Alas başını çevirdiğinde o an göz göze gelmemizle sanki dünya başıma yıkılmıştı.
O kadar yabancıydım ki buraya ellimdeki düşen bardağı kimse fark bile etmemişti. Ayaklarımın beni taşıyamaz halde olduğunu anladığımda kendimi yere bıraktım.
Yada bilmediğim birinin kollarına...
Gözlerimi yavaşça ve ağır bir şekilde açtığımda hiç bilmediğim herhalde hayal bile kursam, bu kadar lüks olma ihtimali olmayan bir yerdeydim.
Gözüme değen loş ışıkla resmen yerimden sıçradım. İçimi bir korku kaplamış hatırladığım kadarıyla en son gördüğüm şeyse sevdiğim adamın gözleriydi. Hah birde onun nişanındaydım.
Bu nişanın formalite olduğunu bildiğim halde canım yanmıştı ve Alas'a ciddi anlamda sinirliydim. Bana söylemesi gerekiyordu ama o benden saklamıştı.
Daha fazla bu rahat yatakta kalamazdım. O kadar rahttı ki bir an kendimi yabancı his etmiştim. Sanki o kötü dünyadan çıkmış, bambaşka bir dünyaya gelmiştim.
Daha fazla saçmalamamak adına hızla karşıdaki kapıya gittim. Adımlarımı kendimden emin bir şekilde attıyor, asla korktuğumu belli etmiyordum.
Kapının kolunu indirdiğimde açılmamasıyla panik yapıp sert bir şekilde kapıya vurdum.
"Açın şu kapıyı kimse yok mu!?"
Sesim kendimden emin bir şekilde çıksada aslında deli gibi korkuyor, ellerimin ve ayaklarımın titremesine karşı koyamıyordum.
Kapının birden açılmasıyla içeri giren korku dolu gözlerle bana bakan kız hiç geciktirmeden "Şilan hanım Alas bey burda kalmanızı istedi. Ayrıca doktor iyi olduğunuzu sadece stresten bayıldığınızı söyledi. Alas bey birazdan yanınıza gelicek" kız o kadar korku dolu konuşuyordu ki sanki başına silah tutmuşum gibi.
"Şey tamam" dediğimde kız rahat bir nefes almış. Tamam dememin tek nedeni kızın çok fazla korku dolu konuşmasıydı ayrıca nedenini bilmediğim bir şekilde gergindi. Alas'a nişanlandığı için kızgın değildim ama bunu benden saklamasına kızgındım biliyordum bu nişanın gerçek olmadığını ve Alas'ın mecbur kaldığını.
Kızın dışarı çıkmasıyla tekrar o rahat yatağın üzerine oturdum. Etrafımı incelerken Mert'tin sözleri geldi aklıma nişanın sahibinin zengin ve ayrıca iş adamı olduğunu söyledi. Bense Alas hakkında hiç birşey bilmiyordum.
Sanırım şu an bundan daha önemli sorunlarım vardı. Ben nerdeydim? Ve saat kaçtı? Mert çok merak etmiştir bundan kesin bir şekilde emindim.
Sahi benim çantam nerdeydi? Hızla yerimden kalkıp tekrar kapıya doğru ilerledim. Kapıya vurduğum gibi kapı açılmış yeniden ürkek gözlerle bana bakan kız çıkmıştı karşıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA (Tamamlandı)
RomanceHer zamanki gibi güneş yine en tepesindeydi Mardin'in. Işık saçıyordu her bir evin tepesine içindeki karanlık hayatları bilmeden. Şilan'da açmıstı gökyüzü gibi gözlerini o sabaha karanlık günlerin yaklaştığını bilmeden.