27.Bölüm

3.7K 300 24
                                    

Seninle sınandım.Sonunda yandım...

Temmuz,2015

   Daha fena günler kapısını çalıyordu Melek'in.Her gün derman olacağına tuz oluyordu yarasına.

    O gün adam gider gitmez yere çalmıştı onu tarafından getirilen büyücek dondurmayı.Çöpe atmıştı can hıraş.İçindeki öfke dilini dişini yaktı durdu o gün.Söylediklerinin azında kaldı çoğunu söylemek isteyen yanları.Ağlayıp durdu sabaha kadar Beril.
Susmadı.

     Ona da bağırdı.Küçük kız daha çok ağladı kızdıkça.İçli içli döktü incilerini.Hırsının kurbanıydı kadın o gün...Önce kendi sim kartını çıkardı,sonra ev telefonunun fişini çekti.Numarasını değiştirmeyi,tayin istemeyi de düşündü o dar vakit.O adamı bir daha görmemek için yapabileceklerini düşünüp durdu.
İçinde kaynayan ateş mahvediyordu onu.Devası yoktu sanki.Kime çatsa Ne yapsa geçmezdi bu öfke!

   Daha sabahında ateşi çıktı Beril'in.Ağlamayı da kesmedi.Ne Selma Hanım ne Zeynep kimse buna engel olamadı.

"Babamı istiyorum." Diye ağlayıp durdu.Annesinin babasını kovduğunu bir daha hiç gelmeyeceğini sandı.Çok korktu.Çok.

   Düşmedi ateşi Beril'in,ağlamayı da bırakmadı.O böyle yaptıkça daha çok mahvoldu Melek.Daha çok kızdı Yağız'a.Kendini her daim ateşe,derde,tasaya atan o adama o gün çok kızdı.Haddinden fazla!Yine haddini olmayarak hayatına girmiş üstüne üstlük zindan etmeye çalışıyordu sanki.Bunu bile isteye yaptığını sandı Beril'in örtüsünü biraz daha açarken.Avuçlarını öptü kzının uzun uzun.

Uzun uzun...

Oysa o adam o avuçları öpmekten de men edilmişti.Belki yaşamaktan da ,bilinmez.

   Başına,koltuk altlarına,diz arkalarına yeni bezler koydu.Tutamadı daha fazla kendini o an oracıkta ağladı o da.Kızının yanı başında içli içli.Sessizce...Ona iyi bir hayat veremediğine içerledi,Yağız'ın eksik sofralarına içerledi,ağlamasına engel olamadığına içerledi,onu ağlatan adam içerledi,Yağız'a.

En çok da ona içerledi...

    Ağlamasının şiddetlenip küçük kızını ürküteceğinden korkarak kendi odasına gitti.Yorganın altına girdi canhıraş.

Saklanmak ister gibi...

     O gün sabaha kadar iflah olmaz duygularla döndü durdu yatakta.Yandı durdu...Başı kazan gibi kalktı bir sonraki günlerde olacağı gibi.Birkaç ilaç Beril'in ateşini düşürmeye yetse de hiçbir söz onun acısına kafi gelmedi.Ne dediyse olmadı Melek.Birkaç gün okula gitmedi küçük kız,üstelemedi o da.Çok etkilenmişti küçüğü,çok...Bir anne olarak düşüncesizliğine de ayrı yandı.

    Beril babasının aramasını dört gözle beklese de babaannesi ve dedesiyle konuştu o süre zarfında sık sık.Trabzon'a tatile gideceklerdi bu yaz.

"Babam da gelecek mi?"dedi bir heves.Bunu duyunca düğüm düğüm oldu Cennet Hanım.

Hiç çözülmeyecek gibi...

Evladına hep hasret bir anneydi o,şimdi de torununu avutmalıydı.

"İnşallah fındığım inşallah.Yaylaya gideceğiz,deden sana kuzu aldı ya senin gibi ufacık!Sen büyüteceksin onu."dedi şen şakrak.Minik kız kuzuya sevinemedi bile.

"Babam bizi hiç aramıyor babaanniş ."deyiverdi ağlamaklı.

"Arar fındığım.Babanın aklında fikrinde hep sen varsın.Vaktini bulur bulmaz arar."

Kod Adı:KILIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin