1 ay sonra Deniz'den
Giden gitmişti, fakat gittiği gün bitmemişti. Bu bir ayda her şey aynıydı. Tek fark ben konuşmayı bırakmıştım. Herkes beni konuşturmak için elinden geleni yapmıştı belkide. Ama aldıkları cevap hep kısa cevaplardı.
Gerekmedikçe konuşmuyordum. Onu o kadar özledim ki. Gidebileceği her yeri aradım. Ama yok, hiç bir yerde yok!
Yengemlerle konuşuyordu. Sadece bunu biliyordum. Ama onlara da yerini söylemiyordu. Konuşmak dediysem öyle bol bol değil. İki güne bir, 'ben iyiyim.' diye. O kadar.
Ama ben aradığımda, ya meşkuldü, ya ulaşılamıyordu, ya da hiç bakmıyordu.
İçeri annem ve babam girdi. "İyi misin annem?" Değilim ama başımı olumlu yönde salladım.
"Ne zamana kadar böyle olacak Deniz? Neden konuşmuyorsun kızım? Aranızda ne geçti, onu da anlatmıyorsun!" dedi babam.
"Baba, ben onu unuttum. Lütfen artık konusunu açmayın ve odadan çıkın yalnız kalmak istiyorum." Yalan hepsi yalan. Unutamadım.
Bir ay sonra belki ilk defa bu kadar uzun konuşmuştum. Konuşmak istemiyordum zorla ağzımı açtırıyorlardı. Annemler odadan çıktı. Ardından Burçin ablam girdi.
Dedim ya herkes beni konuşturmaya çalışıyordu. İstemiyorum bu kadar basit! Daha ne zorluyorlar anlamıyorum?
Ramazan ayı bile geçmişti. Sonra ben sinirle bileğinde olan dövmeyi bile sildirmiştim.
"Ablam konuş bizimle. O sesini özledik. Yani Yiğit için bunları yapman biraz saçma değ..." Sözünü kestim.
"Değil abla, değil. Ben onu o kadar çok seviyorum. Biriniz de demedi! 'Bu kız neden bu kadar bitmiş halde?' diye. İstemiyorum konuşmak bu kadar basit. Ben o gelmeden buradan çıkmak bile istemiyorum. Çok özledim abla! Çok öz-özledim." dedim ve ağlamaya başladım.
Tam bana sarılacaktı ki durdurdum. "Yalnız kalmak istiyorum." dedim.
Üzgünce baktı. "Den..."
"Lütfen!" dedim. Başını salladı ve odadan çıktı. Her gün yaptığım gibi saatlerce ağladım. Herkese unuttum dedim. Ama adını duyduğum an gözlerim doluyordu.
İçli içli ağlarken yatağa yattım. Üzerimi örttüm. Telefonda ikimizin çekindiği fotoğraflara baktım.
Çok güzeldik. Neden bitti? Her güzel şey gibi bu niye bitti?
O da beni özlüyor muydu? Özlesin, çok özlesin ve gelsin. Hiç bir şey demeden affederdim... Sarılırdım... Ama yok! Yiğit yok!
Sinirle telefonu tam yere atacakken mesaj geldi. Atmaktan vaz geçtim ve mesaja baktım. Bekli Yiğit yazmıştı. Mesaja bakınca zaten olmayan moralim iyice yerlebir oldu.
Başımın belası; Deniz yedin bitirdin kendini. Tamam sen de haklısın ama bari bize cevap ver. Durumunu merak ediyoruz arkadaşım.
Her gün zaten yanıma geliyorlardı. Mesajda atıyorlardı. Herkes benim için meraklıydı. Bu onlara haksızlıktı belki.
Cevap vermeye karar verdim ve klavyeye dokunup yazmaya başladım.
Ben; İyi değilim Aslı. Herkese iyiyim dedim, ama değilim.
Başımın belası; Geçmedi mi acın? Bir ay oldu Deniz. Üzülme ama gelmek isteseydi çoktan gelirdi.
Yine gözlerim dolmuştu. Doğru diyordu, gelmek isteseydi çoktan gelirdi. Ama ya bir şey olduysa? Ya benim gitmemi bekliyorsa?
Yazmaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...