sevdiklerimiz olmayan bir hayat ne işe yarar. Benim hiç kimsem yoktu, belkide o yüzden bağlanmıştım Azat'da bu kadar çok beni gerçekten hiçbir çıkarı olmadan seven tek insan olduğu için.

O kadar çok derdim vardı ki, uçağın ne zaman indiğini bile anlamamıştım.

Uçaktan indikten sonra çıkışa doğru ilerledim beni alıcak olmaya gelen Azra hakkında bildiğim tek şey soytarı gibi olmasıydı.

Çıkışa gelince etrafıma bi göz gezdirdim ama burdaki herkes soytarıya benziyordu.

Ne yapıcaktım ben? Nasıl bulucaktım bu kızı?

Başım önde öylece bir duvar köşesinde dururken yanıma yaklaşan ayaklarla başımı aniden kaldırdım.

Yanımda gözleri aynı Azat gibi olan bir kız duruyordu. Çok güzel bir kızdı fakat makyajı biraz yok yok baya fazlaydı, zaten sim siyah olan gözlerine siyah far sürmüştü.

Korkmadım değil yani.

"İncelemen bittiyse gidelim artık!"  Açıkçası bunu beklemiyordum.

"Pardon neden sizinle geliyorum? Hem ben nerden bilicem senin Azra olduğunu?"

Dediğimde "inan bana Azra olmasaydım senin gibi bir kızla işim olmazdı şimdi yürü Şilan"

Neden bana bu kadar sert davranmıştı anlamamıştım ama haklıydı, hem adımıda söylemişti.

Daha fazla uzatmamak adına kızın gittiği yöne doğru hızla ona yetişmeye çalıştım.

~~~AZRA'DAN~~~

Şimdi siz benim ne kadar kötü olduğumu filan düşünüyorsunuzdur, yani abisinin mezarına bile gitmeyen bir kız nasıl olabilir ki demi?

Ama size bir sır vereyim mi? Eğer bu hayata az üzülmek istiyorsan kötü olucaksın.

Ayrıca bu kızıda yanıma almakta mecburdum yoksa babam bir daha para  göndermeyecekti ve benim paraya ihtiyacım vardı.

Şimdi de bebek bakıcılığı yapıcaktım.

Ben bu kızla ne yapıcaktım? Şu kıyafetlere bak köy güzeli resmen giymiş ezik ezik kıyafetler.

Neyse mecbur bir şekilde almıştım yanıma kızı ve maalesef  benimle kalmak zorundaydı.

Arkadaşlarım ilk başta kabul etmesede sonra BEN! bu ezik kız için biraz ısrar etmiştim.

Öyle arkadaş dediğime bakmayın ailem işte, aynı evde yaşamasakta sık sık hepimizin olan evde kalırdık.

Biraz karanlık tipler olsakta çokta kötü değildik yani belki biraz neyse, yanımda oturan kız sinirimi bozuyordu.

Abimin karısıymış bana ne!?

Ben ağlama duygumu çoktan yenmiştim bana böyle acındıracak hikayelerle kimse gelmesin.

Sonunda eve vardığımızda ağızı açık bir şekilde eve bakıyordu EZİK!

~~~ŞİLAN'DAN~~~

Ağızım açık bir şekilde eve bakıyordum evin bu kadar güzel, lüks ve aynı zamanda büyük olmasını beklemiyordum, sonuçta yalnız yaşamıyor muydu?

"Yürü hadi akşama kadar bekleyemem seni!"

Şaşkınlığımdan kurtulup hızla arkasından yürümeye başladım.

Bana bu kadar kötü davranmasına anlam veremiyordum, sonuçta daha beni tanımıyordu bile, neydi bu öfke?

"Üst kata sağda odan" insan bir evi gezdirir koca ev içinde kaybolma gibi bir ihtimalde vardı yani.

Hızla salonun ortadında olan merdivenlerden ilerledim, sağda  sadece bir oda olduğunu görünce içimden bir şükür çektim.

Peşimdeki bavulla birlikte odaya girdim.

Gerçekten çok güzel bir odaydı ama Azat'dın o rahat yataklarda kokusu olmadığı sürece kime ne ki o rahatlıktan.

Şuan bana herşey bir hiçti.

Bir süre odaya alışmaya çalıştıktan sonra eşyalarımı yerleştirip kısa bir duş aldım.

Son günlerde gözle görülecek bir şekilde zayıflamıştım, göz altlarımda halkalar oluşmuştu ve ayrıca sanki ben, ben değilmişim gibi his ediyordum.

Daha fazla odada duramayacağımı anlayıp yavaş adımlarla odaya girdim.

Azra kendini koltuğa atmış öylece tavanı izliyordu.

Giydiği kıyafetler nerdeyse her yerini gösteriyordu ve bu beni saçma bir şekilde rahatsız etmişti sonuçta o sevdiğim adamın kardeşiydi yanlış birşey yapması beni üzerdi.

"Orda öyle durucak mısın?"

Sorduğu soruyla affalasam da hemen harekete geçip kendimi tekli koltuğa bıraktım.

"Bak canım öncelikle seninle yaşamak istemiyorum. Babamın zoruyla kabul ettim burada yaşamanı yoksa umrumda bile değilsin. Ayrıca bu evde yaşıyacaksan bazı kurallara uyman gerek!"

Kızın bu kadar açık sözlü olması beni biraz rahatsız etmişti.

Sonuçta kimse daha 2 saat bile olmamış geldiği evde ve burda yaşayacağı bir evde ev sahibinin böyle davranmasını istemezdi.

"Ne gibi kurallar?"

Dediğimde gözlerini devirdikten sonra
"1 Bu evde çok partiler olur, odandan çıkmayacaksın.
2 Aynı evde iki yabancı olucaz.
Ve 3 Şu kıyafetlerden hemen kurtul!"



 

KUMA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin