Altımda çalan ses ile uyandım. Ama her yer karanlık. Noluyor lan hayırdır? Elimi yatağa daldırdım ve ses çıkartan şeyi elime aldım. Eee telefonum? Ben bunu yatarken komidine bırakmadım mı ya?
Yanımda duran lambanın ışığını açtım ve gözlerimi ovuşturdum. Ben niye gece gece alarm kurmuştum? Abimin bir parmağı varsa!
Neden kurduğumu umursamadım ve telefonu tekrar komidine koydum. Ama elime gelen şeye baktım. Ehliyetim! Yanında minik bir not vardı.
"Çok güzel uyordun. uyandırmaya kıyamadım. Odana gizlice girip ortalığı karıştırmış olabilirim, affet. Seni çok seviyorum, ehliyetin hayırlı olsun."
Okurken gülümsedim. Notu aldım ve yanıma koydum. Sabah ilk işim yanına gitmekti.
*****
"Deniz!" Birinin seslenmesiyle pardon, bağırmasıyla hafifçe kıpırdandım. Ama yinede direndim. Açmayaçağım o gözlerimi!
"Lan Deniz!" Kulağımın dibinde bağıran sesle gözlerimi açtım. Lan karanlık heryer!
"Baddaniyenin içinden çıkarsan bebeğim."
Yoo, ne münasebet.
"Ne var be?" dedim sinirle. Yinede kalkmadım.
"Kalk hadi." dedi o şahıs. Kim lan o? Sesi tanıdık ama çıkaramadım.
Uykum var benim!
"Sen kimsin?" dedim boğuk sesimle. Ayy boğulacam.
"Deniz!!!" dedi en sonunda Aslı. Allah'ım bu kızın sesi neden böyle?
Ofladım ve kafamı çıkardım. Ama çıkarmamla geri içeri girmeyi düşünmedim değil. Karşımda sinirli dört çift göz, görmeyi beklemiyordum çünkü.
"Noldu ya? Niye bu kadar sinirlisiniz?" dedim tırsarak. Biraz daha konuşursam dayak yiyecektim.
"Acaba yarım saattir seni uyandırmaya çalıştığımız için olabilir mi?" dedi Ayla. Hmm olabilir.
"Evet!" dedi Aslı. Ne var bunda?
"Eee ben mi dedim uyandırın diye?" İkisine soran gözlerle baktım.
"Evet!!!" İkiside aynı anda bağırdıkları için yerimde sıçradım ve elimle sustum işareti yaptım.
Tamam ben demiştim beni erken kaldırın diye, ama nerden bileyim bu kadar sinirleneceklerini? Değil mi ama?
İkiside çıkınca banyoya girdim ve rutin islerimi halletip çıktım.
Üzerime şort ve askılı giydim. Ayağıma beyaz converslerimi giydim ve aşağı indim.
"Günay..." Oha! Yere baktığımda kısa çaplı bir şok geçirdim. Evde kırılmayan tabak kalmamıştı. Üçüncü Dünya harbi çıkmıştı evde!
"Ve sen hâlâ uyanmadın. Helal sana Deniz, ayakta alkışlıyorum seni."
"Noluyor burda?" dedim hepsine bakarken.
Hepsi bir ağızdan "Sanane!" diyince susmak zorunda kaldım. Ne bu şiddet, bu celal!
Annem ve babam bir birlerine kötü kötü bakıyorlardı. Ve ben ilk defa ikisini bu kadar sinirli görüyorum.
"Sus Serdar, daha fazla konuşma!" dedi annem. Konu neydi ki?
"Hep ben susayım zaten Sudem! Bu ne saçmalık ya! Sen çok değiştin farkında bile değilsin. Benim arkamdan gizli iş çevirmeyen karımın, şu anki haline bak ya!" dedi babam sinirle ve bir tabak daha kırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...