KUMA-18

40.4K 1.3K 102
                                        

Ne!

Ciddimiydi bu kız? yani kibarlık da bir yere kadar, tamam benden 6 yaş büyük olabilirdi
ama yani bu kadar da değil.

"Ne varmış kıyafetlerimde!?"

Sesim biraz sert çıkmıştı çünkü gerçekten sinirliydim.

"Ne mi var? Burası istanbul canım senin giydiğin o köy kıyafetleriyle burda yaşayamazsın!"

Köy kıyafetleri? Bu kız artık gerçekten sınırı aşmıştı.

"Senin o köy kıyafetleri dediğin kıyafetleri annen,ablan,kardeşin, ailen giyiyor ayrıca ne çabuk unutuyorsun seninde bir zamanlar yaşadığın yeri!"

Bana hiç umrunda değilmiş gibi bakması daha fazla sinirlerimi bozuyordu.

"Ayrıca senin bu giydiğin kıyafetler, sahi nerede kıyafetlerin?"

Sesimi ne zaman yükselttiğimi bile bilmiyordum.

"Bana bak artık yavaş yavaş sinirimi bozuyorsun! Zaten seni bu evde istemiyorum birde üzerime gelip kendini kovdurtma okay!?"

Sözlerini dinledikten sonra biraz utanmıştım sonuçta beni evine almak zorunda değildi ama kıyafetlerime de karışamaz yani o yüzden birşey demeden kalkıp hızla odama geçip kendimi yatağa bıraktım.

Yarın kendime bir iş bakmalı, paramı toplayıp kendim yeni bir eve çıkmalıydım.

Saatin bu kadar geç olmasını gözlerimin kapanmasıyla anlamıştım.

Sabah aşağıdan gelen seslerle uyandım bu beni rahatsız etmişti çünkü dün ilk kez gerçekten uyumuştum ve sabah Azat'la birlikte kalkıcağımı düşünüyordum.

Yavaş adımlar kalkıp kısa bir duş aldım.

Bugün çıkıp kendime bir iş bulmalıydım ve sanırım Azra haklıydı bana kimse bu kıyafetlerle iş vermezdi.

Yavaş adımlarla aşağı indiğimde sesler daha çok netleşmeye başlıyordu.

"-Alas çok kızıcak bu işe"

"Ne yapayım Emre? Aklında birşey varsa çekinme lütfen söyle!"

Neler oluyordu kimdi Azra'nın konuştuğu kişi?

Yavaş adımlarla odaya girdiğimde 7 kişininde gözleri üzerimdeydi.

3 erkek 3 kız vardı yani Azra'yla birlikte 4 ve bana bakıyorlardı bu gerçekten çok utanç vericiydi.

Yavaşça yanlarına yaklaştım bana resmen kedinin fareye baktığı gibi bakıyorlardı.

Aralarından biri aniden "yok, yok kesin saklamalıyız, yani bizide onunla birlikte öldürür!"

Deyince neye uğradığımı şaşırdım, ciddimiydi bunlar ya ne saklaması? Ne öldürmesi?

Gerçekten korkmuştum tamam yani güzel bir tepki beklemiyordum ama yinede bu kadar da kötü beklediğim söylenemez.

Şaşırdığım ve korktuğum yüzümden okunuyordu resmen.

Aralarından bir "abi manyak mısınız?" Herkesin kendisine dönmesiyle sözlerine devam etti, "kızı korkutmayın daha yeni geldi!"

Söylemesi kolaydı tabi tüm kızlar Azra gibi makyaj yapmış, erkekler ise hepsi uzun ve iri fiziğe sahipti.

"Ben Berk" aralarından çokta olmasa biraz yani diğerlerine göre daha tatlı çocuğun konuşmasıyla bir an ona döndüm.

"Şey bende Şilan" dediğimde biraz gülümsemesi bile beni rahatlatmıştı.

Berk'in yanında oturan kızda bana gülümseyerek "ben Elif" deyince onada gülümseyip ellini sıktım.

Yavaş yavaş herkes ayağa kalkınca,
"- ben Emre
-ben Sibel
-ben Kerem
- ve bende irem"

Hepsiyle el sıkıştıktan sonra Azra'nın bana nefret dolu bakışları gözümden kaçmamıştı Elif aniden "Berk benim sevgilim olur haberin ola"

Deyince tebessüm ettim, bir bilse kalbimin hala Azat için attığını.

