35.BÖLÜM

2.3K 125 136
                                    

Gözlerimi yavaşca açmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Etrafımda ki sesler yavaş yavaş netleşmeye başladı ve kendimi biraz daha zorladım. En sonunda gözlerimi açmayı başardım.

Ne olmuştu ki bana? Beynime akın eden görüntülerle gözlerim Yiğit'i aradı. Yaralıydı o!

Ya bir şey olduysa? Sesimi bulduğumda konuşmaya başladım. Kapının önünde ki konuşma sesiyle konuşmaktan vazgeçtim ve onları dinlemeye başladım.

"Deniz ne zaman uyanır? İki gün oldu hala bir tık yok!" dedi Yiğit sinirle. İki gün mü? Oha!

"Yiğit bey, Deniz hanımda kansızlık var ve bu kadar uyuması normal. Önce suda boğulmuş ve baya korkmuş. Sonra sizi bıçaklamış o sırada da korkmuş olmalı ki uyanmak istemiyor." dedi doktor.

En sonun da dayanamayıl ben konuştum. "Yiğit?"

"Deniz, güzelim. Ne zaman uyandın? İyisin değil mi? Ağrın sızın falan var mı?" dedi merakla.

"İyiyim, yok bir şeyim. Annemler nerede? Sen iyisin değil mi? Yarana bir şey olmadı?" dedim ben de korkarak. Gülümsedi ve yanıma geldi. Bana sıkıca sarıldı. Saçımı kokladı ve öptü.

"Sana bir şey olacak diye çok korktum Deniz. O kadar dedim ama hastaneye gidelim diye!"

"İyiyim ama bak, yanındayım." dedim ve kokusunu içime çektim. Ben de özlemiştim yarimi.

Odaya bizimkiler dalınca ayrılmak zorunda kaldık derdim ama kuzeniz yani kime ne, değil mi?

"Kızım! İyi misin anneciğim?" dedi annem benim yanıma gelirken. Yiğit ayağa kalktı ve annem bana sıkıca sarıldı.

"İyiyim annem. Bir şeyim yok." dedim ben de sarılırken. Sarılmamıza babamda eklenince boğulacak gibi oldum.

"Boğulacağım ama ya." dedim.

İkisi gülerek benden ayrıldılar. "Tamam prenses sen iyileşmişsin." dedi babam.

"Tabi yani babacığım. Kimin kızıyım." dedim sırıtarak.

Yengem ve amcam da sarılınca artık sarılma faslı bitmişti. Bitmeseydi bir de boğlumaktan iki gün uyuyacaktım artık.

"Hadi çıkalım buradan." dedim sabırsızlıkla.

"Tamam ben doktorla konuşmuştum ilaçlarıda aldım. Çıkalım." dedi sevgilim.

"Ne ilacı ya? Hap falan deme bana! İki gün daha uyurum."

"Hap Deniz." dedi sırıtarak. Ama benim en nefret ettiğim şey hap yutmak. Yüzümü buruşturdum.

"Banane ya! Şurup istiyorum ben." dedim ve kollarımı çocuk gibi birbirine bağladım.

Yengem gülerken, "Deniz zaten günde bir kere, bir şey olmaz."

"Ya Merve sultan sevmiyorum ben. İğrençler ya!" dedim. Gerekirse biraz daha uyurdum ama o hapı içmezdim.

"Hadi ya gidelim artık." dedi Yiğit sabırsızlıkla.

Yataktan doğruldum. Bu sefer başım falan dönmemişti. "Gidelim hadi." dedim ve tam yataktan kalkacaktım ki bir şey eksik olduğu aklıma geldi.

"Ayakkabılarım neerde benim ya?"

"Evde." dedi Yiğit net bir şekilde.

"Kalk git al o zaman, ben nasıl gideceğim?" Sonra sırıttım ve babama baktım.

"Babacığım beni kucağına alırsın değil mi?" Ne yani küçükken az uyuma numarası yapmadım babam beni kucağına alsın diye. Ama aramızda bakın!

KUZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin