Nisan,2018
Planladığı yemeği yine yapmadı Melek.Cennet Hanım,Yağız çıkar çıkmaz gelmişti.Cennet Hanım'ın söylediğine göre beti benzi atmıştı.Yüzünü yıkamasına bile yardım etti Yağız'ın annesi;ardından beraber onun evine geçtiler.
"Yine mi kavga ettiniz."diye sordu Cennet Hanım.
"Hayır."dedi Melek.
"Yavrum o zaman ne oldu?Halin perişan!"
Öyle bir söylemişti ki bu perişanlığa asla tahammülü olmayan bir anne gibi.Sanki Yağız'ın değil de onun annesiymiş gibi.
"Annem..."dedi ve sustu. Zorlandı,yakışmadı sanki diline.İğreti durdu.
Sorun kendi annesiydi bu kez.
Acı bir tat bıraktı sanki dilinde...
"Efendim yavrum."diye ardını dönmüştü Cennet Hanım ise bunun üzerine.Kendisine,Melek'in seslendiğini sanmıştı.Cevabını verirken kahveyi pişmeye bırakmıştı.Tüm odağı Melek'ti.
Gerçekten sahici evladıymış gibi gelen bu cevap Melek'in canını yaktı,hepten sarstı oturduğu iskemlede.
Mahvetti.
Kendi annesi çocuklarını perperişan bırakıp giderken karşısındaki kadını sahici bir anneliği taşıyordu ona karşı.
Melek ağlamaya başlayınca şaşırdı kadın.Birdenbire!Kahvenin altını kapatıp az ötedeki iskemlede oturan gelinin yanına koşar adım gitti.
"Kızım ne oldu şimdi?"derken Melek çok fena bir yalnızlığın pençesine düşmüşken sarıldı kadına.Biraz sakinleşince de anlattı Melek.
"Yağız,öz ailemi yıllar evvelinden biliyormuş.Annem de bizi bırakıp bir adamla kaçmış.Onu anlattı.Ona çok üzüldüm."
Niye şimdiye kadar söylemediğini soracaktı ki vazgeçti Cennet Hanım.Sebebini tahmin ederken Melek'in Yağız'a olan öfkesini tazelemek istemedi.
"Bunu Necmi Bey de söylemişti zaten."
"Evet söylemişti de ona itimat etmek istememiştim ama doğruymuş.Yeni bir hayat kurmuş kendine.Bizden kurtulurken geçmişinden de kurtulmak istemişki adını da değiştirmiş,şimdiki adı Gül'müş."
"Nasıl insanlar var?"derken sessiz bir iç hesaplaşmaya düşmüştü Cennet Hanım.
Ablasından da bahsetmeli miydi?Ablasının kendine yüklediği sıfatlardan utandı Melek.Sustu,diyemedi ki ablam Allah'ın belası bir teröristmiş diye.Aslında işin bütün detaylarını söylese acısı daha da dallanıp budaklanacak!
"İki tane daha kızı olmuş,o adamdan.Bir kez bile bizi arayıp sormayan kadın sevdiği adamdan olma kızlarını büyütmüş."derken sesi titredi.
En çok da buna yandı!
Aksine,ben yalnız büyüdüm,düştüğüm de kaldıranım olmadı,yaralarımdan öpenim;ninni söyleyeyenim,saçlarımı okşayanım olmadı diyemedi.
Yetiştirme yurdunda uyumak da yalnız uyanmak da çok zordu,diyemedi.
Okumak için çabalarken bile çok hırpalandım,diyemedi.
"Ah benim ince ruhlu yavrum.Yaralı kuşum."derken tekrar kucakladı Melek'i,Cennet Hanım.
Sevgiye muhtaç olduğumdan oğluna da hemen tav oldum da diyemedi.En çok Yağız yaraladı beni de diyemedi.Sustu.
Peki ya Cennet Hanım'a da boşanmak istediğini de söylemeli miydi?Yağız ile konuştuktan sonra söyleme kararı aldı.Çünkü Yağız evden Gürsel'in acelesi ile çıkmıştı.Apar topar.Yağız şaşırmıştı o an söylediğine;belki de şokta olduğu için böyle bir şey söylediğini de düşünmüş olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:KILIÇ
Fiction généraleNe büyük yorgunluklarımız vardı sevgilim... Ne yapıp edemediklerimiz... Ne pişmanlıklarımız ne hüzünlerimiz.. En yürek yakanı ise ne hasretlerimiz vardı bizim... Koyu ayazlara sürgün,gözyaşlarına mahkum... Taşınabilir portetif acı yaslarım...