KUMA (Tamamlandı)

KUMA-4

Ona aşık olabilirim, doğru değil bu yani bilmiyorum herşey o kadar karışık ki bazen Azat'ın benim kocam olduğunu unutuyorum.

Ben böyle derin düşüncelere dalmışken kapının açılmasıyla kendime geldim.

Kimin geldiğini tahmin edebiliyorum tabiki Azat. Yananıma yaklaştıkça kendimi daha kötü his ediyorum sanki O, hayalini kurup, sonunda bulduğum o hayallerimdeki adam değilde karşıma çıkıp, bana aşkı hayal ettiren ilk adam.

Yavaşça yanıma oturup "özür dilerim" dedikten sonra açıkçası bira şaşırdım "neden?" Dediğimde sanki delirmişim gibi baktı bana "ne yani resmen bir aydır odana gelmiyorum, seninle konuşmuyorum ve sen bana neden mi diyorsun." Deyince bu beni biraz mutlu etti "en azından hattanın farkındasın" dedikten sora gülümsedim.

Yavaşça yanıma yaklaşıp "Seni gökteki yıldızlara benzetiyorum. Onlar kadar etkileyici, onlar kadar çekici ve güzelsin. Aranızdaki tek fark var; onlar milyonlarca sen ise bir tanesin."

Öylece baka kaldım ne denilir bilmiyorum. Bazıları konuşmaz, gözlerine 5 saniye bakar, ömründen 5 yıl verir şuanki durumumu ancak böyle anlata bilirim sanırım.

Öylece devamını bekledim merak ediyordum bu kadar  güzel sözlerin altından ne çıkıcak.

Azat tam devam ediyordu ki avludan silah sesleri yükselmeye başladı. İkimiz birden ayağa kalkınca Azat "sen sakın bu odadan çıkma!" O kadar sert söylemiştiki sanki  biraz önce o güzel lafları eden o değilmiş gibi canımı o kadar yaktı ki bu sözleri, sanki yarım kalmış bir hikaye gibi his ettim.

~~~AZAT'DAN~~~

Korku ve sinir bütün bedenimi ele geçirildi. Kim hangi cüretkar benim konağıma gelip benim konağımda aileme silah çeke bilir.

Hızlı adımlarla avluya geçtim karşımda gördüğüm kişiyle adeta vücuttumdaki  bütün kan durdu.

Kardeşim dediğim adam yıllardır kardeşimden ayırmadığım adam bana silah doğrultuyordu Emreyi ilk defa böyle görüyordum "Emre saçmalama indir şu silahı gel konuşalım" sakin olmaya çalışıyordum.

Emre birden arkama baka kaldı arkamı yavaşça döndüğümde Şilan'nı burda beklemiyordum. Bütün konak burdaydı.

Ona odada kal dememe rağmen gelmişti bu biraz daha sinirlenmemi sağladı Emrenin sevdiğim kadına, karıma böyle aşkla bakması çıldırma sebebiydi Emre ağzını araladığında birşey söyleyeceğini anladım Şilan'nın gözlerine bakarak bu sözleri döktü ağzından.

"Gerçekliğinle el ele verebilseydim, iyi bir Ferhat olurdum ya da aşk ile yanmaların ötesine geçmiş bir Mecnun olurdum uğrunda, şüphen olmasın. Seninle gezmek isterdim, sen ne istersen alabilmek, gözlerine bakarak geceleri şiirlendirmek isterdim; bir yuvamızın olmasını, çocuklarımızın şen kahkahalarıyla şenlenmek, sen olunca yanımda üzülmelerin bile bir anlamı olurdu eminim. En çok neyi isterdim biliyor musun? Seni yazmak yerine yaşamak olsaydı kaderimde, ölüm kederlendirmezdi beni, doya doya yaşardım seni ve o an ölümsüzleşirdim. Ne kadar çok seversen, o kadar çok yanılır ve aldatılırmışsın. Çok sevmenin bedelini acılar içinde ödüyorum, artık senden vazgeçiyorum. Hoşçakal o deniz gözlerine hasret kaldığım kadın."

Dedikten hemen sora silahı kendi başına yaslayıp tetiği çekti. Konağın etrafına kanlar fışkırdı.

Olayın şokundan çıkıp hemen bayılmak üzere olan karımı kolarıma aldım ve kolarımda baygın bedenini arabaya doğru hızlıca taşıdım.

~~~ŞİLAN'DAN~~~

Gözlerimi araladığımda hastanenin o iğrenç kokusu bedenimi elle geçirdi.