Ardından Sible Emre'nin İrem Kerem'in koluna girip aynı anda "aynen!" Deyince gülümsedim.

Şuan uzun zamandan sonra içimden kahkaha atmak geliyordu.

Bunlar ciddimiydi gerçekten?

Başımı aşağı-yukarı sallayıp "merak etmeyin"
Dedikten sonra bende yanlarına oturmuştum.

Sanırım beni öldürecek hata bizi öldürecek olan kişi neydi? Hı Ares oda Azra'nın sevgilisiydi, zaten anca öyle biriyle sevgili olurdu.

Birden ayağa kalkınca herkes bana şaşkınlıkla bakmıştı, herkes böyle bakınca bir açıklama borçlu olduğumu düşünüp

"şey ben iş bakmaya gidicektim de, daha fazla geç olmasın diye acele etmem gerek"

Azra birden ayağa kalkıp "manyak mısın sen? İş,miş yok! ottur oturduğun yerde!"

Bu sabah Azra'nın sesini ilk duyuşumdu ve bu şekilde konuşması hiç hoşuma gitmemişti.

Herkesin içinde azatlamasıda sinirlerimin daha fazla gerilmesine yardımcı olmuştu.

Tam cevap verecekken koltuğun üzerindeki çantasını alıp içinden bir kredi kartı çıkarıp resmen yüzüme fırlatı.

"İnan bana çalışıp sürünmeni herşeyden çok isterdim ama sen yat-kalk abime dua et. Bak sana limitsiz kart bırakmış ve kesin emri; asla çalışmayacak! Ne romantik değil mi?"

İşte bir kötü huyum daha,sinirlenince ağlamak. Şuan deli gibi ağlayıp önümde duran bu kızı boğarak öldürmek istiyordum.

Emre'nin birden Azra'ya bağırmasıyla kendime geldim.

"Azra YETER! kendine hemen geliyorsun. Nedir yaptığın bu hareketler?"

Azra bana ölümcül bakışlarını gönderip Emre'ye döndü.

"Görmüyor musun kızı? Resmen benimle dalga geçer gibi iş bakmaya gidiyorum diyor."

Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp

"ya sen ne biçim bir kızsın? Ben sana yük olmamak için çalışıp def olup gitmek istiyorum burdan. Sahi gerçekten burda öylece kalıp senin gibi bir kızla aynı evi paylaşmak istediğimi filan mı zannediyorsun? Yazık çok yazık. Biliyor musun Azra seni ilk gördüğümde gözlerinin ne kadar çok Azat'da benzediğini fark ettim ve o an dedim bu kız bana çok iyi gelicek Azat gibi bakıyor nasıl iyi gelmez? Ama sen Azat'dın bakışlarının altındaki güzellikleri taşımayacak kadar kötü birisin!"

Sesimin yüksekliği yetmiyormuş gibi birde gözyaşlarım buna eşlik ediyordu.

İrem yanıma gelip "tamam canım hadi seni odana götüreyim" deyince tam arkamı dönmüş gidicekken Azra konuşmaya başladı;

"Ben 18 yaşındayken aldılar benden o dediğin iyiliği. Abim öyle güzel bakıyor ya, o öyle güzel baktıkça canı yandı her zaman geçer dedi o, ama hiç bir zaman geçmedi o unuttum dedikçe, gülümsedikçe bile bir tek ben biliyordum gizli gizli gidip Baran'nın mezarında ağladığını. O iyilik yaptıkça etrafındakiler ona daha fazla zarar verdi. Ben öyle değilim Şilan ben abim gibi değilim. Olmakta istemem zaten!"

Azra da bu sözleri en az benim kadar bağırarak ve eminim ki o gözyaşları zor tutuğu bir şekilde söylemişti.

Etraftaki herkes aramızda geçen bu konuşmaya dikkatini vermiş arkada olan kişiyi görmemiştik bile.

"NE OLUYOR BURADA!?"

Herkes sesin sahibine dönmüşken onu gerçekten beklemiyordum.

KUMA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin