Gitmene asla iznim yok.Seni şiir kılacak şairliğe cürmüm yetmez.
Ağustos,2015
Saatler sürdü ameliyat.Ardından omuz yaralanması da olduğundan ortopedi ve travmatoloji uzmanı da katıldı ameliyata.Yaklaşık 24 saat boyunca mahsur kaldığı yerde aşırı kan kaybı yaşamıştı.Ünite ünite kan gerekti.Yavuz kendi verdi ilkin.Yağız ayık olsa onun elinden zemzem dahi içmeyeceğini,bu alışverişe müsade etmeyeceğini bilerek verdi kanını kardeşine.Bulup buluşturuldu hemen.Herkes hazır asker gibi bekliyordu.Tek dilekleri Yağız'ın sapasağlam ameliyattan çıkabilmesiydi.
Birkaç saat sonra Serap da gelmişti.Anne babası da vardı yanında.İp askılı,uzun,çiçekli elbisesi ile ağlamaktan fersiz düşmüştü vaziyeti.Makyajsızdı bu sefer,sarı saçlarını at kuyruğu yapmıştı yalnız.Dayısına koşup sarıldı çabucak.Hıçkıra hıçkıra ağladı.Tahsin Bey telkinlerle zoraki ikna edebildi yeğenini.Sonradan gördü Cennet Hanım'ın hemen yanında oturan Melek'i.Yüzü kireç gibi oldu birden.Besbelli beklemiyordu onu burada.Ne işi vardı Melek'in burada?Bir şey demedi.Acısı büyüktü.Serap,Cennet Hanım ile de serin sayılırlardı.Boşanma davasını yokuşa sürdüğü için bir güzel paylamıştı onu.Melek de muhattap olmaktan kaçındı.O kadındaki art niyet hissedilmeyecek gibi değildi.Neyseki Ayfer Hanım gelince ortam biraz yumuşadı.Ayfer Hanım,Cennet Hanım'ın kız kardeşiydi;Yavuz ile Yağız'ın teyzeleri.Ankara'da oturuyormuş.Orada tanıştı ablasının çokça bahsettiği Melek ile.Sabaha karşı bitti ameliyat.Doktor beyin çıktığını görünce hepsi birden ayaklandılar."Geçmiş olsun."dedi yorgun,orta yaşını çoktan geçmiş doktor.
"İyi haberler verin,doktor bey."diyen Yavuz'un temennisi herkeste vardı.
"Ameliyatımız iyi geçti."dedi herkes rahat bir oh çekti.Bu sevincin tam tarifi yoktu...
"Hastamız fazlasıyla direnmiş.Mermi çıkış deliği oldukça büyüktü.Sağ akciğer plevrası tamamen deforme olmuş açıkta olduğu için.Dokuya zarar vermeden 3 tarafını çevirdik.İlk 48 saat çok önemli,bu süreçte sürekli uyutacağız.Ağrıları çok olacaktır.İçeride uzman arkadaşlarım da ameliyatı bitirmek üzere.O da çıkınca gerekli bilgileri size verecektir.Cümleten geçmiş olsun."dedi göğüs cerrahı.Melek "Hocam,kot fraktürü de gözlemlediniz mi?"diye aklındaki soruyu soruverdi.
"Yok hayır.Zaten mermi girişi de iki kot arasından olmuş."
Kaburga kırığı olup olmadığını sormuştu Melek.Eğer olsaydı tedaviye yanıtı daha zor olabilirdi.Neyse ki böyle bir şey yoktu.
Heyecandan,korkudan allak bullak olmuş aileye doktorun ne demek istediğini,kendisinin neyi sorduğunu açıkladı ardından.Herkes iyi haber duymaya o kadar açtı ki!
Ardından çıkan doktor da sağ dizinde birçok şarapnel parçası olduğunu başarıyla temizlediklerini söyledi.Omuzundaki yaranın ciddi bir durum olabileceğini söyledi üzülerek."Omzundaki travma kemikten ziyade sinirleri etkileyebilecek bir yerde.Periferik sinir lezyonu olabilmesi çok doğal.Yani sinir zedelenmesi olabilir.Nöroşirurji kliniğinindeki arkadaşıma bilgi verdim şuan içeride kendisi.Ama hasta şuan hayati riske sahip olduğundan bunun değerlendirmesi daha sonra yapılması olağan."
"Hocam mermi trasesi tam olarak nerede?Hangi sinir lezyonu olabileceğinden şüpheleniyorsunuz?"
Yine Melek meraklı konuşuyordu.Yağız için endişeliydi.Merminin izlediği yolu sormuştu Melek.Bu soruyu sorduğuna göre doktor olabileceğini düşündüğü kadına dönüp "Pleksus brachialis,doktor arkadaşım birazdan çıkacak o size daha iyi bilgi verecektir."dedikten sonra yanlarından ayrıldı doktor.
"O ne demek kızım?"Cennet Hanım korkuyla Melek'in koluna yapışmış konuşuyordu.Önce yutkundu Melek.
Yağız'ın nefes alması,yaşaması kafiydi aslen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:KILIÇ
Ficción GeneralNe büyük yorgunluklarımız vardı sevgilim... Ne yapıp edemediklerimiz... Ne pişmanlıklarımız ne hüzünlerimiz.. En yürek yakanı ise ne hasretlerimiz vardı bizim... Koyu ayazlara sürgün,gözyaşlarına mahkum... Taşınabilir portetif acı yaslarım...