~~~ŞİLAN'DAN~~~Kendimi hızla çekip tam Mert'e tokat atıcakken, Mert Alas tarafından gelen yumrukla yere yığılmış ve bayılmıştı.
Alas burnunda soluyor sinirden yerinde duramıyordu. Bense şaşkınlıkla olanları izliyordum. Biraz öce burda ne olup bittiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Alas baygın olan Mert'te hâlâ yumruklarını geçirirken hızla kendime gelip Alas'ın kolluna yapıştım.
"YETER!!!"
Alas hızla bana dönüp yüzüme iğrenircesine baktıktan sonra hızla yanımdan geçip gitti. Ne yani bana kızgın mıydı? Hemde hiçbir suçum olmadan!
Hızla peşinden gidip koluna yapıştım. "Alas neden birşey demeden gidiyorsun!?" Sinirle sorduğumda Alas bana aşalıyıcı bir şekilde baktıktan sonra "bence sevgilini hastaneye yetiştirmen lazım!" Dedikten hemen sonra arabasına binip olduğu yerden uzaklaştı.
Ne yani onu aldattığımı mı düşünüyordu? Bu aptalıktı. Benim ondan başka kimseyi gözüm görmüyorken onun yaptığı şey resmen aptalıktı.
Mert şu an umrumda bile değildi. O dayağı hak etmişti ama Alas'ın bu şekilde düşünmesi beni derinden yaralamıştı.
O kadar çaresiz bir duruma düşmüştüm ki ayaklarımın beni ne ara sahile getirdiği hakkında hiç bir fikrim yoktu. Alas'a çok sinirliydim. Hiç olmadığım kadar sinirliydim. Biraz önceki ruh halimden eser kalmamış, tüm bedenimi sinir kaplamıştı.
Nasıl olurda Alas böyle düşünür ya!? Resmen aklım almıyordu. Beni resmen onu aldatmakla suçlamıştı. Bu hayatımda duyduğum en acı verici şeydi. Sevdiğim adamın onu aldattığımı düşünmesi beni derinden yaralamıştı.
Tüm sinirlimle yerimden kalkıp hızla karşıma çıkan ilk taksiye atladım. Bana hesap vericekti! Nasıl olurda bu şekilde düşünür ya! Bu kadar mıydı bana olan güveni.
Taksiciye verdiğim Alas'ın adresine doğru ilerliyorduk. O kadar sinirli, o kadar gaza gelmiştim ki gözüm hiç birşeyi görmüyordu.
Şu an yapmak istediğim tek şey Alas'ın ağzını burnunu kırmaktı. O gözümün önünde eski aşkını öpmüş ama ben herşeye rağmen onu affetmiştim. Şimdiyse hiçbir suçum yokken suçlu durumuna düşmüş sevgilisini aldatan düşük kız muamelesi görmüştüm.
Taksinin sonunda durmasıyla hızla inip koşar adımlarla kapıya dayandım. O an ki hırsımla herşeyi yapabilir hata oracıkta Alas'ı öldüre bilirdim.
Sert yumruklarımla kapıya vurduğumda, bundan hırsımı almamış gibi bağır bağıra
"aç kapıyı Alas!" Diyordum. Bana ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu ama ne olduysa iyi olmuştu.Alas'ın birden kapıyı açmasıyla onu iterek içeri girdim. Öyle mahalledeki gibi kadınlar olmasada bir kaç kişi evinden çıkmış beni
izliyordu ve şu an umrumda bile değillerdi.Alas arkamdan girdikten sonra "ne işin var burda!? Yoksa sevgilini dövdüğüm için mi bu kadar sinirlisin!?" Allahım hâlâ sevgilin diyor. Aptal, tüm evin altını üstüne getirmiş resmen evde hiç birşey bırakmamıştı.
Hızla Alas'a doğru ilerleyip omuzlarında ittim. "Sevgilin ha!? Seni aptal! Gerçekten Mert'tin sevgilim olduğunu, seni aldattığımı mı düşündün!? Ben senin aşkınla yanıp kavruluyorken senin yaptığın bu mu Alas!" Sinirden ellim ayağım titriyordu.
Gözümdeki yaşları söylemeye gerek yoktu. "Evet bu! O adamı öpüyordun Şilan. Kendi gözlerimle gördüm. Resmen öpüyordun!"
"Aptal, o beni öptü. Birden öptü. Ve sen benim onu öptüğümü düşündün! Öyle gördün Alas! Bu kadar mıydı bana olan güvenin. Beni gerçekten öyle bir kız olarak mı görüyorsun!?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA (Tamamlandı)
RomanceHer zamanki gibi güneş yine en tepesindeydi Mardin'in. Işık saçıyordu her bir evin tepesine içindeki karanlık hayatları bilmeden. Şilan'da açmıstı gökyüzü gibi gözlerini o sabaha karanlık günlerin yaklaştığını bilmeden.